MENEMEN OLAYININ GERÇEKLERİ *** İŞGAL GÜNLERİNDE İŞBİRLİKÇİLER ve DEVRİM ŞEHİDİ KUBİLAY’IN KATLİNE AİT MAHKEME KAYITLARI *** 12 BÖLÜM TAMAMI

Naci Kaptan
23.12.2015

Değerli okur,

“Yobaz Mehmet  sancağı kaldırarak avaz avaz bağırmaya başlar:

“Mehdiliğimi ilan edebilirim. Günü geldi.”

“Sancağımız etrafında toplanın. Müslümanım diyenler gelsin. Durmayın. Küfrü tepeleyeceğiz. Yerinden emir aldık. Kuvvetler hazır.” Namazdan hemen sonra Derviş Mehmet; mihraba asılı bir durumda olan ve üzerinde “La İlahe İllallah, inna fetehnake” ayeti yazılı yeşil bayrağı alarak kendisinin Mehdi olduğunu, arkasında 70.000 kişilik Halife Ordusu bulunduğunu, öğlene kadar bu bayrağın altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söylemiş ve bütün Müslümanları eylemlerine katılmaya davet etmiştir. Hep birlikte cami dışına çıkan grup yüksek sesle tekbir getirerek yürümeğe başlayınca…”

23 Aralık 1930 – 23 Aralık 2015, aradan tam 85 sene geçti. 85 yıl önce yobazlar tarafından katledilmiş olan devrim şehidi asteğmen Kubilay’ı ve bekçi Hasan ile Şevki’yi saygı ile anıyorum.

İzmir Menemen’de planlı bir kalkışma ile yobazlar asteğmen Kubilay’ın başını kesip , bir sırığın ucuna takarak ve Hasan ve Şevki adındaki iki mahalle bekçisini öldürdüler. Halkı da Cumhuriyet Devletine karşı gerici yobaz bir kalkışmaya çağırdılar.

Aradan geçmiş olan 85 sene içinde irtica hep pusuda kaldı.Laik Cumhuriyet’e saldırmak için beklediler. Devran döndü , Türkiye 2002 senesinden bu yana küresel bir algı operasyonunuyla karşı karşıya kaldı. Emperyalizm kendileriyle her konuda uyumlu çalışabilecek bir hükümeti Türkiye’de iş başına getirdi.

İstanbul’un işgalinde İngiliz görevli Ryan’ın söylediği ;
“İş başına öyle kişiler getireceğiz ki, İslam ve din adına çalışır gibi gözükerek bize hizmet edecekler” düşüncesi 2000’li yıllarda yine gerçekleşmişti.

ILIMLI İSLAM ve BOP/GOP kurgulamalarına hizmetin karşılığında Türkiye’de Laik Cumhuriyet rejimini İslam Devletine evriltecek çalışmalara , küresel emperyalist destek ve hizmet talep edildi. Küresel baronların da istediği bu idi. “VER GÜLÜM , AL GÜLÜM !”

Küresel baronların uzantısı olan Uluslararası firmalar Türkiye’yi ekonomik olarak işgal ettiler.Devletin/Milletin tüm ekonomik kazanımları talana açıldı . Bu politikaların karşılığı olarak ULUS DEVLET , Ulus Devletin kale kapısı olan TSK , Devletin temeli olan yargı dış güçlerin desteği ile değersizleştirildi , zayıflatıldı , yapısı değiştirildi. Devletin içi boşaltıldı. Ülke yoksullaştı , Büyük dış borç yükü altına girildi. Batının asırlık hayali olan Kürdistan’ın kurulmasına her türlü desteği verdiler. İstikrarsızlaştırma operasyonlarıyla derin kaos , kavga ,toplumsal bölünme yaratıldı.

Sıra Laik Cumhuriyet’e ve Atatürk ile birlikte aydınlanma devrimlerine geldi. İrtica artık karanlıktan çıkmıştı. Algı operasyonlarıyla toplumu kandırarak güçlenmeye ve Devletin tüm kadrolarına sızmaya başladılar. Söylemlerini DİN – ALLAH adına kurarak toplumu kandırma yoluna gittiler.85 yıl önce kafalar kör bağ bıçağı ile kesiliyordu.Bugün ise aydınların kafası başka yöntemlerle kesiliyor.İftiralar, sahte kanıtlarla tutuklamalar ve hapisler. Onursuzlaştırmaya çalışıyorlar.

irticayı savunan gerici yobaz zihniyet İskilipli Atıf hocayı , Kürt said’i uzun zamandır tarihi çarpıtarak aklamaya çalışıyorlar şimdi de aynı şeyi Menemen olayı için de yapmak çabasındalar.Türkiye’de yaşanmış olan irticai gerici olayları ve kalkışmaları karartmaya çalışıyorlar.Bu nedenle Menemen olayının mahkeme kayıtları çok önemlidir.

Güzel ülkem yine zorlu günler yaşıyor.

Değerli okur ,
Asteğmen Kubilay’ın katline ait 12 bölümlük önemli bir çalışmamı güncelleyerek aşağıda okumanıza ve arşivlemenize sunuyorum


………………………………………..

“İyi emme, biz bir şey yapamayiz. Sümbüller köyünde Şeyhimiz var. Onunla görüşmeniz gerekir.” Akıncılar yola koyulur ve Sümbüller köyüne vararak şeyhle görüşmek istediklerini söylerler. Halk da köy meydanına toplanir. Şeyh de yeşil sarıklı, cübbeli, saç sakal birbirine karışmış gelir.

Parti Pehlivan söze başlar; “İzmir’i, Menemen’i Yunan vurdu, ezan sustu. Mala, cana,ırza tecavüz ediyorlar. Buralara da geldiklerinde ayni şeyi yapacaklar. Direnişe destek verin! “Köylü suskun kalır , Şeyh ise alayci bakışla, hoşgeldiniz, aç mısınız, tok musunuz demeden;

“Ben Yund dağına kadar bu köylerin tarikat şeyhiyim, bizim tarikatımız Yunan’a tek bir kurşun atmayacak. Mehdi gelmeden de caiz değildir” dediğinde, Milisler sert tepki veriler, silaha davrananlar olur. Arap Osman efe bağırır;

“Bunlarla başlayalım, gavurla anlaşmiş gibiler.”

Parti Pehlivan milisleri durdurur. Şeyhe sorar;

“Sizin tarikatınız Gavur tarikatı mıdır ki , gavura kurşun atmaz! Ne biçim laf edersiniz? Akinci milisler, Şeyhe ve Onun izinde giderek Yunan ordusuna karşı destek vermeyen, kursun atmayanlara lanet okuyarak köyden ayrılırlar. 21 Mayıs 1919 da Dumanlı dağlarını aşarak Menemen düzüne ulaşırlar …Yunan’lılarla çatışırlar.

Saygın okur ,işgalci Yunan’a kurşun attırmayan Yund dağı çevresindeki köylerin şeyhi kimdir bilir misiniz? Yunan’a kurşun atmayıp da, Yunan’a direnmeyen ve direnmeyi de önleyen, kendi Devletine baş kaldıran. Giritli, Nakşibendi tarikatından, Menemen’de Kubilay’ı vurup sonra da başını kesen derviş Mehmet namlı haindir..
…………………………………….

BÖLÜMLER

 

Naci Kaptan
23.12.2015

This entry was posted in İrtica, MENEMEN OLAYI - KUBİLAY. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *