Türkiye haini çok bol bir ülke oldu!

Rahmi Turan
E-mail: rturan@sozcu.com.tr
10 Aralık 2014
Sözcü

Türkiye haini çok bol bir ülke oldu!

Kâmran İnan…
Türk siyasetinin önemli isimlerinden biri…
Eski Bakan, diplomat, siyaset bilgesi…
Sözüne güvenilir, ülke sevgisini her şeyin üstünde tutan dürüst bir politikacı…İnan, bir süre önce Saygı Öztürk’le yaptığı söyleşide, ülkemizdeki hainlerin çokluğunu o kadar net anlattı ki, kanımız dondu!

* * * *

Kâmran İnan “Eskiden de hain vardı ama bugün Türkiye eski günlerini mumla arar hale geldi” diyor ve ekliyor:

“Türkiye maalesef haini çok fazla bir ülke… Bakan olduğum dönemde, hükümete brifing veriliyordu. Ben, devlet aleyhine faaliyet gösterenlerin sayısını sordum…205 bin rakamı telaffuz edildi.
Ben bunu kitabımda açıkladım ve “Resmi rakamlara göre 205 bin hainimiz var” dedim.

Birkaç yıl sonra karşılaştığım, dönemin Genelkurmay Başkanı ‘O zaman verilen rakamlar şimdikilerin yanında çok az kalıyor’ dedi.Şimdi, hain sayımız daha da arttı!

Bunu nereden çıkardığımı soruyorsanız, ülkemizde olup bitenlere yalnız gözlerinizle bakmayıp inceleyin, derim!”

* * * *

“İnsanımız yanlış yolda ve ne yazık ki benim vatanım hain yetiştiriyor.
Türkiye’nin insanı yabancıya kendi devletini gammazlıyor!
Siyasetçilerin haberi bile olmadığı bilgiler yabancılara ulaştırılıyor!
Devleti dışarıya jurnalleyen, yabancı kamçısıyla devleti dövmeye çalışanlar, bu yaptıklarının karşılığını fazlasıyla alıyorlar!
Ne kadar etkili olurlarsa ona göre prim alıyor, ona göre terfi ediyorlar. Bunların önemli noktalara gelmeleri sağlanıyor!
… Ve ben, hainleri anlatırken kahroluyorum!”

“Ne yazık ki Türkiye’de hainler makbuldür!”

Duayen siyasetçi Kâmran İnan devam ediyor:
“Evet, maalesef hainlik üreten bir toplum olduk. Bunun ilacını da bulamadık.Türkiye’de devlet adamı yokluğu var.Bir zamanlar ülkemiz ‘Devlet adamı hazinesi’ iken, şimdi ‘Devlet adamı fukarası’ haline geldi.

Devlet yönetiminin unutulduğu bir ülkeyiz.Türkiye’nin eğitimi iflas etmiş bir halde…Dünyada en az kitap yazan ve okuyan bir ülkeyiz.
Örneğin Fransa’da, kişi başına yılda 30 kitap düşüyor, bizde 30 sayfa bile düşmez!

Okumayan, araştırmayan bir ülke olduk.Batı’da liderler, devleti yönetenler, kitap yazar. Bizde bunların hiçbiri yok. Yazsanız da kim okur?”

* * * *

“Bu kadar önemli bir coğrafyada bulunan ülkemizi küçültmek isteyenler var. Bunun için de büyük çabalar gösteriliyor.Ülkemize sadakatle hizmet eden ve bunun için çaba gösterenlerin başına çok işler getiriliyor!
Ne yazık ki, Türkiye’de hainler makbuldür.Devletini gammazlayanlar haindir!

Bu kadar hainin nasıl yetiştiği, toprağımızdan mı, suyumuzdan mı olduğu da araştırılıp incelenmelidir.Bu vatanın hain yetiştirmede nasıl bu kadar verimli olduğu ortaya çıkarılmalı ve buna göre önlem alınmalı…”

* * * *

Kâmran İnan, 50 yılın devlet adamlığı tecrübesiyle gerçekleri söylerken, tüylerimiz diken diken oldu…Neden biz böyle olduk?
Neden bir kısım insanlarımız, çıkar için ülkelerini satarlar?
“Bundan utanç ve tiksinti duyuyorum” diyeceğim ama inanın bu sözcükler bile yüreğimde beliren nefret duygularımı frenlemeye yetmez!

Te­bes­süm

“Hangisini düzelteyim?”

“Kurban” geleneğinden söz ediliyormuş. Bilgiç geçinen biri başlamış anlatmaya…“Çocuğu olmayan Hz. Davut, Allah’a yakarmış:
“Yarabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeceğim!”
Duası kabul edilmiş, Allah ona bir kız çocuğu göndermiş, adını Ayşe koymuş…

Zaman geçmiş, çocuk büyümüş, Allah’a kurban edilecek yaşa gelmiş, Hz. Davut kızını yatırmış, tam kesecek, meleklerden Azrail, gökten bir keçiyle inmiş;

“Ey Davut, kızının yerine bu keçiyi kurban et!”
Palavracı etrafına bakmış:

“Şimdi öğrendiniz mi?” Dinleyenlerden biri ayağa kalkmış:
“Ulan” demiş “Hazreti Davut değil, Hazreti İbrahim, kurban edilecek çocuk kız değil erkek. Gelen melek Azrail değil Cebrail, kurban edilen de keçi değil, koç!

Hangisini düzelteyim ulan, hangisini?”

Gü­nün Sö­zü

Domuzdan post, hainden dost olmaz!

This entry was posted in Gundem, Haber. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *