Sayın muhbir muhtar…*** “Benim muhtarım hangi evde kim var? Gelecek gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek

Aydın Engin
13 Ağustos 2015 Perşembe
Cumhuriyet

Bağlantılı yazı ;

https://nacikaptan.com/?p=5775
HEM DEMOKRASİ VAR DİYECEKSİN HEM DE MUHBİR AĞI KURACAKSIN …
Hoş Geldin ‘Sayın Muhbir Vatandaş’! * Komşu Gözetleme Yönergesi * Muhterem Muhbir Vatandaş…

Sayın muhbir muhtar…

“Benim muhtarım hangi evde kim var? Gelecek gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek.” Biliyorum dünden bu yana bu cümleyi ezberlediniz. İyi ettiniz.

Ezberleyiniz; belleğinizin silinmeyecek bir yerine yerleştiriniz; sık sık hatırlayınız. Çünkü önümüzdeki günlerde, haftalarda, aylarda (yıllarda? Anneeeeee!) ihtiyacınız olacak. Bu cümle dün bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıktı.

12 Mart utangaç faşizmi döneminde kendini her gücün üstünde bir güç olarak gören bir emekli Albay’ın, Şadi Koçaş’ın ağzından çıkmıştı. Mütekait albay bu cümlenin ardından hızını alamamış ve “Sayın muhbir vatandaşlarıma güvenim tamdır…” diye başlayan bir başka cümle kurmuştu. Biz kendi aramızda “Ulan muhbir’in de sayın’ı olur muymuş? Demek bugünleri de görecekmişiz” diye geyik muhabbetleri kaynatırken, Cihangir’deki “sayın” muhtarımız “gayet uygun ve sakin bir şekilde” bizim evi sıkıyönetim komutanlığına ihbar etmiş; ev basılmış; mutlu bir rastlantıyla evde olmadığımızdan paçayı o gün için kurtarmış; ama eve de ayak basamaz hale gelmiş; gecelemek için eş – dost evi ayarlamak günlük esas uğraşımıza dönüşmüştü…

Aynı cümlenin üç aşağı beş yukarı benzeri 12 Eylül sonrasında da etkili ve yetkili ağızlarda, hatta Cuntabaşı Evren’in -sanırım- Eskişehir konuşmasında da tekrarlanmıştı. Eh, sayın muhbir vatandaşlar da eksik olmasınlar ellerinden geleni artlarına koymamışlar ve sırtlarını sıvazlatmak için asıllı, asılsız bir dizi ihbarda bulunmuşlardı.

Şimdi sayın muhbir yurttaşların şimdilik “sayın muhbir muhtarlar”la sınırlanmış versiyonuna tanık olmaktayız. Dünkü toplantıda Cumhurbaşkanı’nı alkışlamakta, bağırış çağırış desteklemekte gösterdikleri çabaya bakılırsa muhtarlarımız bu görevi kesinlikle ve hakkıyla ve layıkıyla yerine getirecekler.

Önümüzdeki günlerde sayın muhbir muhtarlardan en “muhbir”i Abdülkerim Aktrol’ün gayet uygun ve sakin bir şekilde (ne demekse artık bu) kaymakam ve emniyet müdürüne sunacağı ve Cumhurbaşkanı’na da bilgi verilmesini dileyeceği ihbar mektubunu ünlü araştırmacı gazeteci Aydın Engin bugünden ele geçirdi.

Aşağıda sayın muhbir muhtarın sayın ihbar mektubundan kısa bir bölüm yayımlıyoruz:

“Sayın Kaymakamım ve sayın Emniyet Müdürüm,
Camii Kebir Mahallesi muhtarı olarak sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları muvacehesinde mahallemizin Taşmektep Sokağı’nda başlattığımız çalışmamızda elde edilen ilk sonuçları arz ediyorum:

1 Numara: İki katlı bir ev olup. Alt katta oturan aile Alevidir. Üst katlarını üniversite talebelerine kiralamışlardır. Burada da toplam beş talebe kızlı erkekli olarak oturmaktadırlar. Bu evden cumhurbaşkanlığı seçiminde sayın cumhurbaşkanımıza, 7 Haziran’da AK Partimize oy çıkmamıştır.

3 Numara: Üç katlı apartman olup cem’an altı daire bulunmaktadır. Zemin kat dairelerde ev sahibi ve oğlu oturmaktadır. Ev sahibi partimizden sandık görevlisi olmuş ve gayretle çalışmıştır. Oğlu da bizdendir. Ancak Devlet Su İşleri’nde odacı kadrosu için yaptığımız müracaat hâlâ neticelendirilmemiştir. Birinci katın soldaki dairesinde oturan aile hakkında bilgi yetersizdir. Kızlarının başı açık olduğu gözlenmiştir. Annenin de bayrak mitinglerine katıldığı söyleniyor. Halk partisine oy verdikleri tahmin ediliyor. Sağdaki daire yeni boşaldı. Taşınan olursa bildirilecektir. Üst katta Hacı Emin ile damadı oturuyor. Lakin Hacı Emin Saadet Partisine oy verdi ve mahallede bu istikamette propaganda yaptı. Damadını henüz çözemedim…

5 Numara: Tek katlı ev. Harap. Buraya bir aile taşındı. Hallerinden tavırlarından ve konuşmalarından Kürt oldukları belli. PKK’li olup olmadıklarını araştırmam lazım…

7 Numara: Tek katlı ev. Kesin HDP’yi seçtiler. Lakin Kürt değil, Türk. Baba 12 Eylül’de hapis yatmış. Annenin başı açık. Kız blucin ve vücuduna yapışık tişört giyiyor. Küçük oğlanın cebinde Berkin Elvan’dakilere benzeyen demir bilyeler görmüşler…”

This entry was posted in DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, Gundem, HAYATIN İÇİNDEN. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *