Diplomatlar seçim hilelerine odaklandı

Ankara’da yabancı ülkelerin diplomatlarının önemli bir bölümü yaz tatilini Ağustos ayı sonuna ertelerken, önemli bir bölümü de “Cumhurbaşkanlığı seçimi” için fazla mesai yapmaya başladı. Batılı ülkelerin Ankara’daki misyonlarındaki diplomatların kendi aralarında yaptığı değerlendirme toplantılarının en önemli gündem maddesi olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde dikkatler, olası seçim hileleri üzerinde odaklandı.

Aydınlık’a diplomasi kulislerinde, 10 Ağustos’a ilişkin yapılan değerlendirmelere ulaştı. İşte bu değerlendirmelerden öne çıkan başlıklar:

– Çoğu ülkenin Ankara’daki diplomatik misyonunda, 30 Mart’ta yapılan yerel seçimler ile birlikte 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için görev değişiklikleri yapıldı. Siyasi ofisler güçlendirilirken, özellikle Batılı ülkelerin kendi aralarında yaptıkları koordinasyon toplantılarına hız verildi.

Sürpriz değil

– Özellikle AB üyesi ülkeler için MHP ve CHP’nin “Çatı Aday” olarak eski İİT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nu belirlemesi sürpriz olmadı. AB üyesi bir ülkenin diplomatı, “Çatı Aday” açıklanmadan önce kendi Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği değerlendirmede, “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisini merkez sağa açarak, geleneksel tabanından uzaklaşıyor. Sağ yönelimli, muhafazakar ve hatta İslamcı bir Cumhurbaşkanı adayı önermesi de muhtemeldir” görüşünü ilettiğini anlattı.

– Batılı diplomatlar arasında, Türkiye’de üç seçimi (30 Mart yerel seçimi, 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 Haziranında yapılacak genel seçim) kapsayan zaman sürecinde AKP’nin siyasi popülist söyleminin risk sınırını açtığı görüşü ağırlık kazanmaya başladı. Bu da, özellikle Batılı ülkelerin bakış açısıyla, Türkiye’nin dış politikasının çok daha fazla iç politikasının etkisi altında kalacağı anlamına geliyor.

Hile açıklanmadı

– Batılı diplomatların odaklandığı nokta ise seçimdeki olası hile ve usulsüzlükler oldu. 30 Mart seçimlerindeki hile ve usulsüzlük iddialarının tatmin edici biçimde açıklanmadığına işaret ediliyor. Genel kanı, “seçim hileleri olağan kabul edilirse, demokratik standart geri gelmeyecek biçimde aşağıya düşer” yönünde.

– Batılı ülkelerin diplomatlarına göre İhsanoğlu her ne kadar BM’den sonra en fazla üyesi İslam İşbirliği Teşkilatı’na uzun yıllar Genel Sekreterlik yapmış olsa da, Avrupa ülkelerinin kamuoyu tarafından tanınmıyor. Ancak, İhsanoğlu’nun uluslar arası diplomasi deneyimi olması, uluslar arası politika açısından görece bir avantaj olarak görülüyor.

– ‘Güçlü Cumhurbaşkanı’ yaklaşımının Türkiye’yi hiç beklenmedik siyasi krizlere sürükleyebileceği değerlendirmesini de bir batılı ülke diplomatı, “Türkiye parlamenter sistem, Cumhurbaşkanı siyasi olarak sorumsuz. Sorumsuz bir Cumhurbaşkanının, Ortadoğu’ya yönelik atacağı siyasi adımın sorumluluğu kimde olacak? Başbakanda. Erdoğan seçilirse, kendisine en yakın olan bir isim Başbakan olsa bile, bunu nasıl kabul edecek” görüşünü dile getirdi.