‘Önce devlet’ politikası iflas etti *

‘Önce devlet’ politikası iflas etti

 Prof Daron Acemoğlu – Ağu 27 2021 –  Ağu 28 2021


Dünyanın önde gelen ekonomistlerinden, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MİT) öğretim üyesi Prof Daron Acemoğlu, ABD’nin Afganistan’daki başarısızlığının nedenlerini analiz ettiği yazılarına devam etti.

ABD’nin 20 yıl önce Afganistan’ı yeniden inşa etmeyi umduğunu belirten Acemoğlu, yazısında General Stanley McChrystal’ın 2009’da ülkedeki ABD askerleri sayısını arttırmadan önce söylediği “Afganistan hükümetinin kendi topraklarını gereğince kontrol ederek bölgede istikrara destek olmasını ve bu toprakların uluslararası terör için kullanımını önlemesini sağlamak” sözlerine yer verdi.

Yaşanan süreçte kötü planlama ve yanlış istihbaratların büyük payı olduğunu aktaran Acemoğlu, 20 yıldır süregelen en önemli problem için ise şunları yazdı;

“Mümkün mertebe kanun ve nizamın hakim olduğu, istikrarlı bir ülke kurmanın tek yolu sağlam devlet kurumları tesis etmektir ve ABD bu gerçeği erken kavradı. Birçok uzmandan ve bugün miadı dolmuş teorilerden cesaret alan Amerikan ordusu, meseleyi teknik bir sorun olarak gördü: Afganistan’da devlet kurumları yoktu, güvenlik kuvvetleri işlemiyordu, ne yargı ne de eğitimli bürokrat vardı. Dolayısıyla çözüm bu alanlara kaynak akıtmak ve gereken uzmanlığı yurt dışından transfer etmekti. STK’lar ve geniş kapsamlı Batılı yardım bloku yerel halk tarafından isteyip istenmediklerine bakmadan kendi usulünce destek olmak için oradaydı. Tüm bu çalışmalar belli bir istikrar gerektirdiği için, emniyeti sağlamak adına yabancı birlikler, yani NATO kuvvetlerinin yanı sıra paralı askerler ülkeye konuşlandırıldı.

Ulus inşasını yukarıdan-aşağıya örgütlenen “önce devlet” anlayışı üzerinden kavrayan Amerikalı karar alıcılar, siyaset biliminde son derece muteber bir geleneği takip ediyordu. Varsayım şuydu: Bir bölge üzerinde askeri hakimiyet kurup tüm diğer iktidar kaynaklarına boyun eğdirebilirseniz, istediğinizi yaptırırsınız. Gelgelelim bu teori birçok yerde ancak yarı yarıya geçerlidir; Afganistan’da ise külliyen yanlıştı.”

Dar Kapı isimli kitabında James Robinson’la birlikte ifade ettiği, “eğer başlangıç noktanız yerel örf ve adetler etrafında örgütlenmiş son derece heterojen bir toplumsa ve devlet kurumları uzun süredir ortaklıkta görünmüyorsa veya bozulmuşsa, bu yaklaşımın hiçbir anlamı kalmaz” düşüncesine değinen Daron Acemoğlu, ABD’nin de aynı yanlışı yaptığını belirtti.

ABD’nin farklı yerel gruplar ile daha iç içe olması gerektiğini vurgulayan Acemoğlu, bunun yerine yolsuzluk içindeki rejime kaynak akıtıldığını ifade etti.

“ABD, Afganistan’ın Taliban’dan sonraki ilk devlet başkanı Hamid Karzai ve kardeşleri liderliğindeki, temsil gücü olmayan, yolsuzluk içindeki rejime kaynak akıtmak yerine, farklı yerel gruplarla daha yakın iş birliği içinde olmalıydı. ABD’nin desteklediği ve geçen hafta Birleşik Arap Emirlikleri’ne kaçan Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani, 2009’da yazdığı kitapta, izlenen stratejinin yolsuzluğu körüklediğini ve amaçlanan sonucu ıskaladığını belgeleriyle ortaya koymuştu. Ne var ki iktidar olduktan sonra Gani de aynı yoldan gitti.

Ulus inşa etmek isteyenlerin işi her zaman zordur ama ABD’nin Afganistan’da karşı karşıya kaldığı durum her zamankinden de beter bir örnek oluşturuyor. Afgan halkı ilk günden itibaren ABD varlığını toplumu zayıflatmaya yönelik dış kaynaklı bir operasyon olarak algıladı. İstedikleri böyle bir anlaşma değildi.

Yukarıdan-aşağı devlet kurma çabası toplumun istekleriyle çelişirse ne olur? Birçok durumda tek cazip seçenek geri adım atmaktır.

James C. Scott’un The Art of Not Being Governed (Yönetilmeme Sanatı)  adlı kitabında Güneydoğu Asya’daki Zomia halkı üzerine yaptığı çalışmada belirttiği gibi, bazen bu geri adım fiilen ayrılmak biçiminde olabilir. Ya da Britanya’daki İskoçlar ve İspanya’daki Katalanlar gibi, iş birliği yapmadan beraber yaşamak anlamına gelebilir.

Ama kan davası geleneği güçlü, iç savaştan yeni çıkmış, son derece bağımsız ve iyi silahlanmış bir toplumda, en olası müdahale şiddetli çatışma gibi görünüyor.

Taliban Amerika’ya yenildiği zaman Pakistan istihbarat teşkilatı ISI’nın desteğini almamış, NATO’nun insansız hava aracı saldırıları halkı daha da uzaklaştırmamış ve ABD destekli Afgan elitleri bu derece yolsuzluğa batmamış olsa, her şey farklı gelişebilirdi. Ama Amerika’nın “önce devlet” stratejisi daha ilk düğmeyi yanlış iliklemişti.

Öte yandan Amerikalı liderlerin de bazı şeyleri öğrenmiş olması gerekirdi. Melissa Dell ve Pablo Querubín’in ortaya koydukları üzere, ABD Vietnam’da benzer bir tepeden inmeci strateji benimsemiş, bu yaklaşım çok sert geri tepmişti. Vietkong’a boyun eğdirmek için bombalanan yerler Amerikan karşıtı ayaklanmayı çok daha hararetle desteklemeye başlamıştı.”

Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz


https://ahvalnews-com.cdn.ampproject.org/c/s/ahvalnews.com/tr/afganistan/once-devlet-politikasi-iflas-etti-prof-daron-acemoglu?amp

This entry was posted in 21.YÜZYIL ENSTİTÜSÜ, DÜNYA ÜLKELERİ, KÜRESEL POLİTİKALAR, ORTADOĞU ÜLKELERİ, RADİKAL İSLAM, SİYASAL İSLAM, TERÖR, YOBAZLIK - GERİCİLİK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *