EMPERYALİZM * İnsanlığın öldüğü ülke: Yemen

Parlak Jurnal – 9.12.2018
Geliştirici: Sarmisakkafa

İnsanlığın öldüğü ülke: Yemen

Eğer, son günlerde gerek siyası gerek sivil toplum kuruluşlarının ardı ardına açıklama yaptığı Yemen’de yaşanan olayların iç yüzüne bakarsak, tabi ki bu olaylar dün başlamadı. Yemen yıllardır bir Şii-Sünni çatışmasına sahne oluyor. Yemen’de Şii bir aşiret olan Husilerin 2014 yılında İran ve Suudi Arabistan destekli Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih rejiminini devirmesi üzerine hükümet güçleri ile Husiler arası çatışmalar başladı.

Yeni Cumhurbaşkanı Hadi ve Husiler arasında imzalanan mutabakatın üstünden 3 ay geçmeden cumhurbaşkanı Hadi’nin özel kalemi, Husi militanlar tarafından kaçırılıp infaz edilmesi sonucu ipler tekrar gerildi. Husilerin silah zoruyla otoriteyi baskı altında tutmasını protesto eden Cumhurbaşkanı Hadi istifa etti. Husiler bunun üzerine parlementoyu işgal edip ülkeyi yönetecek Geçici Ulusal Konsey’i ilan etti. Bu dönem Yemen’de yaşanan bu gelişmelere paralel Türkiye, Mısır, İngiltere, ABD gibi çok sayıda ülke Yemen’deki elçiliklerini kapatma kararı aldı. Yemen, Husilerin başkent Sana’yı ele geçirmesi ile resmi olmasada batıda İran destekli Husi yönetimi ve doğuda ise Suudi destekli Cumhurbaşkanı Hadi’nin yönetimi olarak ikiye ayrıldı.

Husiler ilerleyerek Cumhurbaşkanı Hadi’nin sarayının bulunduğu Aden şehrini ele geçirdi. Aynı zamanda günde 35.000 geminin geçip dünya petrol ticaretinin %15’den fazlasının yapıldığı Kızıldeniz ile Aden körfezini bağlayan Bab’ül Mendep boğazını ele geçirdi ve Suudi petrol gemilerine saldırılar düzenlemeye başladı. Yaşanan bu gelişmeler üzerine Suudi Arabistan, BAE, Sudan, Mısır, Kuveyt, Bahreyn’in içerisinde olduğu ve Türkiye, ABD ve Birleşik Krallık’ın ise destek verdiği bir koalisyon oluşturuldu. Koalisyonun silahlı gücü, Suudi Arabistan tarafından Mart 2018’de abluka başladı.

Artık İran’ın desteklediği aşiretten hallice Şii bir grup olan Husilerin karşısında da İslam coğrafyasının en zengin ve en güçlü ülkelerinden oluşan bir koalisyon vardı. Yeterli askeri birlik, lojistik ve mühimmat gücü olmayan Husiler cephe savaşından çok vur-kaç ve suikastler şeklinde savaşıyordu. Buna karşılık olarak Suudi Arabistan; Husilere ait olan hastanelere, okullara ve pazarlara sivil-militan ayrımı gözetmeksizin hava saldırıları yapıyordu. Kasım 2018’de Birleşmiş Milletler’in açıkladığı Yemen raporuna göre; 2015 Mart-2018 Ekim arasında Suudi güçleri tarafından yapılan saldırılarda ölenlerin %80’i sivil halk ve bu sivillerin yarısından fazlası 13 yaşından küçük çocuk idi.

Yemen’de yaşanan siyasi iktidarsızlığı ve iç karışıklığı fırsat bilen; yıllardır pasif durumdaki terör örgütleri, adeta hortladı. Örneği 2016 yılında El Kaide terör örgütü, hapishaneden tutuklu militanları kaçırıp; hem Husilere hem de Hadi yönetimine savaş açtı.

Suudi Arabistan’ın hedef göstermeksizin saldırılarının yanında, koalisyon ülkelerinin Yemen’e yaptığı ambargo yüzünden Husi bölgesinde yaşayan insanların 2/3’ü açlık ve susuzluk çekiyor. Toplamda 22 milyon insanın gıda ve ilaç yardımına ihtiyacı olduğu Yemen’de her gün onlarca çocuk açlıktan ölüyor. Kasım 2018’de Birleşmiş Milletler’in açıkladığı rapora göre 2015’den beri açlıktan ölen 5 yaş altı çocuk sayısı 85.000. Bununla beraber ilaç sıkıntısının da yaşandığı Yemen’de 1 milyondan fazla kişiyi enfekte eden yaygın bir kolera ve tifo salgını var.

Bölgeye yardım ulaştırmaya çalışan Birleşmiş Milletler ve yardım kuruluşlarının karşısına tüm limanlarda Suudi Arabistan ambargosu çıkıyor. Suudi Arabistan haftanın sadece belli günleri ve sınırlı yardım desteğine izin veriyor. Kıtlık, savaş ve salgınlarla uğraşan Yemen’de bugüne kadar yüzbinlerce sivil evlerini terk ederek güvenli bölgelere göç etmek zorunda kaldılar.

İnsanlık Yemen’de ölüyor ve tüm dünya bu insanlık dramına sadece seyirci kalıyor. Her gün, her saat, her dakika onlarca masum çocuk açlık ve sefalet içinde ölüyor. Kağıt üzerinde her ne kadar İran destekli Husi milisler ile Suudi destekli Hadi rejimi savaşsa da; savaştan en büyük zararı her zamanki gibi masum çocuklar, olaydan habersiz siviller çekiyor. Kimi çocuğuna verecek ekmek bulamıyor, çocuğunun gözünün önünde ölüşünü izliyor; kimi sabah okula gönderdiği çocuğunun parçalarını sokaktan topluyor…

Türkiye 3.5 sene sonra Yemen’deki koalisyon birliklerine verdiği desteği geç de olsa kaldırdı.Yemene gıda ve ilaç yardımı için sosyal yardım kampanyası başlattı.

Peki müslümanların hac ve umre gibi dini vecibelerini yerine getirmek için gittiği Mekke ve Medine’de; harcadığı her kuruş, Yemen’deki masum çocukların kafalarına bomba olarak düşerken bu ibadeti yapmak ne kadar doğrudur?

Bu konuda ve Yemen’deki insanlık dramı için siz ne düşünüyorsunuz yorumlarınızı bekliyorum.

Okuduğunuz için teşekkür ederim

https://parlakjurnal.com/?p=6701

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, DÜNYA ÜLKELERİ, FAŞİZM, ORTADOĞU ÜLKELERİ. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *