DENİZ VE DENİZCİLİK * Kabotaj hakkı

CUMHURİYET – Öztin Akgüç – 26.07.2023

Kabotaj hakkı


Kabotaj, bir ülkenin kendi iç suları, limanları arasında yapılan denizcilik faaliyetidir.
20 Nisan 1926 tarih ve 815 sayılı yasa uyarınca Türk kıyılarında kabotaj hakkı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarınındır. Türk limanları arasında yolcu ve mal taşımak, kılavuzluk, liman işletmeciliği, liman işçiliği gibi haklar yalnız TC vatandaşlarına verilmiştir. Yasal olarak Türk kıyılarının her noktasından ötekine mal ve yolcu taşımak Türk gemilerinin tekelindedir.
Cumhuriyet hükümetleri ekonomik bağımsızlığın bir sembolü olarak kabotaj hakkına özel önem vermiş, öncelikle yapılan yasal düzenleme yanı sıra 1 Temmuz Kabotaj Bayramı olarak kabul edilmiş, uzun yıllar ülkede coşku ile kutlanmıştır. İstanbul’da Moda koyu donanmış, yüzme, kürek, yelken yarışları yapılmış, gemiler sirenleriyle selamlamış kutlamışlardır.
Deniz yolculuğu, nakliyat, düzenli, tarifeli gemi seferleriyle geliştirilmiştir. Karadeniz hattı İstanbul-Hopa, gidiş geliş bir hafta sürmekte, yolculuk ve turizm amaçlanmaktaydı. Gemi gece yol alıyor, gündüz Karadeniz limanları Sinop, Giresun, Samsun, Trabzon, Rize, Hopa limanlarında duraklıyordu. Geminin gelişi bölgede hareketlenme yaratıyor, turizmin gelişmesine katkı yapıyordu.
Marmara hattı, İstanbul-İmralı-Armutlu-Mudanya-Gemlik geçiş yolu İstanbul-Bursa bağlantısı Mudanya üzerinden sağlanıyordu. Marmara Denizi kirlenmemişti. Yunusların gemi ile yarışmalarını gözlemek gibi güzel manzaralar görülebiliyordu. Ege, İstanbul-İzmir hattı düzenliydi, Çanakkale Boğazı’nı gece denizden geçmek, mehtap da varsa yaşama güzellik veriyordu. 1950 öncesi Akdeniz’de Marsilya’ya kadar uzanan yolcu gemilerimiz ünlü kaptanlarımız vardır. Ülkenin geleceğini de umutlu bakılıyor, onurlu, gururlu güzel günler yaşanırdı. Günümüzde ne kaldı? Limanlarımızın işletmeciliği bile yabancılaştı.
Limanlar, gemilerin yük alıp boşaltılmasına, yolcu indirip bindirmelerine elverişli tesisleriyle donatılmış, depolama ve her türlü liman hizmetinin verildiği sığınaklardır. Ülkemizin başlıcaları Antalya, Bandırma, Derince, Giresun, Hopa, İskenderun, İstanbul (Haydarpaşa, Salıpazarı, Galata), İzmir, Mersin, Samsun, Tekirdağ, Trabzon limanları olmak üzere değişik kapasitede 49 liman bulunmaktadır.
Limanların 18 (on sekiz) (Antalya, Alanya, Hopa-İstanbul Salıpazarı/Galataport, Kuşadası, Çeşme Yat, Mersin, İskenderun, Sinop, Ordu, Tekirdağ, Rize, Marmaris Yat, Dikili, Trabzon, Taşucu, Güllük Yat, İnebolu) işletme hakkı devir yöntemiyle özelleştirilmiştir. Devredilen şirketlerin bir bölümü yabancı sermayeli, veya yabancı sermaye ortaklığıdır. Antalya Limanı’nın işletme hakkı 2028 yılına kadar Katar şirketine ait olup sözleşme 2047 yılına değin uzatılmıştır.
Anayasa Mahkemesi, 02.07.2022 tarih, 2022/92 sayılı iptal kararı ile özelleştirme sözleşmelerinin ek sözleşme imzalanması yoluyla uzatılmasını iptal etmiş, sözleşme süreleri sonunda liman işletmelerinin yeniden kamuya dönme olasılığı doğmuştur.
Limanlar, genelde demiryollarıyla da bağlantılı olup uluslararası ticaretin halen yüzde 85.2’si denizyolu ile yapılmaktadır. Devletin elinde iki önemli liman olarak Haydarpaşa ve İzmir Alsancak limanları kalmıştır. Arap ülkelerinde sıcak para arandığı bugünlerde limanlarımıza, kabotaj hakkımıza mukayyet olalım.
This entry was posted in CUMHURİYET - DEMOKRASİ - ÇAĞDAŞLIK, DENİZ VE DENİZCİLİK, DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *