TÜRKİYE MAKAM ARAÇLARI SAYISINDA DÜNYA REKORU KIRDI

Naci Kaptan – 06 Mayıs. 2024

“Makam aracında ‘rekor’ Türkiye’nin elinde


Ülkede lüks, şatafat almış başını gidiyor. TBMM’de kamudaki araçlardan söz edilirken nüfusu Türkiye’ye yakın ülkelerdeki resmi taşıt sayılarından da örnek veriliyor. Ülkemizde kamuda makam aracı sayısı 125 bin adet.
Türkiye’nin makam araçları yönünden “Dünya rekorunu”nu elinde bulundurduğu belirtiliyor. Ülkemizde 125 bin kamu aracı varken, bu sayı Almanya’da 9 bin, Japonya’da 10 bin, Fransa’da 8 bin civarında. Devlete ait uçak filosu bakımından birçok ülkeden de öndeyiz. Almanya’da 12, Fransa’da 14, İtalya’da 11, Japonya’da 2 özel uçak bulunurken ülkemizde Cumhurbaşkanlığı’nın hava filosundaki uçak sayısı ise Katar’ın tartışmalara neden olan (Sözde) hibe ettiği ‘Uçan Saray’ı Boeing 747-8 model uçakla birlikte 16’ya yükselmişti.” (Saygı Öztürk  DİKEN Gazetesi, 19/07/2023)

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kamuda tasarruf edilmesine yönelik yeni bir adım atılmasına yönelik çalışmalar yapıldığını duyurdu. İlk aşamada kamu bünyesinde bulunan bin 500 aracın tasfiye edileceği ifade edilirken, gözler kamudaki araç saltanatına çevrildi.

TAŞIT SAYISI NE KADAR?

30 Haziran 2023 tarihi itibariyle ilgili kurumların Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na ilettikleri bilgilere göre, kamuda  toplam 116 bin 904 araç bulunuyor. Genel bütçe kapsamındaki cumhurbaşkanlığı, bakanlık, yüksek yargı gibi kamu idarelerinde 106 bin 363, özel bütçeli idarelerde 5 bin 136, yüksek öğretim kurumlarında 4 bin 305, düzenleyici ve denetleyici kurumlarda 100 taşıt yer alıyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021’de ‘taşıt genelgesi’ yayınlamış ve kamunun kullanımındaki araçlara yönelik tasarruf çağrısı yapmıştı.
Genelgede “Kamu kurum ve kuruluşlarınca taşıt edinimleri ihtiyaç analizlerine dayandırılacak, acil ve zorunlu haller dışında her ne suretle olursa olsun yeni taşıt edinilmeyecek.  Mevcut taşıtlar da ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde yeniden gözden geçirilecek, ihtiyaç fazlası olan veya ekonomik ömrünü tamamlamış taşıtlar ihtiyacı olan kurumlara devredilecek ya da tasfiye edilecek” denilmişti.  (Sozcu.com.tr – 27 Nisan 2024)

Toplumu “Bir lokma, Bir hırka’ya” davet eden, sabır dileyen, ahirette bu sıkıntıları çekenlerin ödüllendirileceğini öğütleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da Devletin talan edilmesine katıldı. Kamuda tasarruf çağrılarının yapıldığı bir dönemde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, tanıtımına katılıp dualar ettiği ve makamına tahsis edilen 1.5 milyon TL’lik TOGG yerine 16 milyon liralık Audi A8 aldı. Bu yetmedi;

15 milyon 725 bin liraya yeni alınan Audi ile tepki gören Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın lüks bir GMC cipi olduğu ortaya çıktı. 15 milyon 725 bin lira değerindeki yeni Audi A8 marka lüks makam aracı tartışılan Erbaş’a, hac ve umre seyahatlerinde kullanması için Amerikan malı General Motors (GMC) marka SUV tipi bir makam aracı alındığı öğrenildi. Erbaş bu lüks cipi Suudi Arabistan’a gittiğinde kullanıyor.
Türkiye hayat pahalılığında, enflasyonda, işsizlikte ve yoksullukta en diplerde sürünürken AKP/ Erdoğan ülkemizde hukukun, yargının işlemediği, yolsuzluklar zincirini oluşturdu. Bu zincirin içinde olanlar her gün daha çok zenginleştiler. Ülkemizin tüm milli kaynaklarını harman gibi savurarak tüketen ZENGİNLER sınıfı yaratıldı.  Bu sınıf çıkarları gereği birbirlerine kilitlenerek dünyanın zenginleri arasına girebilecek şekilde semirmiş olan, hukuk ve yargının dokunamadığı bir kast sınıfı oluşturdu. İktidar siyasi bir partiden, yolsuzluklarla donanmış bir çeteye dönüştü. Türkiye’nin ekonomik çöküşü başladı ve bu çöküş gittikçe dibe vurdu. Ülke bütünüyle yoksulluğa gömüldü.
Temiz siyaset vaadi ile gelen AKP, Türkiye’yi ahlâki açıdan da çok kirletti. Yaptıkları her bir adrese ihale ile 5 kuruşa yapılacak bir işi 15-20 kuruşa ihale ederek  aradaki farkı kendi ceplerine attılar. Bu kirli kazancın belli bir yüzdesi bu sistemi kurgulayan büyük Abi’nin cüzdanına yönlendirildi. Şimdilerde CHP’nin kazanarak devir aldıkları yerel yönetimlerde aşırı borçlanmayı, talanı, lükse düşkünlüğü ve de derin bir zevksizliği medyadan görüyoruz.
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *