HEPİNİZ BİLİYORDUNUZ!

HEPİNİZ BİLİYORDUNUZ!

SunSavunmaNet – Alican TÜRK

28 Şubat Davasının bir “darbe davası” falan değil, tamamen sanıklar aleyhinde kin, nefret ve husumetle hareket eden bir grup tarafından organize edilmiş planlı bir dava olduğunu; soruşturma sürecinde yer alan ihbarcısından savcısına, hâkiminden TÜBİTAK’çısına, Genelkurmay bağlantılı askerlerden ev aramalarını yapan polislere kadar neredeyse tüm şahısların FETÖ üyesi çıktıklarını; gerek iddianame gerekse mahkemedeki işleyişin Ergenekon, Balyoz, Askerî Casusluk, Oda Tv, Fenerbahçe-Şike vb. bütün diğer kumpas davalarla tıpatıp aynı olduğunu; sanıkları suçlu göstermek için sahte belgeler üretildiğini ve bunun da mahkeme tarafından atanan ODTÜ’lü bilirkişi heyetinin raporunda vurgulandığını, buna rağmen mahkemenin rapora itibar etmediğini, “delillerin değerlendirilmesi” kısmını atlayarak tüm sahte belgeleri gerçekmiş gibi kabul ettiğini; ve dahi bunlar gibi daha onlarca hukuksuzluğu, usulsüzlüğü, sahtekârlığı yaklaşık 10 yıldır kamuoyunda yazdık, söyledik, ifade ettik, anlattık, vurguladık, altını çizdik.
Dahası, sadece kamuoyuna anlatmakla yetinmeyip, özellikle Yargıtay tarafından cezaların onanıp 14 komutanın 19 Ağustos 2021’de cezaevlerine gönderilmesini müteakip, önce 04 Eylül 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a davadaki hukuksuzlukları, usulsüzlükleri, sahtelikleri anlatan bir mektup yazdık; mektubun ekine de söz konusu hukuksuzlukların, sahte belgelerin, sahte imzaların somut fotoğraflarını vs. içeren yaklaşık 1750 sayfalık Temyiz Dilekçesini ekleyerek gönderdik; “Ey Cumhurbaşkanımız, mahkemeler – yargıçlar gözlerini kapadı, görmemekte direndi ama davadaki sahtekârlıkları buyurun siz kendi gözlerinizle görün” dedik; “devletin yöneticisi olarak adaletin sağlıklı işlememesinden siz de sorumlusunuz, hâkimler sahte belgelerle işlem yaparak ve somut kanıtları dikkate almayarak alenen suç işlemişlerdir, haklarında gerekli işlemleri başlatın!” dedik.[1]
Yetmedi… Halen cezaevlerinde bulunan komutanların eşleri tarafından 10 Ocak 2022 tarihinde TBMM’deki bütün milletvekillerine tek tek mektup yazılarak davanın hukuksuzluğu anlatıldı.[2]
Yetmedi… 25 Mayıs 2022 tarihinde, Cumhurbaşkanı’na gönderilen mektubun bir benzerini Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof.Dr. Zühtü ARSLAN’a gönderdik, yaşanan hukuk katliamına ülkenin en yüce yargı makamı olarak dur demelerini istedik; “lütfen dosyanın incelenmesini geciktirmeyin, geciktirmek için lütfen mazeret üretmeyin, alenen bir ‘siyasî intikam davası’ olan bu davaya siz de dolaylı katkı sağlamayın!” dedik.[3]
Yetmedi… 14 Haziran 2022 tarihinde CHP, MHP, İYİ, SAADET, GELECEK, DEVA, DP, BBP, TİP, ZAFER, MEMLEKET ve DOĞRU Parti Genel Başkanlarına yazdık; ekine AYM Başkanı’na gönderilen mektubu da koyarak “Planlı bir kumpas olan 28 Şubat Davasında lütfen oy uğruna hukuksuzluklara, adaletsizliklere göz yummayın, üzerinize düşen tarihî role kayıtsız kalmayın” dedik.[4]
Yetmedi… 15 Ağustos 2022’de Anayasa Mahkemesi önünde komutanların eşleriyle birlikte bir basın açıklaması yaparak yaşanan acı ve korkunç durumu hatırlattık.[5]
Kısacası; gerek 28 Şubat Davasındaki hukuksuzluklar, usulsüzlükler, sahtelikler, gerekse yaşları 74 ile 90 arasında değişen ve her biri ayrı sağlık sorunuyla hayatta kalmaya çalışan 14 komutanın durumu Cumhurbaşkanı’ndan Adalet Bakanı’na, hukukçulardan siyasetçilere kadar devletin bütün ilgililerine, yetkililerine duyuruldu, bildirildi.
Peki, ne değişti? Hiç! Bu yazı yazılırken 13 komutan 420 gündür demir parmaklıklar ardında yaşam mücadelesi veriyor. Resmen “ölümlere doğru giden haksız bir infaz süreci” işletiliyor.
AKP ve MHP kanadından hiçbir yetkili ya da siyasetçi hukuksuzlukları görmedi, ağızlarına bile almadı.
CHP’li birkaç milletvekili cezaevindeki komutanları ziyaret ettiler, üç CHP Mv. AYM önündeki basın açıklamasına katıldı.
Muhalefet liderleri “Komutanlara yapılanları doğru bulmuyoruz, 90 yaşındaki insanlar cezaevine mi atılırmış, ayıp valla… Davanın siyasî bir dava olduğu anlaşılıyor” mealinden kısa, yüzeysel ve kaçamak açıklamalar yaptılar. Ancak DİKKAT! Açıklamaların neredeyse hepsi “28 Şubat davasında yaşı 90’a gelen komutanların cezaevinde olmasına ne diyorsunuz?” şeklindeki sorulara cevaben söylenen sözlerdi. Açık söyleyelim, Doğru Parti Genel Başkanı Sn. Rifat SERDAROĞLU ile Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali ÇELEBİ dışında hiçbir siyasetçi 28 Şubat davasındaki hukuksuzlukları, usulsüz yargılamaları, sahte belgeler üzerinden verilen cezaları, adaletsizliği AYRI BİR GÜNDEM MADDESİ YAPARAK konuşmadı, kendiliklerinden çıkıp “Kardeşim bu ne saçmalık, bu ne rezalet? Bir FETÖ kumpası olduğu aşikâr olan böyle bir hukuksuzluğu, adalet üzerindeki keyfî oynamaları kabul etmiyoruz, kınıyoruz, lanetliyoruz! Hazırlayanı 17 yıl hapis cezası almış bir iddianame hukuken geçersizdir! Gerekiyorsa yeni bir iddianame hazırlansın, ancak o insanlar derhal serbest bırakılmalı!” diye ciddi, açık, net bir tavır ya da tepki ortaya koymadı; sözleri hep cılız ve yasak savma babından oldu.
Velhasıl Sayın Serdaroğlu ve Çelebi’nin haricinde diğer bütün siyasîlerin 420 günlük sürede 28 Şubat Davası ve komutanlarla ilgili konuşma sürelerini toplasanız 20 dakikayı bile geçmez.
Peki, ya medya? Medya bu hukuksuzluklarla ne kadar ilgilendi? Biz soralım: Ey kendini “ana akım haber kanalı” olarak tanımlayan CNNTÜRK, NTV, Habertürk, TV100, Haber Global! 420 günde hanginiz 28 Şubat davası yargılamalarını programlarınıza taşıdınız? Yaş ortalaması 80’in üzerinde olan ve bile bile ölüme terkedilen insanlarla ilgili bu korkunç hukuk katliamına toplam kaç dakika ayırdınız? Ya siz HALK TV, TELE1, KRT, FLASH TV, FOX TV? Elbette nankörlük edip hakkınızı yiyemem, evet, haber ve programlarınızda komutanların durumuna değindiniz, hatta özel programlar yaptınız; ama Allah aşkına sorarım size, yapılan programlar ve konuşmalar 420 günde, yani 10.080 saatte toplasanız kaç saat eder? 20? 50? 100 saat? Elinizi vicdanınıza koyun, ayrılan süreyi yeterli buluyor musunuz? Olayın ülkede gündem olması ve/veya ülke gündeminde kalması için bir çaba harcadınız mı? Haksızlığın, hukuksuzluğun devasa boyutunu bilen ve o nedenle bunu kabullenemeyen bir vatandaş olarak kusura bakmayın ama vereceğiniz olumlu yanıt beni tatmin etmez. (Kaldı ki 28 Şubat davasını ya da komutanların durumunu konuşmak için yapılan canlı bağlantıların önemli bir kısmının da sanki “aman kimse duymasın” dercesine gece yarısından sonra gerçekleştirildiğini üzülerek belirtmek zorundayım.)
Öte yandan, birkaç değerli ve duyarlı gazeteci haricinde 28 Şubat davasındaki hak ihlallerini ve komutanların durumunu yazan gazeteci ve makale sayısı da çok sınırlı kaldı.
Neyse, gelelim sadede…
19 Kasım 2013’te AKP Meclis Grup Toplantısında Gezi Parkı olayları ile Ahmet Kaya olayını birleştirerek anlatan Erdoğan, konuşmasında siyasî tarihimize geçen bir cümle kurmuştu: “ULAN HEPİNİZ ORADAYDINIZ BE!”
Ben “ulan” demeye utanırım, lakin şunu söylemek isterim:
28 Şubat davasının bir kumpas olduğunu, bir tezgâh olduğunu, hukuksuzluklar, usulsüzlükler üzerine inşa edildiğini, sırf sanıkları suçlu çıkarmak için sahte belgeler üretildiğini ve o sahtekârlıklarla insanların mahkûm edildiğini CUMHURBAŞKANI’NDAN BAKANLARINA, BÜROKRATINDAN SİYASETÇİSİNE, HUKUKÇUSUNDAN MEDYASINA HEPİNİZ BİLİYORDUNUZ!
Yarın öbür gün kimse “Haberimiz yoktu!” diyemez.
Ama gereğini yapmadınız, sustunuz, susuyorsunuz…
Tarih, yalan söyleyenler kadar – şu veya bu sebeple – gerçekleri söylemekten korkanları ya da siyasi çıkarlar için hukuksuzluğu, adaletsizliği görmezden gelenleri de yazacak!

https://www.sunsavunma.net/hepiniz-biliyordunuz/

This entry was posted in ERGENEKON - BALYOZ, FAŞİZM, Fetullah Gülen. Bookmark the permalink.

One Response to HEPİNİZ BİLİYORDUNUZ!

  1. emin says:

    Yurt sever subaylarımız dışındaki silahlı kuvvet mensupları onursuz ve korkaktır….Ergenekon adını bile kirlettiler…Silivri zindanlarında hayatını kaybeden sivil ve onurlu subaylarımızıda minnetle anıyorum.Bir Emperyal senaryodur.İktidar ve cemaat iktidarı bin yıllık devlet geleceğini yıkmışlardır,hesap vermemekte direneceklerdir bu arada sesleri çıkmayan ordu mensuplarını da tarih yargılayacaktır.halk önüne çıkma cesaretini bile bulamayacaklardır.SN.Serdaroğlu nu yapmış olduğu mücadelede selamlıyorum.teşekkürler..

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *