18 Nisan 2015
Rifat Serdaroğlu
EDEPSİZLİĞİN DİBİ
Görev yaptığım Bakanlıklara, görevden ayrıldıktan sonra bir kez olsun ne gittim, ne de telefon ettim. Çünkü doğrusu budur. Bakanlıktan ayrıldıktan sonra ben sadece TC Vatandaşıyım. O Bakanlıkların icraatlarına karışma hakkım yok, olamaz da!
Örneğin eğer bugün, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin bakanlık bürokratlarına emir vermeye kalksa, Şahin için “Eski Bakan kafayı kırdı galiba, vah zavallı vah” denmez mi? Tabii ki denir.Hele bu yanlış tutumunda ısrarcı olursa, hem yasaları çiğnemiş hem de edepsizlik yapmış olmaz mı? Elbette! Peki, İdris Naim Şahin ile Efkan Ala arasında ne fark var? Üstelik Şahin şu an milletvekili!
Peki, bu adamlara ne demeli, bunlar ne, kim bunlar, hangi ülkenin adamı bunlar?
Efkan Ala;
Şu an sade TC Vatandaşı. Aynen bizler gibi! Ne bir eksik, ne bir fazla!
Ağrı’da PKK militanları, Türk Askerine ateş açıyorlar ve 1 şehit 4 yaralı veriyoruz.Vatandaş Efkan, alıyor eline telefonu Vali’ye emir üstüne emir veriyor! O sepet Vali de, “Başüstüne efendim, evet efendim” diye yaltaklanıyor. Basına düşen ses kayıtlarının iddiasına göre Vatandaş Efkan hızını alamayıp, görevde olan bir Albay’a, ana-avrat ve edepsizce küfür ediyor!
Vatandaş Efkan, 17/ 25 Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet olayları sırasında, BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) Başkanına, bir internet sitesinin kapatılması emrini vermişti. Başkanın direnmesi üzerine adama ana-avrat küfür etmişti!
Vatandaş Efkan’ın bir yetkisi var mı?
Vatandaş Efkan’ın bir sorumluluğu var mı?
Peki, Kaymakamlık-Valilik- Başbakan Müsteşarlığı- Hariçten Bakanlık yapan biri, bu eylemi yapamayacağını bilmez mi?
Bilmesine bilir ama edepsizlik-densizlik-saygısızlık-yasa tanımazlık-korku ve akıl eksikliği sebebiyle, böyle davranmaktan çekinmez. Bürokratlara kanunsuz emir verenler kadar, bu yetkisiz kişilerden emir alan Devletin Adamlarını derhal görevden alıp, devletin dışına atmak gerekir.
Hakan Fidan;
Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı ve dönemin Başbakanı Erdoğan’ın “PKK Baronları ile Özel Görüşmecisi” sıfatıyla, Oslo’da yaptığı konuşmaların tapeleri yayınlanınca, Hakan Fidan’ın hangi ülkenin bürokratı olduğunu anlamakta çok zorlanmıştım!
Sonra Dışişleri Bakanlığında yapılan dörtlü toplantının ses kayıtları ortaya dökülünce, dehşete kapılmıştım. TC Devletinin MİT Müsteşarı aynen şunları söylüyor, Dışişleri Bakanı-Müsteşarı ve Genelkurmay 2. Başkanı da gülerek dinliyorlardı; “Gerekirse Suriye’ye dört adam gönderirim. Türkiye’ye 8 füze attırıp SAVAŞ GEREKÇESİ üretirim…” Şu an TC Milli İstihbarat Teşkilatının başında, Milletvekili Adayı olmayı dahi beceremeyen ve tekrar atanması kanunsuz olan bir Müsteşar bulunmaktadır.
Etyen Mahçupyan;
Başbakan’ın Başdanışmanı! 1915 olayları için bakın ne diyor;
“1915 de Ermenilere yapılanlara soykırım dememek imkânsızdır…”
Dönemin Başbakanına, dönemin Başbakanının Müsteşarına-İçişleri Bakanına, şimdiki Başbakan’ın MİT Müsteşarına ve Başdanışmanına bakar mısınız? Bunlar mı Devlet Adamı? Bunlar mı edepli insanlar?
Anayasa-Yasa çiğnemek bunlarda, görevi kötüye kullanmak-yetkisiz müdahalede bulunmak- terör örgütüyle pazarlık- savaş çıkarmaya teşebbüs- Türk Tarihini karalamak ve her türlü şaibe bunlarda…
Eyy Türk Milleti;
Bu yazılanlardan bir tanesine yalan diyecek biri var mı?
AKP ve HDP’ye oy veren vatandaşlarımızdan “Bunlar doğru değil, yalan” diyecek biri var mı?
Eee o zaman niye oy veriyorsunuz bunlara? Yetmedi mi çektiğiniz çileler?
Hâlbuki işin o kadar kolay ki; Sadece bunlara oy vermeyeceksin…
Hem kendini, hem de bunları kurtaracaksın! Bu kadar kolay…
Sağlık ve başarı dileklerimle
http://rifatserdaroglu.com/2015/04/18/edepsizligin-dibi/
