UZAYBİLİM-TEKNOLOJİ * Çinliler Ay’a İpekböceği Gönderdi…

Çin’in Chang 5 isimli roket aydan topladığı kaya örnekleri ile Dünyaya başarıyla döndü 

Çinliler Ay’a İpekböceği Gönderdi…

Orhan Özkaya

Ay’da ipekböceği üretilecek
Çin, 2019’da Chang’e 4 keşif aracıyla Ay’ın “Karanlık Yüzeyi” ne ulaşmayı başarmış bulunuyor. Dünyadan sürekli olarak gördüğümüz aynı Ay yüzeyidir. Karanlık yüzünü göremeyiz. Buna ilişkin incelemeler için bu Rover roketi gönderilmiş durumda. Bundan önce 3 adet daha roket gönderildiği biliniyor.
Bu güne kadar karanlık yüze ait bilgiler son derece sınırlıydı, şimdi bu sayede belirsizlikler giderilmeye çalışılacak; bunun içinde ilk kez karanlık yüze Çinliler tarafından burada neler olduğu incelenmiş olacak, bilinmezlikler aşılacak. Ay kendi ekseni etrafında çok hızlı dönmekte olduğu ve Dünya’nın da kendi ekseni etrafında dönmesi nedeniyle, Dünya’nın neresinde olursak olalım Ay’ın sadece aydınlık yüzünü gerebiliyoruz. Karanlık yüzünü görebilmemiz binlerce yıldır aşılamıyordu…
Patatesten sonra ipekböceği de üretilecek
İşte Çin, bu gizemi gidermek için Chang’e 4 aracının Ay’a taşıdığı Rover’ le çeşitli araştırmalar ve incelemeler yapma amacıyla bu roketi gönderdi. Panaromatik kameralar, düşük frekanslı spektrometre, Ay yüzeyini taramaya yarayacak radar gibi aletler taşınıyor. Bunların bazıları Almanya, Hollanda ve İsveç tarafından üretilen bilimsel araçlar. Böylece uluslararası işbirliği de sağlanmış oluyor. 1959 yılında Ruslar, Luna3’ ü göndererek, Ay’ın karanlık yüzünün fotoğraflarını Dünya’ya göndermişlerdi.
Bölgede bulunan ve Ay’ın en eski kraterleri olan ve Macar asıllı bilim insanı Thedore von Karman’n ismini taşıyan, 180 km çapındaki krater incelenmiş olacak. Chang’i 4 bu kratere iniş yapmış bulunuyor. 7 Aralık 2019’da Çin’in Xichang Uydu Fırlatma Merkezi’nden gönderilerek 12 Aralıkta yörüngeye girmişti. Daha sonra başarılı bir inişle görevini yerine getirdi. Burada bulunan toz, kayaç yapıları inceleyecek. Bu krater en eski krater olması nedeniyle Ay oluşumuyla ilgili bilgileri de bünyesinde taşıyabilir diye düşünülmekte. Chang’e 4 biyolojik araştırmalar yapacak; patates ve bazı bitki türleri, tohumları taşıyordu. En önemlisi de ipekböceği yumurtaları taşıması…
Ay’da koloni kurulmasına çok yaklaşıldı
Yine Ay’daki mineraller demir oksit ve toryum madeni uranyumun yerini alıyor. Uranyum madeni nükleer enerjide kullanılıyor, toryum bunun yerini alan radyoaktif bir metal, bu da Dünya’ya taşınarak Dünya’dakilere ek olarak çok büyük artı değerler elde edilmiş olacaktır. Güneş rüzgârlarının etkilerini araştırıyor. İpek böceğinden çıkan larvaların karbondioksitle beslenip oksijen üretmesi sayesinde canlı yaşamın izleri gözlenebilecek. Ay’da doğan ilk canlı ipekböcekleri olacak ve böylece “İpek yolu” Ay’a kadar uzanmış duruma gelecek.
Bu yeni buluşları tetikleyerek, insanoğlu Ay’da kuracağı “Ay üssü” nden sonra kolonilerde oluşturabilecek. İşte ipekböceği bu yolu açarak “İpek Yolu” nu oraya kadar taşımış olacak. Pink Floyd’ un 1973’ler de Dünya’yı kasıp kavuran şarkısı, ”Dark Side of the Moon” (……) Ve Güneş’in altında her şey uyum içinde… Fakat Güneş örtülmüş Ay tarafından… Artık Güneş’ i örten Ay’da aydınlanmış olacak… Bu durumu Çinliler, hiçbir şekilde kuru gürültü çıkarmaya gerek duymadan, 2018-19’ arasında Ay’ın karanlık yüzüne gönderdikleri rokette taşıdıkları kasa içindeki malzemelerde “İpekböceği” tohumu olduğunu büyük seslendirmelerle, propaganda söylevleriyle, medya ve basın organlarında yansıtma gereği duymadan yapıyorlar.
Uzay kamu gücüyle fethedilir
1.5 milyarlık bir nüfus potansiyelinin yarattığı ekonomik, teknolojik ve felsefi düşünsel güçle Dünya kamuoyuna “ses bombaları” atmadan yaygaraya gerek duymadan uzayı keşfetmeye çalışmaları, hem de bunu halkın kamu kaynaklarına dayanarak ve devlet olanaklarıyla başarmaları son derece önemli. Ayrıca 2019’dan beri yaptıkları çalışmaların; inceleme, araştırma verilerini Dünya kamuoyuyla paylaşmamaları sonucu bu çabalar gizemini koruyor. Hangi donelere ulaştılar, üç yıla yakın bir zaman dilimi içerisindeki çalışmaların sonuçları bilinmiyor. Ayrı bir köşede de Hindistan bu tür çalışmaları sesiz sedasız ve bilişim alanındaki doruğa ulaşmış gücüyle ve devlet olanakları, Üniversiteleri’yle yürütüyor. Hayli mesafe kazanmış durumda.
Bütün bu çabalar bilim insanlarının birleşmesiyle insanlığı doruğa taşıyacaktır. Rusya, Japon ve AB bilim insanları da bu birlikteliğe katılmaya hazır sayılır. Dünya bilim çevresi anonim çalışmayla “Barışa ve ileri hedefler” e doğru yelken açar. Gelecek ABD ve Batı’nın Dünya üzerinde estirdiği terör, cinayetler ve korkularla yoksul ülkelerin enerji varlıklarını, madenlerini sömürmeleri ve NATO denen cinayet örgütünü yoksul toplumların başına bela ederek belirlenemez. Bu çıkmazlar yerine bu altın hedefli çalışmalar olmalı. Bu da kamu gücünü çalıp çırpmayan bir anlayışla olur. Yani Elon Musk, Rothschild, Rockefeller, Jeffbezos ve Rubert Murdoch gibi kapitalizmin bireyci, çıkarcı küresel devleriyle uzay fethedilemez.
This entry was posted in Bilim ve Teknoloji. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *