BAĞLANTILI YAZILAR
Bölüm 1 – https://nacikaptan.com/?p=92877 – ORGANİZE SUÇ TARİHİ * YOLSUZLUK VE ÖZELLEŞTİRMELERİN SONUCU EKONOMİNİN ÇÖKMESİ VE TOPLUMUN YOKSULLUĞUDUR * “Tutto e Mafia in Turkey”
Bölüm 2 – https://nacikaptan.com/?p=92983 – ORGANİZE SUÇ TARİHİ- 2 * Çevre Suçları * Mala Del Brenta-Venedik Mafyası * Sacra Corona Unita-Puglia Mafyası
Yeniçağ – Murat Ağırel – 3 Temmuz 2021 Cumartesi
BÖLÜM I
Sevgili okuyucularım, bir süre önce medyada uyuşturucu trafiği ile ilgili çokça yazıldı, çizildi, konuşuldu. Neticede havanda su dövüldü. Ancak araştırmacı gazeteciliğin gereği olarak olayların peşini bırakmadık ve bakın nelerle karşılaştık… Bulduklarımızı bir dizi yazısı halinde sizlere aktarmayı vazife bildik. Buyrun başlıyoruz..
Takip ediyorsunuzdur…
Hemen hemen her gün uyuşturucu madde yakalandığı haberlerini duymaya başladık. En son Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Mersin Limanı’nda ele geçirilen uyuşturucunun göndericisi ve alıcısıyla ilgili tüm verilere sahip olduklarını belirterek, “Milletimiz müsterih olsun” dedi.
Evet…Neredeyse bir yılda yakalanan kokain miktarı iki operasyonda ele geçirilmişti. O zaman akla gelen sorular belli; kim, kime gönderiyor? Alıcı-satıcı kim? Yurt içinde iş birlikçileri kimler?
İşte tüm bu soruların cevaplarının peşine düştüm.
Çok şaşıracağınız bilgilere ve isimlere ulaştım.
Hadi başlayalım…
BM Uluslararası Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nce (UNODC) paylaşılan “2021 Dünya Uyuşturucu Raporu”na göre, en fazla eroinin yakalandığı ülkenin 20 ton ile Türkiye olduğu açıklandı. En çok eroinin ele geçirildiği üç ülke Türkiye, İran ve Pakistan, 2019’da küresel pazar toplamının yüzde 48’ini oluşturdu.
Dünyanın en büyük eroin kaçakçılığı rotası, Afganistan’dan İran’a, Türkiye’ye, Balkan ülkelerine, Batı ve Orta Avrupa’daki çeşitli destinasyonlara uyuşturucuların kaçırıldığı “Balkan rotası” olmaya devam ediyor.
Raporda, ilginç olan iki durum var. Şöyle ki yer alan rakamlar doğru değil. Eroin ve kokain miktarları toplam olarak verilmiş. Diğer ilginç olan durum ise…
Küresel kokain üretimi 2014-2019 yılları arasında neredeyse ikiye katlanmış. Dünya genelinde en çok kokain tedarikinin Kolombiya’dan sağlandığı belirtilmiş.
Kokain demişken…
Mersin’de yurt dışından gelen gemilerdeki aramalar sonucu ele geçirilen 1 ton 763 kilogram kokaini duymuşsunuzdur. Haliyle vatandaşlar, bu haberlere daha fazla kulak kabartır oldu. Çünkü nedense bu olayların ipinin ucunun hep iktidar ya da siyasetten birine dayandıklarıyla ilgili şüpheler oluştu.
Benzer şüpheler bende de var. Hatta gazetecilik refleksiyle araştırıp bir yazı yazmıştım. İskenderun Limanı’nda yapılan Captagon operasyonunun ardında Suriye uyruklu bir Türk vatandaşının olduğunu aktarmıştım. Hatırlarsanız 6 milyon 200 bin adet yani 1072,6 kg uyuşturucu hap ele geçirilmişti.
Peki, bu ürünü kim, kime göndermek istiyordu?
Bu işlem bir transit ticaret. Söz konusu ihracat Kırıkhan vergi dairesine kayıtlı Altın Atlar San. Tic. adlı bir firma tarafından gerçekleştiriliyor. Sahibi ise Suriye/Hama uyruklu Haşem Kaddur… İşin ilginci bu kişi T.C. vatandaşı olmuş. Alıcı ise Arap ülkesinde kurulmuş paravan bir şirket.
Uzun bir girizgâh yapmamın nedeni var.
İşte tam da bu Captagon operasyonları sırasında…
Kolombiya’daki Buenaventura Limanı‘nda 9 Haziran 2020’te 5 ton kokain ele geçirilmişti.
Sedat Peker, YouTube üzerinden yayımladığı bir videoda bu kokainin İzmir Limanı‘na geleceğini ve alıcısının bir kimya firması olduğunu iddia etmişti. Bu bilgi yanlış. Kokainin varacağı yer Mersin Limanı’ydı.
Sonrasında Ağustos ayında Kocaeli’ndeki Yılport Limanı‘nda da Brezilya’dan gönderilen bir gemide 540 kilo kokain ele geçirildi. İşin ilginci ise gemide arama yapıldıktan sonra herhangi bir yasa dışı madde içermediğine dair tutanak tutulmuş olmasına rağmen, sonrasında yapılan başka bir aramada 540 kilo gibi büyük miktarda, yaklaşık 25 milyon dolarlık uyuşturucunun bulunmuş olması…
Brezilya’dan gelen konteyner yüklü “MSC POH LIN” isimli gemideki malın alıcısı Acarer Metak San. Göndericisi Cellmark Raw Materials AB. Demir çelik sektöründe kullanılan ferrochrome hammaddesi arasına gizlenmiş 20 adet valiz tespit edilmiş. Yapılan kontrolde de kokain hidroklorür çıktığı görülmüş.
Ekim 2020’de ise yine Mersin Limanı’na Brezilya’dan gelen gemide 220 kilo kokain ele geçirildi.
Panama’da ise 5 Mayıs 2021’de Ekvador’daki Bolivar Limanı’ndan yola çıkan 616 paket kokain yakalandığı haberlerini okuduk.
Kokainin konteynerdeki muz kutuları içinde saklanmış halde bulunduğu bildirildi. Konteynerin Panama’ya, Güney Amerika ülkesi Ekvador’da bulunan Yılport tarafından işletilen Bolivar Limanı’ndan geldiği ve aktarma noktası olan Panama’nın PSA Limanında Panamalı yetkililer tarafından arandığı belirtildi.
Bu hususta da bir yazı yazmıştım. Yazımda gönderici ve alıcı firmayı da belirtmiştim. Ben elde ettiğim bilgileri belgeleri ile paylaşayım.
Bu kokainin alıcısı ise Tommy Gıda adlı bir firma. Bu firma 600 bin TL sermaye ile 2018 tarihinde Mersin/Akdeniz’de kurulu bir firma. Sahibi ise Suriye uyruklu Naser Tomeh. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Ben bu satırları yazdıktan sonra firma sahibi ile tesadüfen görüştüm.
“Benim bir bağım yok” dedi. Elimde olan diğer bilgileri sordum. “Ekvador’dan Sandra adında biri ile çalışıyor musunuz” diye sorunca “evet” dedi. “El Khadra ile tanışıyor musunuz” dedim. “Tanıyorum” dedi. “Bir açıklamanız olacak mı” dedim “evet avukatım size gönderecek” dedi. Ben açıklama beklerken Mersin’de bulunan bir yerel gazeteye röportaj vererek beni ırkçılık yapmakla suçladı.
Madem öyle devlet yazışmalarında geçen bilgileri ekleyeyim.
Buyrun çıkış limanı Ekvador olan ve Panama-İtalya aktarmalı gelen 616 paket kokainin belgeleri.
Şimdi gelin firmayı daha yakından tanıyalım.
Tommy adlı firmanın sahibini yukarıda da yazdım. Suriye uyruklu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Naser Tomeh. Firmanın adresi Camii Şerif Mahallesi, Çakmak Caddesi, Kadri Bey apartmanı No:19/2 Akdeniz/Mersin.
Aynı adreste başka firmalar da var. İlki Şam Yaş Meyve Sebze. Adresi Tommy Gıda ile aynı. Sahip olarak Naser Mahmoud Tomeh ve Chadi Hassaf gözüküyor. Yine aynı adreste Dia Corporation adlı bir firma daha var. Sahibi yine Chadi Hassaf.
Aynı adreste bir de Lojistik firması var. ISG Lojistik Ltd. Şti. Sahibi Suriye asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Naser Mahmoud Tomer, Suriye asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Chadi Hassaf ve Norveç vatandaşı Dıaa Issa Hassaf. Bu Norveç vatandaşı diğer firmalarda gözüken Chadi Hassaf’ın akrabası.
Bütün ilişkileri görün diye anlatıyorum. Şimdi biraz üste gidip taşıma senedi yani konşimentoya dikkatli bakın. Ticaret yapılan Tommy adlı firma alıcının ISG Lojistik olduğunu görürsünüz.
Halen benim belgesiz yazı yazmayacağımı anlamayan bazı kıt akıllılar da bu kişinin açıklamasını “haber” olarak servis ediyorlar. Buyurun mahkeme orada. Dava açsınlar. Ne de olsa Türk vatandaşı değiller mi?
İkinci bölümde ise Sedat Peker’in bahsettiği uyuşturucu kaçakçılığı zincirince bu firmanın çalıştığı Frudatelli firmasıyla Mersin Limanı’nda yakalanan 1 ton kokain arasındaki bağlantıyı yazacağım.
Özellikle Tommy firmasının da muz ticareti yaptığı Sandra Wendy Monroy Moreno adını bir yere not edin… (1)
BÖLÜM II – 4 Temmuz 2021 Pazar
İlk yazımda uyuşturucu kaçakçılığının hangi yollardan yapıldığını anlatmış bazı isimleri açıklamıştım. Şimdi de sürekli uyuşturucu operasyonlarında duyduğumuz Mersin Limanı’nda yaşananları anlatayım.
Adı: Sandra Wendy Monroy Moreno.
1 tonluk kokain operasyonunda hedefteki gemi Ekvador’daki, Yıldırım Holding’in sahibi Yüksel Yıldırım’a ait Yılport Limanı’ndan geliyor ve gemide yine muz yüklü. Bu kokainin alıcısı ise Özşimşekler firması. Muzun markası bu sefer Derby.
Bu yakalamadan sonra yine aynı limanda 150 kg daha kokain yakalandı. Alıcı, gönderici yine aynı kişiler. Gönderici Rastoder, Slovenya firması. Alıcı ise Özşimşekler Gıda San. Tic. Ltd. Şti.
En son ise 23 Haziran’da 463 kilogram daha kokain yakalandı. Bu sevkiyat Ekvador’un Guayaquil Limanı’ndan Mersin’deki Alyans Meyve adlı firmaya geliyor.
Firma 2019 kuruluşlu ve Mehmet Ali Keser ve Mehmet Yüksel ile birlikte Alyans Gümrük adlı firmayı kuruyor. Daha sonra Mehmet Ali Keser tek yetkili oluyor. Firma sonra Abdülkadir Karakayalı’ya devir oluyor ve firma ismi değişiyor.
İddiaya göre alıcı aslında emanetçi. E.K.B. isimli bir kişi asıl alıcı. Dubai’de bir firma fatura kesiyor.
Firmanın adresi İhsaniye Mahallesi. Bahçeler Cad. No 22 Akdeniz/Mersin. 11 Kasım 2019’da hem unvan düzeltilmiş hem adres değişmiş. Aynı adreste bir firma daha var. Nurpek adlı firma. Sahibi Ö.B. Bu isim E.K.B.’nin kardeşi. Alyans isim ve sahip değiştirdikten sonra yeni adresi arka planda olan kişinin adresine taşınıyor.
Peki, Dubai’de bulunan firma kim? Hemen bununla ilgili araştırma da yaptım. Daha önce 5-6 firma ile bağlantılı bir firmaya ulaştım.
Phoenix adlı bir firma. Dubai, bu firmayı uyuşturucu bağlantısı nedeniyle kapattı diye bir bilgi elde ettim ancak resmî kaynaklara doğrulatamadım. Ancak bu firma 2019-2020 ortalarına kadar faalmiş.
Dubai ayağı çok önemli… Çünkü Türkiye’ye gelen muzu direkt Kuveyt Dubai’ye ihraç etmek dikkat çeker, ama başka bir ürün olarak çıkarırsanız dikkat çekmemiş olursunuz.
Mesela Elma!
Elma işi yapan Fruit Master adlı firma var. Tesadüf bu ya aynı adreste Sandra Wendy Monroy Morena’dan muz alan başka bir firma var FOR GIDA!
For Gıda ne alaka diyeceksiniz. Az önce bahsettiğimiz Kadir Batış daha önce For Gıda’da çalışıyordu. Tesadüf mü?
Gelelim Sandra Wendy Monroy Moreno‘ya…
Kim bu isim?
Anlatayım…
Kolombiya, kokain için Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA) tarafından kıskaca alınınca, özellikle Avrupa, Orta Doğu rotasına kokain sevkiyatları tehlikeye girdi.
Büyük miktarda kokain yakalanmaya başlanınca karteller yeni rotalar belirledi. Bu rotalardan biri Venezuela diğeri Ekvador’du. Oradan da Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu’ya dağıtım noktası olarak belirlendi.
Ne olduysa bundan sonra oldu. Türkiye’de bu dönemde Ekvador’dan en çok ithalat yapan ilk 5 ülke arasına girdi. Türkiye Irak, Türki Cumhuriyetler, İran, Suriye (iç savaş sonrası) için atlama noktasıydı.
Aslında bu ülkelere sadece muz servisi yapılmıyordu. Kokain de muzla birlikte Türkiye’ye sokulduğu gibi, bu ülkelere gönderiliyordu. Suriye’de karışıklık başlamadan önce kokainin bir kısmı oradan dağılıyordu. Ama iç savaş çıkınca oradaki karteller Türkiye’yi özellikle Mersin’i seçti.
Ekvador’da kullanılan en bilindik firma Frutadeli S.A. Fakat bundan ayrıca başka firmalar da var. Tek tek yazalım…
Bu şirketin sahibi Sandra Wendy Monroy Moreno. Ekvador’da yaşıyor. Bir İtalyan mafya ailesi ile çalışıyor. Sıfırdan en büyük ihracatçılardan biri oldu. İlk 3 ihracatçı arasında adı geçiyor. “Panama Papers” olarak bilinen kara para aklama belgelerinde adı sızdı. Panamada kullandığı paravan şirket Lefinar S.A.
Konteynerlerinde Türkiye’de defalarca kokain yakalandı.
Ayrıca Dubai-Suudi Arabistan-Cezayir ve İran’da da kokain yakalattı. En son Ekvador’da yükleme yapılırken yüzlerce kilo fazla kokain konteynerlerinde gemiye yüklenmeden yakalandı. Defalarca Türkiye’ye giriş yaptı. Kimlerle görüştüğüne, ne yaptığına dair bir bilgiye ulaşamadım.
Olayların içerisindeki diğer firmalardaki benzerlikler dikkatimi çekti.
Generatıon General Trading-Dubai. Ulaştığım belgelere göre gönderdiği Türk firmalarının çoğu paravan, sürekli Türkiye’de şirketler kuruluyor.
Son olarak ise Slovenya asıllı Rastoder firması kayıtlara geçiyor. Sahibi dikkat çeken bir isim. Eski Kızıl Ordu mensubu. Karadağlı. Yugoslavya parçalanırken Sloven vatandaşlığına geçmiş. Slovenya’nın en tanınan ama en gizemli isimlerinden biri…
Ve bu Rastoder firması Türkiye’de son yakalanan firma olan Özşimşekler Gıda’ya 9 yılda yüzlerce gemi göndermiş. 1 konteyner muz 25 ton ve konteynerde 1 ton kokain bulundu. 7000 tonluk gemide neler olabileceğini düşünün. Üstelik bu gemiler kontrol altında olmayan Mersin Serbest Bölge‘ye yanaştı. Ve ardından operasyonlar geldi.
Biz ünlü “Narcos” dizisi gibi işleyişi yazmaya devam edelim. Gemilere yükleme yapılırken aynı marka kutular Kolombiya’da paketleniyor ve paketlenirken muz kutularına kokainler yerleştiriliyordu.
Örneğin Derby marka muz kutuları Kolombiya’da paketleniyordu. İçindeki muzlar Kolombiya orijinliydi ama kutularda “Product of Ecuador” (Ekvador üretimi) yazıyordu. Buradan yüklenen kamyonlar limanlara gelip Ekvador muzu gibi gemilere atıp Türkiye’ye gönderiliyordu.
Bu gemiler 6000-7000 ton (300.000 kutu) yükle Ekvador’dan direkt Türkiye Mersin Serbest Bölge Limanı’na geliyordu. Yani kokainlerin adresi belliydi. Gerek Ekvador limanında gerekse Mersin Serbest Bölge Limanı’nda kontrol hemen hemen hiç yoktu.
Bu konuda Mersin Serbest Bölge işletme sahibi Ali Avcı ile görüştüm. Sayın Avcı ile görüştüklerimi ve tüm bu bağlantının ortasındaki firmanın adını da sahibinin ismini de bir sonraki yazıda açıklayacağım.
Kısaca şunu söyleyeyim bu buzdağının görünen yüzü… (2)
Avukattan Gelen Düzeltme metni
FOR GIDA A.Ş. DÜZELTME METNİ
04.07.2021 TARİHLİ Yeniçağ Gazetesinde ve hpttps://yenicaggazetesi.com.tr adlı internet sitesinde yayımlanan Murat Ağırel imzalı “Türkiye’nin Narcos’u 2” başlıklı düzeltme ve cevap gerektiren köşe yazısında müvekkil For Gıda A.Ş. hakkında tamamıyla asılsız bilgiler sansasyonel bir dille aktarılarak, müvekkil şirket sanki yasa dışı ilişkiler içerişimdeymiş gibi okuyucu nezdinde algı oluşturmaya çalışılmıştır. Bu iddialara bağlantı ise 2012 yılında şirketten ayrılmış olan ve şirketle o zamandan bu yana bağlantısı bulunmayan Kadir Batış’ın ismi üzerinden yapılmıştır. Bu yazıda geçen İDDİALAR asılsızdır. Müvekki şirket yaklaşık otuz yıllık ticari hayatında tüm yasal sorumluluklarını yerine getiren, yasalara ve ticari teamüllere uygun hareket eden sektörde itibar ve söz sahibi bir firmadır. Doğru olmayan bu haberle müvekkil şirketin ticari itibarına zarar verilmesi hedeflendiği gibi okuyucunun “doğru haber alma hakkı” da ihlal edilmiştir.
Yine yazıda bahsi geçen Fruit Master Dış Ticaret A.Ş. ile müvekkil For Gıda A.Ş. nin sahibi ve yetkilisi aynı kişi olup her iki şirketin aynı adreste bulunmasında yasal hiçbir engel bulunmadığı gibi bu durumun sanki çok enteresan bir olaymış gibi okuyucuya sunulması müvekkili itibarsızlaştırma, karalama ve okuyucu nezdinde sansasyon yaratma amacı taşıdığı çok açıktır.
Kamuoyunun bilgisine saygı ile duyurulur.
For Gıda Ticaret Pazarlama ve Nakliye A.Ş. adına Av. Erkan Karakaya
BÖLÜM 3 – 5 Temmuz 2021 Pazartesi
Türkiye’nin Narcos’u olarak adlandırdığım yazı dizisinin bugünkü bölümünde isimleri ve bağlantıları açıklayacağım. Dünkü yazımda kokainlerin yakalandığı Mersin Serbest Bölgesi işletme sahibi Ali Avcı ile konuştuğumu aktarmıştım.
Ali Avcı muz firmalarının daha önce serbest bölgede yer aldığını, ancak yönetimi devraldıktan sonra serbest bölgede işlem yapmadığını bildirdi. Avcı, yönetimi devralır almaz serbest bölgede X-Ray cihazlarının etkin bir şekilde faaliyete geçtiğini bildirdi.
Bu muzlar daha önce Mersin Serbest Bölge’de şirketlerin depolarına indiriliyordu. Buradan kokaini başka ülke için TIR’larla çıkarmak veya Türkiye içine sokmak ise çok basitti. 3 büyük firma vardı. (Biri son yakalanan şirket, diğeri bir Lübnanlı adına paravan olarak devredilmiş bir şirket, diğeri ise Suriye’de kokainden yakalanmış şimdi Türkiye’de çalışan bir Suriyeli adına olan şirket.)
İlginç olan Ticaret Bakanlığı’nın bu 3 firmadan başkasına yeni muz ticaret ruhsat izni vermemesiydi. Bu firmalar hâlâ tekel gibi çalışıyor. Üstelik en ufak bir durumda ruhsat iptal eden bakanlık, bu firmalardan birini et kaçakçılığından yakalamasına ve 20’ye yakın olayda konteynerlerinden kokain çıkmasına rağmen serbest bölgede çalışmaya devam etmesine göz yumuyor.
Firmanın adını da sahibini de yazayım…
ETC Fruit Gıda San ve Tic Ltd Şti. Kağıt üstünde sahibi Ahmed Ben Khadra…
Diğer bir firma da 4 defa konteynerlerinde ve 3 defa gemilerinde kokain yakalanmasına rağmen faaliyetine devam ediyor. Adı: Fresh&Freeze Tic Ltd Şti. Sahibi Ismael Sakalaki…
ETC Fruit firmasının adı bize bir yerden tanıdık geliyor.
Yıl 2014…
Yine Mersin’de Kırmızı Et Kaçakçılığı ile ilgili büyük bir operasyon yapıldı. Operasyon kapsamında piyasa değeri 40 milyon liralık 1044 ton kaçak et yakalandı.
7 şirketin adının karıştığı operasyonda dikkat çeken en önemli nokta bu şirketlerin kısa süre önce kurulmuş olmalarıydı. İşin ilginci firmadan 2’sinin Suriyelilere ait olması…
21 Temmuz 2014’te kurulan ARC Lojistik İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ise tek sahibi görünüyor. 1.5 milyon lira sermayeli bu şirket A.O.’ya ait görünüyor. Arama ve el koyma işlemi yapılan bir diğer şirket olan ETC Fruit Gıda Sanayi Ltd.’yi 2013’te kurulduğu anlaşıldı.
Bugüne dönersek ETC Fruit işlerine devam etmiş görünüyor ki yine önümüze çıkıyor.
ETC’nin sahibi Ahmed Ben Khadra ve Fresh&Freeze’nin sahibi Ismael Sakalaki, bu isimlere dikkat.
Son firma 1.300 kilogram ile yakalanan firma. Daha önce bahsettiğim kokainlerin yakalandığı malların alıcısı Özşimşekler Gıda, Cizre merkezli bir şirket. Bu firma ilk defa yakalandı. Ancak en büyük parti de bu firmada yakalandı. Bu şirket konteynerlerden çok gemilerle ticaret yapan bir şirketti. Ancak 3 haftada narkotik polisi 3 gemide operasyon yapınca gemilerin gelişi durduruldu.
Aslında gemilerde yakalanan 80-100 kiloların çok üstünde miktarların giriş yaptığı tahmin ediliyor. Zaten Türkiye de ne gariptir muz ithalatının ortalama yüzde 90’ını Ekvador’dan gerçekleştirmeye başlamış. Hatta bu oran 2019’da yüzde 95’e yükselmiş.
Üstelik dünkü yazımda bahsettiğim Sandra’ya ait Frutadeli firması 1 Haziran’da (yani Mersin’deki yakalama öncesinde) 91 konteyner yükleme yapmış. Bu aylarda çok anormal bir miktar olmasıyla dikkat çekiyor. Burada size uzun uzun sevkiyatın nasıl yapıldığına dair ayrıntıları anlatmayacağım.
Özetle Türkiye’ye gelen kokainler buradan TIR’larla Orta Doğu ve Avrupa’ya dağıtılıyor, 5 dolarlık muz kutusu için 30 dolar fatura kesilerek bu paralar Dubai üzerinden Ekvador’a gönderilerek (ufak bir komisyon karşılığında) sisteme dahil edilerek uyuşturucu parası yani kara para aklanıyor.
İşleyişi anlattık. Burada iki kritik soru var:
Kokainlerin çıktığı konteyneri talep eden kişi ya da firma kim?
Konteynerin Türkiye’ye satış faturasını kim kesti?
Ben size bir şemayı anlatıyorum.
Her bir isme ulaştığımda bir üste çıkan yeni kişilerle karşılaşıyorum. Anladığım, bu isimleri devlet de biliyor fakat ya daha yukarılara ulaşmak için takip etmekle yetiniyor ya da başka şeyler dönüyor. Bir sonraki aşamada karşıma çıkan isim ise Lübnan asıllı F.R. N… Onu da yarın anlatalım.(3)
BÖLÜM IV – 6 Temmuz 2021 Salı
Narkotik ve uyuşturucu operasyonlarıyla ilgili yazı dizisinin bugünkü son bölümünde işin Türkiye ayağında işlemlerin nasıl götürüldüğünü aktaracağım. Önceki yazılarımda Türkiye’ye gelen kokainlerin buradan TIR’larla hangi şirketler ve hangi isimler tarafından Orta Doğu ve Avrupa’ya dağıtıldığını belirtmiştim.
5 dolarlık muz kutusu için 30 dolar fatura kesilerek bu paralar Dubai üzerinden Ekvador’a gönderilerek (ufak bir komisyon karşılığında) sisteme dahil edilerek uyuşturucu parası yani kara para aklanıyordu.
Devam edelim…
Buradaki kokainlerin alıcısını ve bağlantılarını bulmak için aslında çok basit bir dizi işlem gerekiyor. Bunlar Emniyet için birkaç saatlik iş bile değil.
Burada bir isim çok önemli. Adını kapatarak yazacağım: F.R.N.
Geçmiş yıllarda düzenlenen operasyonda konteynerde kokain bulunması şimdi kapatılmış olan EVERFRESH şirketinde oldu. 2010 yıllarında X-Ray aracılığıyla kontrol uygulaması da başlamamıştı.
EVERFRESH, Derince limanına muz konteyneri getirip gümrüklemeden, konteynerlerin mühürleri bile açılmadan deposuna alıyordu. Depoda tahliye sırasında kokain dolu bir torba bulundu. İşçiler ve refakatçi gümrük memuru fark edince olay nasıl olduysa firmanın ihbarcı olduğu bir olaya çevrildi.
Firmanın sahibi 2020 sonuna kadar Ekvador Fahri Konsolosu olan F.R.N idi. Hâlâ Türkiye’de yaşayan Lübnan asıllı F.R.N, NA Plus adlı bir yerin CEO’su gözüküyor.
1997 yılında Peter Kellner ve Linda Rottenberg tarafından merkezi New York’ta kurulan dünyanın dört bir yanından, farklı kültürlerden ve alt yapılardan gelen girişimci ve iş insanlarını ortak bir hedef için birleştiren, etkin girişimcileri destekleyen uluslararası bir ağ olan Endeavor Derneği yönetiminde bulunmuş.
Limak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özdemir, Airtes yönetim Kurulu başkanı Bülent M. Çelebi, Özcan Tahincioğlu, Mahmut Ünlü, Suzan Sabancı Dinçer, Vuslat Sabancı Doğan gibi isimler ile görev yapmış.
Kafa karıştırmadan anlatayım…
2013 yılında Dünya muz pazarının lideri Dole’nin Türkiye temsilcisi Ever Fresh Gıda, Halkbank’tan çektiği krediyi ödeyemeyince davalık oldu.
Halkbank Gebze Ticari Şubesi, 29 Eylül 2011 tarihinde Türkiye muz pazarının lider firması Ever Fresh Gıda’ya büyük hissedarı F.R.N.’nin kefaletiyle 3.5 milyon dolar kredi kullandırdı. Geçen zaman içinde kredinin geri ödemesinde sorunlar başladı. Ekonomik sıkıntı yaşayan şirket, kredi taksitlerini ödememeye başladı. 10 Mayıs 2013 tarihinde hem şirkete hem de kefili F.R.N noter ihtarı çeken banka, faiziyle 3 milyon 788 bin TL’lik birikmiş alacağının ödenmesini ihtar etti.
Davalar açıldı tazminat ve icra taleplerine itirazlar yapıldı. Süreç sakız gibi uzatıldı. Anlayacağınız F.R.N adı bankalar için şüpheli konumuna düştü. Öyle ki Ekvador’un fahri konsolosu olarak Türk vatandaşı olmayan birini seçmesi çok çok istisnai bir durum.
Ayrıca F.R.N ile daha önceki yazımda açıkladığım Mersin Fresh Freeze şirketindeki Ismael Sakalaki arasındaki bağlantıların incelenmesi ve soruşturulması gerekiyor.
Bunu şu yüzden söylüyorum. Belgeleyemediğim için yazamadığım firma isimleri arasındaki ilişkilere bakılırsa aslında tüm yakalanan şirketlerin bir çember gibi birbiri ile bağlantısı var.
Ama nereye baksam F.R.N ismi karşıma çıktığı için yazıyorum. Ekvador’da ise Sandra-Frutadeli ve Ahmed Ben Khadra/Generation şirketine bağlanıyor. Khadra bağlantılı şirketleri bulmak için yapılması gereken tek şey Generation firmasından Türkiye’de kime fatura kesildiğidir.
Ben size karteli anlatıyorum.
Üstelik Ahmed Ben Khadra’nın Türkiye’de kurduğu şirket ETC FRUIT’in Mersin’de yapılan kaçak et operasyonunda suçüstü yakalandığını bir önceki yazımda anlatmıştım.
Et kaçakçılığı öncesi ve sonrasında Ahmed Khadra’nın konteynerlerinde defalarca kokain bulundu. Bazıları paravan şirketleri adına bazıları ise ortak olduğu şirketi adınaydı. Ortak olduğu şirket nedeniyle tutuklandı. Büyük bir vekâlet ücretiyle tahliye edildi ve Miami’ye gitti. Tekrar asla dönmedi.
Dahası da var…
Son operasyonda yakalanan Özşimşekler şirketinin 4 yıl önce gümrük müfettişi tarafından yapılan rutin incelemelerinde yurt dışına yaptığı 70 milyon dolarlık fazla transfer tespit edildi.
Müfettiş sadece gümrük işlemleri için inceleme yaptığı için gümrük vergisi kaçakçılık cezası düzenledi ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şirket bu fazla ve yersiz transferi açıklayamadığı halde önce müfettiş değiştirildi.
Daha sonra tekrar atanan 2. müfettiş de değiştirildi. Para cezası ve ağır cezada açılan dava düştü. Bu durum bize dışa dönük operasyonların biraz da içe dönük olması gerektiğini gösteriyor.
Serbest bölgede kurulu Fresh Freeze şirketine dönersek…
Bu firma adına gelen bir gemide tesadüfen kokain bulundu. Gemi direkt olarak firmaya gelmesine, nihai alıcı bu firma olmasına, gemideki muzlar tescilli kendi markaları olmasına rağmen olay kapatıldı.
Sonrasında takip eden 2 haftada gemilerde aynı firmanın muzlarında kokain bulundu. Çünkü gemiler haftalık çıkıyordu ve sizin bunları Türkiye’ye indirmekten başka çareniz yoktu.
Türkiye’de Lübnan asıllı bir lider var ve Suriye asıllı kişiler de bu olaylarda ağırlıklı çalışıyor. ABD, Lübnan ve Suriye bağlantılı hatta Venezuelalı Bakan El Aissami’yi uyuşturucu kaçakçılığı ile suçluyor. Tesadüf olamayacak kadar çok bağlantı var…
Öyle ki Sandra Moreno Dubai/İspanya/İtalya-Libya-Türkiye (Derince ve Mersin) Cezayir’de de kokainden yakalandı. Paravan şirketlerin bulunması ve ilişkilerin ispatı için kayıtlara bakmak, para transferlerini izlemek yeterli.
Ticaret Bakanlığı son 10 yılda, Mersin’den hangi ülkelere ne kadar Ekvador muzunun transit gittiğini açıklarsa herkes her şeyi anlayacak.
Kimler, hangi ülkelere kaç TIR muz gönderdi?
Kendi limanı varken, Mersin’e gelen muzları üstüne nakliye ödeyerek alan ülkelere ne demeli?
Üstelik bu konuda en çok canı yanan yerli muz üreticileri… Gelen Ekvador muzları neredeyse bedava satılıyor. Çünkü amaç muz satmak değil!
Buyurun size Türkiye’nin “Narcos’u” ve ortaya çıkan tablosu. (4)
AÇIKLAMA
05.07.2021 ve 06.07.2021 tагіhlі Yеnіçağ Gаzеtеsіndе ve https://www.уеniсаggаzеtеsі.соm.tг аdlı intеrnеt sitesinde уауınlаnan Murat Аğırel іmzalı “Тürkіуе’nin Nаrсоs’u 3 ve 4” başlıklı köşе уаzılarındа уеtkilisi olduğum firma ve şahsım direkt olarak uyuşturucu kaçakcısı gibi gösterilmiştir. Yаzılardа şirketim ve şahsımla іlgili ifadeler bаştаn sоnа gеrçеğе ауkırıdır. Yаzılаrdа iddia еdilenin аksіnе уеtkilisі оlduğum şіrkеt аdınа gеlеn hiçbіr gemі ve Kоntеуnеrdе bugünе kаdаr hiçbir uyuşturucu madde уаkаlаnmamış şirketim ve şahsım bu konuda hiçbir tahkikata uğramamıştır. Yine 05.07.2021 tаrihli köşе уаzısındа оkuyucuуа, Меrsіn Sеrbеst Вölgеsіndе muz tісаrеtі ruhsatına sahір уаlnızсa üç firmа vаr şеklіndе уаnlış bilgi vеrilmiştiг. Вöуlеsіnе сiddі kоnulаrdа уеtеrlі ve düzgün hiçbir аrаştırmа іçerisіnе girmeksizіn asılsız hаbеr уарmanın, şirketimi ve аdımı itibarsızlaştırmаk, kаrаlаmаk, hedef göstermek ve kamu oyunda sunі gündem уаrаtmаk gауеsіndеn bаşkа hiçbіr аmacı уоktur. Gerçeklе ilgisi оlmауаn bu hаbеrlеrlе уеtkilisі bulunduğum şirketіn tісаrі іtіbаrınа zаrаr verildiğі gibi okuyucuların “doğru habеr аlmа hakkı” dа ihlаl еdіlmiştir. Kаmuoyunun bilgisine saygı ile duyurulur. Sunmuş olduğumuz düzeltme ve уаnıt metnіnіn, уаsanın аrаdığı koşullаrа görе уауınlanmaması durumunda şіkауеt ve davа уоluna başvuracağımı bilgilerinize sunarım.
Şahsı adına ve Fresh – Fгеeze
Ticaret Ltd. Şti. adına yetkilisi olarak İsmail Sakalaki
(1) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turkiyenin-narcosu-1-460871h.htm
(2) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turkiyenin-narcosu-2-461074h.htm
(3) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turkiyenin-narcosu-3-461216h.htm
(4) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turkiyenin-narcosu-4-461403h.htm