Bir Cemaat yaratığı: İlker Çınar

“Katliamı ordunun gizli örgütü yaptı” 24 Haziran 2012 günlü Taraf’ın manşeti böyleydi. Malatya’nın özel yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği Zirve katliamı davasının ek iddianamesinde, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne akıldışı suçlamalar yöneltiliyordu.

1990’lardaki siyasal cinayetlerin, TSK bünyesinde kurulan Türkiye Ulusal Stratejiler Hareket Dairesi (TUSHAD) tarafından işlendiği iddia ediliyor ve Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin TUSHAD’a bağlı birimlerce gerçekleştirildiği bir ‘cumhuriyet’ savcısının iddianamesinde ciddi ciddi yazılıyordu.

Zirve Yayınevi’ne yapılan kanlı saldırıdan 5 yıl sonra hazırlanan bu iddianamede, Rahip Santora, Zirve ve Hrant Dink cinayetlerinin hedefinin AKP ve Gülen cemaati olduğu bile söyleniyordu.

İddianameye göre TSK içinde bir birim olan (TUSHAD), AKP’yi “Hristiyan düşmanlığı ve katliam yapıyor” gibi göstermek için bu cinayetleri işliyordu.

Aynı birim bu cinayetleri cemaatin üzerine “yıkarak”, “McCarthy’cilik yapılmasını” amaçlıyordu!

UYDURMA ‘DAİRE’

TSK bünyesinde TUSHAD diye bir daire yok, hiç olmadı. Daha da önemlisi, TSK’da “Türkiye” diye başlayan bir daire hiçbir zaman olmadı ve olmaz da.

TUSHAD’ın “turşu gibi” kurulduğu ve bir Cemaat imalatı olduğu anlaşılıyor.

YENİ BİR OSMAN YILDIRIM ÜRETİLDİ

Birilerini temize çıkarmak ve birilerinin üzerine yıkmak. İddianamenin özü ve özeti böyle. “Temize çıkarılmak” istenen isimlerin başında Ramazan Akyürek geliyor.

Zirve katliamının azmettiricisi olarak yargılanan “Deniz Uygar”ın ifadesini okuyunca, insanın aklına Danıştay cinayetinin azmettiricisi Osman Yıldırım’ın ifadeleri geliyor!

“Deniz Uygar” İlker Çınar’dan başkası değildi. Çınar, ‘Balyoz’, ‘Zirve’, ‘Özal’a suikast’ gibi davalarda Osman Yıldırım’ın rolünü oynadı.

Çınar’ın ifadesine göre JİTEM bile TUSHAD’a bağlı. TUSHAD’ın talimatlarıyla misyonerlik faaliyetlerine katıldığını söyleyen Çınar sözü Akyürek’e getiriyor. Ankara Kumrular Sokak’taki bombalı saldırının Ramazan Akyürek’e “yıkılmaya çalışıldığını” ileri sürüyor.

İLK İFADESİNİ NEDEN ZEKERİYA ÖZ ALDI?

İlker Çınar, 14 kez ifade verdi. Bu ifadelerinin ilk üçü “Deniz Uygar” kod ismiyle “gizli tanık” olarak, diğerlerini gerçek kimliği ile “şüpheli” konumunda verdi.

İlk ifadesini 24 Aralık 2010’da İstanbul’da emniyet müdürlüğünde meşhur savcı Zekeriya Öz’e verdi. Bu ifadenin Malatya yerine İstanbul’da Öz tarafından alınması, Zirve cinayetini Ergenekon’a bağlamak içindi. Plan buydu, tutmadı. Zaten bu amaçla “gizli tanık” yapılmıştı.

Bu ifadelerin tümünün ortak özelliği çok sayıda çelişki, yalan ve iftira içermesi. Çınar’ın yalanlarının, zamana yayılı olarak, ülke gündemi ve siyasal konjonktüre göre değiştiği görülüyor. Bu beyanların, resmi kurumların belgeleriyle yalan olduğu kanıtlanmasına rağmen, bu ifadelere dayanarak birçok insan haksız ve hukuksuz olarak sanık durumuna düşürüldü, tutuklandı.

YALAN MAKİNESİ

İlker Çınar, TSK’de uzman erbaş olarak görev yaptı. Disiplinsizlik ve firar suçları nedeniyle hapse girdi. 28 Ağustos 1997 yılında, disiplinsizlik nedeniyle ordudan atıldı. İfadesine göre aylık geliri bin lira. İki çocuklu. Eşinden 1993 yılında boşanmış. Yeşil kart sahibi. Genellikle işsiz, geçim zorluğu çekiyor. İşte bu koşullarda iken “tanık koruma programına” alınmış, kendisine bazı imkânlar sağlanmış, böylece Cemaat’in kullandığı bir “yalan makinesi” haline getirilmiş.

HEP AYNI SENARYO

Ergenekon ve benzeri operasyonlarda hep aynı senaryo karşımıza çıktı: Bir “gizli tanık” bulunuyor. Birileri, yaşanan bütün kötülükleri cemaatin üstüne “yıkmaya” çalışıyor. Bu birileri çoğu kez TSK veya “Ergenekon terör örgütü” oluyor. Bulunan “kamu tanığı” da bu planı açığa çıkartıyor ve F tipi örgütü aklıyor.

İlker Çınar’ın söylediklerini okurken insan “bu filmi daha önce görmüştüm” duygusuna kapılıyor!

AYM’DEN ‘HAK İHLALİ’ KARARI

Anayasa Mahkemesi, 3 Ergenekon davası sanığının bireysel başvurularını karara bağladı. Mahkeme, emekli Tuğgeneraller Veli Küçük ve Levent Ersöz ile emekli Albay Dursun Çiçek’in bireysel başvuruları üzerine hak ihlali olduğu yönünde karar verdi.

TELEKULAK CUMHURİYETİ