TARİHİN İÇİNDEN * YUNANCA KAYNAKLARDA ÇANAKKALE SAVAŞI * MEGALİ İDEA

Memet YETİŞGİN* Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı
Yıl: 13, Bahar 2015, Sayı: 18, ss. 1-35, 100. Yıl

Tarihin o güne kadar gördüğü en kanlı ve kapsamlı çatışmalarını barındıran Birinci Dünya Savaşı içerisinde önemli bir yer tutan cephe Çanakkale’dir. İtilaf devletlerince Savaşın kanlı gidişine ve uzamasına son vermek için açılan Çanakkale cephesi, planlandığı gibi gitmemiş, İtilaf kuvvetlerinin önce denizde ve sonra da karada yenilgi almaları üzerine Savaşın uzamasına ve daha kanlı olmasına yol açmıştır. İngiltere ve Fransa politikalarına önemli bir darbe alırken, Çarlık Rusya’sı savaşın uzamasına bağlı ağır şartlara dayanamayarak yıkılmıştır. Çanakkale savaşlarının zaferle sonlanması Merkezi Kuvvetlerin genel bir zafer için ümitlerini güçlendirmişse de Amerika Birleşik Devletleri’nin İtilaf güçleri tarafından savaşa girmesi durumu değiştirmiştir. Çanakkale savaşları, yaşadıkları kayıplara rağmen, Türklerin gururla anacağı, tarihlerine övgü dolu satırlarla kaydedecekleri bir savaş olmuştur. Türkler için büyük bir askerî zafer, vatan bilincine değerli bir katkı, millî devlet olma yolunda önemli bir kazanım ve Mustafa Kemal’in geleceğin Türkiye Cumhuriyetini kuran lideri olmasında etkili olmuştur.
Bazı savaşlar vardır, bölgeseldir. Mevzidir. Az sayıda çarpışanı vardır. Nedenleri sıradandır. Sonuçlarının yarattığı etkiler sınırlı kalmıştır. Bazıları ise dünya tarihini etkileyecek oranda evrenseldir. Birçok milletin tarihini derinden etkilemiştir. Çanakkale savaşları evrensel niteliği olan savaşlardandır. Nedenlerinin ağırlığı kadar sonuçlarının doğurduğu tarih son derece önemli bir yere sahiptir. Türkler, İngilizler, Yeni Zelandalılar, Fransızlar, Almanlar, Ruslar, Avusturyalılar ve daha başkaları bu savaşın nedenlerine katkı sağladığı kadar sonuçlarına da katlanmışlardır. Her kesimin tarihi olumlu ve olumsuz yönden etkilenmiştir. Çanakkale savaşları I. Dünya Savaşı’nın gidişatı içerisinde her kesime ağır maddî, insanî ve duygusal yükler ve kayıplar yaşatmıştır.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/45149

Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü
Atatürk Yolu Dergisi – S. 56, Bahar 2015, s. 1-10
Ünsal BAŞAK – unsal79@mynet.com

Yunanistan’ın rüyası Megali İdea, Ayasofya

YUNANCA KAYNAKLARDA ÇANAKKALE SAVAŞI

Çanakkale Savaşı sadece ülkemizin değil tüm bölgenin ve Yunanistan’ın siyasi hayatında da büyük izler bırakmıştır. Savaş öncesinde Yunan Kralı Konstantin, Almanya yanlısı politika izlerken, Başbakan Venizelos ise İngiltere yanlısı politika izlemektedir. Çanakkale Savaşı sonunda müttefiklerin yenilmesi Kral Konstantin’in ülkedeki gücünü arttırmış, bunun üzerine Venizelos müttefiklerden yardım istemiştir.
Müttefikler tarafından Selanik’in işgal edilmesi ve burada Venizelos’un başkanlığında Kral Konstantin’e karşı kurulan hükümet, Yunanistan’da daha sonraki yıllarda da etkisini gösterecek (Εθνικός Διχασμός) milli bölünmenin ilk adımını oluşturmuştur. Bu çalışmada Yunanistan Milli Kütüphanesi’nde yapılan arşiv araştırmasından faydalanılarak dönemin en yaygın ulusal gazetesi olan Embros ve diğer Yunanca kitaplarda Çanakkale Savaşı’nın nasıl ele alındığı incelenmiştir.

Giriş
1.Dünya Savaşı’nın en önemli olaylarından biri olarak nitelenen Çanakkale Savaşı sonuçları itibarıyla sadece savaşan taraflarda değil, Yunanistan gibi Çanakkale Savaşı sırasında tarafsız olan ülkelerde de derin izler bırakmıştır.
Bu çalışmada Çanakkale Savaşı’nın Yunanistan tarihi açısından ne ifade ettiği konusu irdelenmiştir. Çünkü Çanakkale Savaşı’na Yunanistan’ın katılması konusunda Kral Konstantin ve Başbakan Venizelos arası sırasında Yunan Ordusu içerisinde yaşanan iç çatışmalarda önemlinda 1915-1916 yıllarında yaşanan fikir ayrılıkları, Yunanistan’ın Anadolu’yu işgali bir rol oynayacaktır
1 . Kral taraftarları ile Venizelos’u destekleyenler arasındaki çatışma, 1936 yılında General Metaksas’ın darbe yaparak tüm gücü kendisinde toplamasına kadar sürecektir. Dolayısıyla bu çalışmada, Çanakkale Savaşı’nın Yunanca kaynaklarda ne şekilde işlendiğinin ortaya çıkarılması ve bu sayede daha sonraki yıllarda Yunan siyasetinde iyice açığa çıkacak olan Kral taraftarları ile Venizelos yandaşları arasındaki ayrılığın temellerinin oluşmasında Çanakkale Savaşı’nın rolünün belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Çalışmada kullanılan Yunanca kaynaklarda, özellikle askeri tarih ve siyasi tarih konularındaki eserler ile dönemin en yaygın ulusal gazetesi olan Embos Gazetesi’nin incelenmesine öncelik verilmiştir.
1.Çanakkale Savaşı Öncesi Yunanistan 20 yüzyılın başında Yunanistan büyük çalkantılar içerisindeydi. Ülkenin 1897 yılında Osmanlı ile yapılan savaşta yenilmesi ve bu savaşın ardından yaşadığı ekonomik iflas, özellikle politikacılara karşı halkta nefret oluşmasını ve ordunun yönetime el koymak için hazırlık yapması sonucunu doğurmuştu.
1909 yılında Albay Nikaloas Zorbas yönetimindeki bir grup subay Atina yakınlarındaki Gudi semtinde, yönetime el koyduklarını açıkladı. Halkın da desteğini alan bu hareket, ordunun ve donanmanın yeniden yapılandırılması sözü veren Venizelos’un şahsında aradıkları politikacıyı bulmuştu. Ayrıca gelecek vaat eden Girit’li siyasetçi Elefteros Venizelos orduyla işbirliği yapması karşılığı başbakan olarak görevlendirilmişti
Bu anlaşma ile Venizelos başbakanlık sayesinde istediği siyasi gücü elde etmiş, ordu liderleri ise kendileri gibi Yunanistan’ın yeni topraklar kazanmasını isteyen ve silahlanmaya para harcamaktan çekinmeyen bir siyasi lidere sahip olmuşlardı.
Venizelos’un, Balkan Savaşları sırasında Yunanistan’a kazandırdığı Ege Adaları ve Batı Trakya, Yunanistan’da popülaritesinin artmasına neden oldu. Bununla birlikte elde ettiği güç nedeniyle dış politikada daha atak davranmak isteyen Venizelos ile daha küçük fakat güçlü bir Yunanistan isteyen Kral Konstantin dış politika konusunda karşı karşıya geldi.
1915 yılına gelindiğinde Venizelos, başlayan savaşta İngiltere ve Fransa’nın yanında yer almak isterken Kral’ın askeri danışmanı ve Genelkurmay 2. Başkanı olan General Metaksas savaşa girmenin Yunanistan’a yıkım getireceğini öne sürerek istifa etti.
Yunan Kralı Konstantin de Alman İmparotoru Wilhelm’in kızkardeşi ile evli olması ve Bulgar Ordusu’nun Yunan Ordusu’ndan daha fazla savaşa hazır olduğunu düşünmesi nedeniyle İngiltere yanında savaşa girme fikrine sıcak bakmıyordu.
Metaksas’a göre, Yunanistan bu savaşa İngiltere safında girerse Almanya’nın müttefiki olan Bulgaristan bundan istifade ederek 2.Balkan Savaşı’nda kaybettiği Batı Trakya’yı işgal edebilirdi. Bu istifa Kral ile Venizelos arasında savaşa katılma konusundaki fikir ayrılığının daha da artmasına neden oldu.

2.Çanakkale Savaşı ve Yunanistan
Müttefiklerin İstanbul’u ele geçirerek Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakmak ve Rus İmparatorluğu’na yardım ulaştırmak maksadıyla başlattıkları Çanakkale Savaşı, Yunanistan’da yakından takip ediliyordu. Müttefik Devletler yanlısı Venizelos’a göre bu savaşın kazanılması Megali İdea için büyük fırsatlar doğurabilirdi. Ayrıca denizleri kontrol altında tutan İngiltere ve Fransa’nın, Osmanlı Devleti’ni yenilgiye uğratması Yunanistan için yeni ufuklar açabilirdi
1 Mart 1915 tarihinde Embros gazetesinde çıkan haberde, muhabirlerin Bozcaada’dan bildirdiğine göre, ada açıklarında büyük bir filonun Türklere saldırmak için Ege’de toplandığı, İngiliz ve Fransız gemilerinin hedeflerinin Çanakkale olduğu, aynı zamanda Atina’da savaşa kimin yanında katılınması gerektiği konusunda Kral ile Hükümet arasında ciddi görüş ayrılıkları bulunduğu ifade ediliyordu.
17 Mart 1915 tarihinde çıkan Embros gazetesi ise müttefiklerin deniz harekatının başlamak üzere olduğunu, bu harekatın arkasından müttefiklerin zorlanmadan boğazları geçebileceğini, Çanakkale’de geri kalan istihkamları yıkmak veya kontrol etmek için çok fazla kara askerine ihtiyaç duyulmayacağını yazıyordu. Gazeteye göre Müttefik harekatının esas noktası Kilitbahir’de bulunan topçu bataryalarının susturulmasıydı. Müttefik filosuna Rus savaş gemilerinin de katıldığı hususu haberde özellikle vurgulanmıştı.
Görüldüğü üzere Yunan basını adaların coğrafi konumunu kullanarak harekâtın gelişimini izleyebilecek bir imkana sahipti. Bununla birlikte bahse konu haberin o dönemde Türkçeye çevrildiği veya bu haberden o dönemde istifade edildiğine yönelik bir çalışmaya rastlanmamıştır.
19 Mart 1915 tarihinde yayımlanan Embros gazetesi ise müttefik filosunun Çanakkale’de yoğun Türk topçu ateşine maruz kaldığını, iki Fransız gemisinin battığını bununla birlikte cepheden halen bir açıklama gelmediğini ve net haberler elde edilemediğini açıklıyordu.
Gazetenin 20 Mart 1915 tarihli sayısında müttefik filonun Çanakkale Boğazı’nda Türk torpilleri ve topçu ateşi nedeniyle ağır zayiat verdiği, bundan sonra boğazları aşmanın tek yolunun bir kara harekatı olacağı haberleri yer alıyordu.
20 Nisan 1915 tarihli sayısında ise müttefiklerin Çanakkale’ye kara harekatının başlamak üzere olduğunu, müttefiklerin ilk öncelikle Kabatepe bölgesini ele geçirmeyi planladığı ve Türklerin askeri bakımdan inisiyatifi
kaybettiklerini yazıyordu.
Kara harekatı öncesi Yunanistan’ın savaşa katılması için müttefikler ile Venizelos arasında görüşmeler sürüyordu. Müttefikler ilk olarak Venizelos’tan Çanakkale’de kara harekatına katılacak 15.000 asker ve Yunan donanmasının Ege’de müttefikler için görev yapmasını istediler. Bunun karşılığında ise Yunanistan’ın, Bulgaristan’a karşı toprak bütünlüğünü garanti ediyorlardı. İngiltere 1916 yılında da savaşa girmesi karşılığında Yunanistan’a Kıbrıs’ı vermeyi önerecekti.
23 Nisan 1915 tarihli Embros gazetesine göre müttefiklerin bu istekleri ve Venizelos’un fikirleri birbirini tamamlıyordu. Gazeteye göre Yunanistan’ın savaşa katılması konusunda Kral ve Venizelos arasında görüş farklılıkları mevcuttu ve savaşa kimin tarafında katılınacağına ilişkin son karar henüz verilmemişti.
Kral Konstantin’e göre Yunanistan’ın Almanya yanlısı bir politika izlemesi gerekiyordu. Bu sayede Almanya’nın müttefiği olan Bulgaristan’ın özellikle Kavala bölgesindeki toprak istekleri dizginlenebilirdi. Bununla birlikte Yunan Donanması İngiliz Donanması ile karşılaşamayacak ölçüde güçsüz olduğundan, Yunanistan bir süre daha tarafsız kalmalıydı.
Savaşa Müttefikler yanında katılmak ve Yunan askerlerini Çanakkale’ye göndermek isteyen Başbakan Venizelos, Kral Konstantin’in onayını alamayınca istifa etti. Bu Yunanistan’da 1936’ya kadar sürecek olan ve Kral taraftarları ile Venizelos taraftarlarının, siyasi anlamda Yunanistan’ın bölünmesine yol açacakları “Milli Bölünmenin” başlangıç anıydı .
Venizelos görevinden ayrılmakla birlikte özellikle basını kullanarak Yunan Halkını savaşa İngilizlerin yanında girmeye ikna etmeye ve 1915 Ağustos’unda yapılacak seçimlerde kendisinin tekrar başbakan olması için kamuoyu desteği sağlamaya çalışıyordu.
Venizelos’a göre, Çanakkale cephesine asker göndermemek, Yunan tarihinin kaçırılmış en büyük fırsatıydı. Eğer bu sağlanmış olsaydı, Batı Anadolu kolaylıkla işgal edilebilecek, müttefiklerin verdiği garanti sayesinde de Makedonya ve Batı Trakya’yı Bulgaristan’a karşı korumak için Yunanistan’ın asker harcamasına gerek kalmayacaktı.
Ayrıca Venizelos’a göre, Çanakkale’de müttefiklerin Yunan askeri desteği ile başarılı olmaları durumunda Yunanistan’ın Çanakkale Boğazı’nı işgal etmesinin yolu açılacak, böylece Karadeniz’de yaşayan Rumların, Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklandırılması ve onlara destek sağlanması imkanı ortaya çıkacaktı.
Venizelos’un istifası müttefik devletlerde hoşnutsuzluk yaratmıştı. İngiltere ve Fransa, özellikle 18 Mart 1915 tarihinde uğradıkları yenilgi sonrası, Yunanistan’ın Çanakkale’de kara harekatında yer alması için daha çok çaba sarf etmeye başladılar. Müttefiklerin desteğine sahip olan Venizelos 1915 yılı Ağustos ayında yeniden başbakan oldu.
Venizelos başbakan olduktan sonra müttefiklerin isteğine uygun bir şekilde Yunanistan’ın Almanya’nın müttefiği olan Bulgaristan ile savaşa girmesi ve Balkanlarda Bulgar-Avusturya Ordularının saldırıları karşısında zor durumda bulunan Sırbistan’a yardım sağlamak üzere seferberliği hızlandırdı. Ancak bu seferberlik hazırlıkları kendisi ile aynı fikirde olmayan Kral’la arasının daha da açılmasına neden olmuştu.
16 Ağustos 1916 tarihinde Venizelos müttefiklerden aldığı destekle Selanik’te geçici bir milli savunma hükümeti kurduğunu ilan etti. Böylece Yunanistan’da, Atina’da Kral’a sadık ve Almanya’yı destekleyen bir hükümetle, Selanik’te Venizelos’a sadık ve müttefikleri destekleyen iki hükümet aynı anda görevde bulunuyordu.
Venizelos’u desteklemek ve Yunanistan’ı savaşa zorlamak için Venizelos’un davetiyle, içlerinde Gelibolu’dan çekilen birliklerinde bulunduğu, İngiliz ve Fransız askerleri tarafından Selanik işgal edildi. Müttefik askerlerin desteğini sağlayan Venizelos’un kurduğu Selanik’teki hükümet 24 Kasım 1916 tarihinde Almanya ve bağlaşıklarına savaş ilan etti.
Müttefiklerden ve Venizelos’a sadık Yunan askerlerden oluşan birlikler, Alman yanlısı Kral Hükümeti’ni devirmek için, Atina üzerine yürümeye başladı. 14 Haziran 1917 tarihinde Venizelos, Atina’da Yunanistan’ın tek yasal hükümetinin başbakanı olarak yemin etti.
15 Haziran 1917 tarihinde, Kral Konstantin’in tahttan oğlu lehine feragat etmesiyle, tüm güç Venizelos’un eline geçti. Ne var ki Venizelos’la Kral taraftarları arasındaki milli bölünme son bulmayacak, Yunanistan’ın Anadolu macerasında aldığı yenilgide bu milli bölünmenin etkileri görülecekti.

Sonuç
Çanakkale Savaşı esnasında müttefikler yanında savaşa girmek için Çanakkale’ye asker göndermek isteyen Yunan Başbakanı Venizelos ile Yunanistan’ın savaşta mümkün olduğunca tarafsız kalmasını isteyen Kral Konstantin’in çatışması Yunanistan tarihinde milli bölünme adıyla anılacaktı.
Venizelos Çanakkale Savaşı’nı Büyük Yunanistan’ı kurmak için bir fırsat olarak değerlendirirken, Kral Konstantin ise akrabalık bağları ve Bulgaristan tehdidi nedeniyle İngiltere karşıtı bir politika izlemeyi savunuyordu. Bununla birlikte Kral Konstantin’i savaşa hemen katılmaktan alıkoyan bir diğer neden ise İngiliz Donanması’nın gücüydü.
Çanakkale Savaşı’nda müttefiklerin yenilgisi üzerine Venizelos’un desteklediği tez çökmüş, Kralın siyasi gücü artmıştı. Buna karşılık Venizelos, Yunanistan’ın savaşa girmesi için Fransız ve İngilizlerin Selanik’i işgal etmesini sağlamış ve Selanik’te kurduğu ikinci bir hükümetle Yunanistan’ın Almanya’ya karşı savaşa girmesinin önünü açmış, Kral ise ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
Ancak Kral Konstantin’in ülkeyi terk etmesine rağmen taraftarları ordu ve siyasi yönetim saflarında önemli mevkileri elde tutmaya devam etmişlerdi. Bu ise Yunan Ordusu içerisinde Venizelos ve Kral taraftarı subaylar arasında çatışmaya yol açmıştı. Bu çatışma Yunan Ordusu’nun Anadolu’yu istilası sırasında daha da açığa çıkacak ve Yunanca kaynaklara göre Sakarya Savaşı’nda Yunan Ordusu’nun aldığı yenilgide bu çatışmanın da büyük rolü olacaktı.
Bu açıdan, Çanakkale Savaşı’na katılma ve savaşa Almanya veya İngiltere yanında girme konusunda Kral ile Başbakan Venizelos arasında yaşanan fikir ayrılığının Yunanistan’ın Anadolu işgali sırasında uğradığı başarısızlıkta önemli bir rol oynadığı söylenebilir.
Ayrıca Kral Konstantin’in Almanya yanında savaşa girilmesi durumunda Almanya’dan taviz olarak ne alabileceği konusu da incelenmeye değer bir konudur. Müttefikler tarafından Çanakkale Cephesi’ne asker göndermesi karşılığında Venizelos’a, Bulgaristan saldırısına karşılık Yunanistan’ın toprak bütünlüğünün savunulması ve Kıbrıs’ın Yunanistan’a verilmesi önerilmişti.
Almanya’nın müttefikleri olan Bulgaristan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarının bir kısmının Balkan Savaşları sırasında Yunanistan tarafından işgali göz önüne alındığında, Almanya’nın Kral Konstantin’e Almanya yanında savaşa katılma konusunda hangi öneriyi sunduğu bilinmemektedir.
Bu konuda yapılan araştırmada Almanya’nın kendi yanında savaşa girmesi için Yunanistan’a ne önerdiği konusunda bir bulguya rastlanılmamıştır. Bu konunun ileride Yunanca ve Almanca kaynaklardan karşılıklı olarak incelenmesinin ilginç veriler ortaya çıkarabileceği kıymetlendirilmektedir.
Sonuçta Yunanca kaynaklar kullanılarak yapılan bu çalışmada kullanılan bilgiler ışığında, Çanakkale Savaşı’nın sadece kendi tarihimiz açısından değil, Yunan siyasi tarihinde milli bölünmeyi başlattığı için Yunanistan açısından da bir dönüm noktası olduğu değerlendirilebilir.

KAYNAKÇA
Bakalopulos, Konstantin, İstoria Tis Eladas (Yunanistan’ın Tarihi),, Stamuli Yayınları, Atina, 2005.
Kostas Barbis, Ethnikos Dihasmos (Milli Bölünme), Erodios Yayınları, Selanik, 2007.
Çirigotis, Dionisos, Neoteri Kaı Singhroni Eliniki İstoria (Çağdaş Yunan Tarihi), Piyotita Yayınevi, Atina, 2010.
Hacopulos, Nikos, Emis Elines:Polemiki İstoria Tis Singhronis Eladas (Biz Yunanlılar: Modern Yunanistan’ın Savaş Tarihi), Skai Yayınları, Atina, 2008,
Kriki, Panos, O Rolos Tu Stratu Stin Ekseliksi Tis İstorias Eladas (Yunanistan Tarihinde Ordunun Rolü), Kultura Yayını, Atina, 2008.
Maroniti, Niki, To Kinima Sto Gudi Ekato Hronia Meta(100 Yıl Sonra Gudi Hareketi), Aleksandriya Yayınları, Atina, 2010.
Mizon Elinismu Kurumu Yayınları, Ta Krisima Hronia Tu Ethniki Dihasmu 1915-1917 (Milli Bülünmenin Kritik Yılları 1915-1917), Atina, 1996

DİP NOTLAR İÇİN; https://www.academia.edu/50995816/YUNANCA_KAYNAKLARDA_%C3%87ANAKKALE_SAVA%C5%9EI?email_work_card=view-paper

VENİZELOS VE MEGALİ İDEA
Megali İdea, Yunan milliyetçiliğinin temelini oluşturan bir kavramdır. Bu fikir, Yunanistan’ın sınırlarını genişletme hedefini ifade eder. İşte Megali İdea’nın bazı önemli yönleri:
Eleftherios Venizelos ve Megali İdea:
Megali İdea’nın en önemli savunucularından biri Eleftherios Venizelos’tur. Venizelos, 1912-1913 Balkan Savaşları sırasında Yunanistan’ın topraklarını iki katına çıkaran liderdir. Güney Epirus, Girit, Midilli, Sakız, İkarya, Sisam, Samotrace, Limni ve Makedonya’nın büyük bir kısmı Yunanistan’a katılmıştır.
Megali İdea’nın Anlamı:
Megali İdea, Yunanistan’ın tarihsel olarak sahip olduğu toprakların ötesine geçme arzusunu ifade eder. Bu, Yunan halkının tarih boyunca büyük bir Yunan devleti hayal etmesiyle ilişkilidir.
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *