Mühendisin ‘Onur’ İntiharı ***

BOZKURT GÜVENÇ
07 Nisan 2014
Cumhuriyet

Mühendisin ‘Onur’ İntiharı

Köprü inşaatında görevli Japon Mühendis KISHI RYOICHI’nin intiharı medyada hayranlıkla karışık bir şaşkınlık yarattı.

Bir “onur intiharı” olduğu söylenen olayı anlamaya çalışıyoruz.Kusurlu veya sorumlu olmadığı halde “kimin onuru”? Kendisini bir “Haci” (utanç) toplumunun üyesi olarak gören Japon, “Japonum” ya da “Japonyalıyım” yerine, “Ben Japonya’yım” der.

“Biz kendimize benzeriz, kimse bizi anlayamaz” yollu övünür. Japon kişiliğinin ortak özelliği, bireyin kendisine, ailesine ve ülkesine karşı taşıdığı bir görev ve sorumluluk borcudur.

“Görev karşısında hayatın lafı mı olur!” deyişleri, bizim, “Sakın hakkım var deme hak yok vazife vardır” sözümüzü hatırlatır.  Görevde kusur işleyen ya da sorumluluklarını yerine getiremeyen Japon’un kendini cezalandırması, onurlu bir davranıştır. Japonya değişiyor inancıyla, borçlu yaşamaktansa ölümü seçen yazar MISHIMA şehitler katında yüce bir kahraman olarak saygıyla anılır.

Japon intiharları
Sayıca Avrupa’ya yakın olsa da, Japon intiharları farklıdır. Batı ülkelerinde intihar orta yaşlarda artarken; Japonya’da azalır.  Uzmanlar, bu çelişkiyi sorumlulukla açıklıyor. Japonlar sorumluluktan kaçmıyor; intiharı, çocuklarına ve topluma yük oldukları ileri yaşlara erteliyor. Ülkemizdeki intiharlar ve cinayetler, Batı’da olduğu gibi orta yaşlarda artıyor.

Biz Türkler ötekileri, yakınlarımızı suçladığımız ve yöneticileri sorumlu gördüğümüz için, hayran olduğumuz Japonları anlamakta güçlük çekiyoruz.Dikkat edilirse, son olayda, Japonu suçlamıyor, onun ülkesini yüceltiyoruz.

Japon mühendis de kusurlu olduğu için değil, Türkiye’deki saygın “Japon imajı”na gölge düşürmemek amacıyla ölümü seçmiş olabilir. ‘

Tatami’ eğitimi
Çevresine ve ötekilere, “Beni bağışlayın/özür dilerim” diye seslenen Japonlar, “90/10 ilkesi”ne uyarak kendilerini sorumlu görürler.  Biz de bize benzeriz ama istesek de Japon olamayız. Japon olmak için -doğmak yetmez- “tatami” eğitimi şarttır.

Japon yargısı sorumluluğu davalı ile davacı arasında paylaştırdığı için çok az dava açılır, çoğu hukukçular başka işler yaparlar. Japon kişiliği “bambu gibi”dir, eğilir ama kırılmaz.

İntihar olayından çıkarılan dersleri uygulamak kolay görünmüyor. Trafik kazasında “Ben kusurluyum, özür dilerim” diyen yurttaşa rastladınız mı? “Ben haklıyım, herkes haksız; bize benzemeyenlerin hakir veya hain görüldüğü ülkemizde, Japon gibi yaşamak ya da ölmek olası mı?

“Ölmek öldürmek kolaydır; zor olan yaşamak ve yaşatmaktır” diyen Rus şairi, bir süre sonra, intihar etmişti.İkinci Savaş sonunda teslim olmaktansa toplumca ölmeyi öneren hükümete direnen Japon İmparatoru’nun zora katlanıp yaşamı seçmesi üzerine, bir grup Samuray intihar ederek, savaş yorgunu ülkeye, “Ölenler oldukça Japonya yaşayacaktır” mesajını vermişti. Japon mühendis, kişisel onuru değil, ülkesinin onuru için intihar etti.

Şu kanlı ve karanlık günlerde, yaşadığımız onur kırıcı siyasal sorunların çözümünü, kolay ölümlerde değil, uzun bir demokrasi yolunda zor olanı seçip ötekine katlanarak, yani “yaşayıp yaşatarak” bulacağımıza inanmak istiyorum.

This entry was posted in DÜNYA ÜLKELERİ, HAYATIN İÇİNDEN. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *