NOEL BABAYI NAİL AMCA YAPALIM !!! * NARDUGAN ŞÖLENİNİZ KUTLU OLSUN. YENİ YILIN ÜLKEMİZE HUZUR, BARIŞ, ÖZGÜRLÜK, SAĞLIK VE MUTLULUK GETİRMESİNİ İÇTENLİKLE DİLİYORUM.

Naci Kaptan / 27.12.2020

Değerli okur,
Bu yazımı sizlerle ilk kez 31 Aralık 2013’de paylaşmıştım. Güncelleyerek tekrar paylaşıyorum. Yeni yıl kutlamalarının aslında eski Türk törelerinden *NARDUGAN’dan * geldiğini bilmeyen ve bunun hristiyan geleneği olduğu gerekçesiyle  Yeni Yıl kutlamalarına dini bir örtü çekmeye çalışanlar 2003 yılından bu yana oldukça yol aldılar.  Büyük mağazaların önlerinde ve  alış-veriş merkezlerinde, kalabalık caddelerde ekmek parası için noel baba kılığına girenleri darp ettiler. Plastik noel babaları sünnet ettiler. En kalabalık caddelerde cübbeli, takkeli yobazlar yılbaşını kutlamak haram ve günahtır diye bildiriler dağıtarak kendi yaşam tarzlarını dayattılar. Bazı ilahiyatçılar 31 Aralık gecesi televizyon dahi seyretmeyin yazıları yazdı.
Atatürk’ün Din’i topluma hurafelerden arındırarak öğretmesi için kurduğu Diyanet, Atatürk’e ve kendisine verilen görev alanına ihanet ederek, tarikat/cemaatlarla bir oldu. Atatürk’e, laik Cumhuriyet’e düşmanlık yapmaya başladı. Diyanete ve camilere siyaseti sokarak dinin ve inancın gücünü iktidar adına kullanmaya başladı. Türkçe’ye çevrilmiş Kuran’ın kuran olmadığını söyledi.

Naci Kaptan / 31.12.2013 / 28.12.2017 / 27.12.2020
Velev ki batılıların kutladığı YENİ YILI İYİ DİLEKLERLE KARŞILAMA KUTLAMALARI OLSA bile nedendir bu korku ?
*NARDUGAN *  https://nacikaptan.com/?p=33498  /  https://nacikaptan.com/?p=85075
Artık meydanlarda , kurumlarda ve okullarda yapılmakta olan yeni yıl kutlamalarının genelgelerle yasaklandığı bir sürece geldik. İrtica gün geçtikçe Devlet gücünü kullanarak mevzilerini tahkim etmektedir. yazımı sizlerle tekrar paylaşıyorum.

NOEL BABAYI NAİL AMCA YAPALIM !!!
“Noel Baba baca ve pencereden giriyor.
Ama doğru dürüst birisi olsa kapıdan girerdi.”
“Müftü hâlâ kapıda.
Bacayı kolluyor.
Ki, yılbaşı gecesi ev ev dolaşmak
için sesten 3 bin kat hızla uçması
gereken şerefsiz içeri sızmasın”
AKP iktidarı süresince ard arda gelen her bir yıl , geçmiş olanı aratır oldu. Türkiye BOP eşbaşkanınca bölünürken , Laik Cumhuriyet dönüştürülürken ,toplum etnisite ve inanç üzerinden bir diğerine düşman edilirken, Yargı arka bahçe yapılarak, Polis Devletine evrilirken , TSK kırıma uğratılırken , ülke aydınları , Kemalist komutanlar askerler, gazeteciler, yazarlar zindana atılırken, gençlerimiz,  aydınlarımız  öldürülürken , dolandırıcılar baş köşede yer tutmuşken ,bakanlar aile boyu rüşvet alırken, Dünyanın en büyük yolsuzlukları büyük ihaleler üzerinden organize olarak yapılırken, Ülke kasasında var olan tüm kaynaklar tüketilmişken, Dış borçlar 500 milyar dolara ulaşmışken, hiç bir ülke Türkiye’ye kredi açmazken, Tüm dünya ülkeleri ile kavgalı iken, ülkede 20 milyon kişi asgari ücretle yoksulluk sınırı altında yaşarken, Enflasyonun tavan yaptığı, gerçek işsiz sayısının Disk verilerine göre %26.4 ulaştığı, Dünya yolsuzluk sıralamasında en üstlerde, Demokrasi sıralamalarında en altlarda olduğumuz bu dönemde Türkiye kara bir tünel içinde yalpalarken bu şartlar altında 2020 yılını bu manzarayla uğurluyoruz.
Karamsar kahin olmak istemem ama ; 2021 geçmiş yıllardan  daha da zorlu ve ağır olacaktır.
Buna rağmen ,
Laik Atatürk Cumhuriyetine yakışır, bağımsızlığı ilke edinmiş olan parlamentonun güçler ayrılığının bılunduğu , hukukun bağımsız olduğu laik bir cumhuriyet  hükümetinin varlığı ile , insan haklarına saygılı , demokrasiyi içselleştirmiş , Allah ve inancı politikaya araç yapmayan , Devlet adamı niteliği taşıyan ,evrensel kültürü özümsemiş , aydınlanmaya, çağdaşlığa , bilime yüzü dönük , çalmayan çırpmayan siyasetçilerin yöneteceği bir Türkiye diliyor. Yeni yılınızı kutluyorum.
Konumuz Noel babadır.
Yeni yılın simgesi olan şişme Noel baba Saadet partili gençler tarafından sünnet edilmiş ve sonra da bıçaklanmış .Alış veriş merkezlerinde ve kalabalık caddelerde 3 kuruş kazanmak için noel baba kıyafeti giyerek para kazanmaya çalışanların da dikkatli olmalarını öneriyorum.Ülkemizde gittikçe artan vandal yobazlar heykelleri , resimleri ,yıkıp yakarken sıra noel babaya gelmiştir.

27/12/2011
Keşan Müftüsü Süleyman Yeniçeri, “Noel baba diye birisi yoktur. Aziz Nicholaos diye biri var ama bu uyduruk bir kişidir. Noel Baba baca ve pencereden giriyor. Ama doğru dürüst birisi olsa kapıdan girerdi” dedi

31 Aralık 2012
Tebliğ Cemaati” olarak bilinen grubun mensupları, her yıl olduğu gibi bu yılbaşında da Taksim Meydanı’nda bildiri dağıttı.İstiklal Caddesi’nde cüppeleri ve uzun sakallarıyla dikkat çeken bir grup, Taksim Meydanı’nda Yılbaşı kutlamalarının günah olduğunun anlatıldığı tebliğler dağıttı. Bu sırada bazı tebliğcilerin ise vatandaşlara sözlü bir şekilde de anlattıkları görüldü. Daha sonra polis ekipleri, Taksim’de bildiri dağıtan tebliğcileri uzaklaştırdı.

26.12.2013
Yılbaşı kutlamalarına karşı olduklarını söyleyen Saadet Partisi’nin gençlik örgütü olarak bilinen Anadolu Gençlik Derneği’ne üye bir grup, İstanbul Üniversitesi önünde, temsili şişme Noel Baba’yı önce sünnet ettiler ardından da bıçakladılar.Fen-Edebiyat Fakültesi’nde toplanan ve “Edep Ya Hu” yazılı bir pankartla yürüyen grup tekbir getirerek Beyazıt Kampusu ana kapısına gitti. Kampus dışında çevik kuvvet ekiplerinin önlem aldığı görüldü. “No’el’den hayır gelmez”, “Noel Müslümanlığa indirilen bir darbedir” yazılı pankartları açtılar.

31.12.2013
İzmir Konak Meydanında tebliğciler Yılbaşının Hristiyan’ların kutlaması olduğu ve Müslümanların yılbaşını kutlamasının yersiz ve günah olduğunu yazan tebliğler dağıttılar.

Çatıda sopayla Noel Baba bekleyen adam: “Bırak bunları iman et’ diyeceğim”
Sosyal medyada hızla yayılan görüntülerde bir adam evinin çatısında görünüyor. Elinde de beyzbol sopasına benzer bir sopa var. Bir süre gökyüzüne baktıktan sonra kayıtta olan cep telefonu kamerasına konuşmaya başlıyor. Yılbaşının Hristiyanların bayramı olduğunu ve Müslümanların bunu kutlamaması gerektiğini savunan ismi bilinmeyen adam, Noel Bayramı ile yılbaşı kutlamanın farklı kavramlar olduğuna inanmıyor. ”Noel Baba’yı bekliyorum geldiğinde, iman et” diyeceğim sözleriyle videoya son noktayı koyuyor. –Cumhuriyet.com.tr / 01 Ocak 2018 Pazartesi

Bu Müslüman kardeşlerimizin Yılbaşının bir bayram olmadığını , gelen yeni yılın iyi geçmesi için umutların , iyiliklerin , güzelliklerin mutluluk ve sağlık ve başarı isteklerinin dillendildiği bir gün olduğunu er geç öğreneceklerdir.
Noel Babayı sünnet ederek bıçaklayan Saadet Partisi’nin gençlik örgütü olarak bilinen Anadolu Gençlik Derneği üyeleri gençlerin de emperyalizmle işbirliği yapan iktidar hükümetinin dış bağımlı,bölücü politikalarına ve dünyanın en büyük yolsuzluklarına karşı çıkmak ve bu konudaki demokratik eylemlere destek vermek yerine noel babayı sünnet etmeleri de traji komiktir.
Noel baba sünnet ediliyor!!!
Keşan Müftüsü Süleyman Yeniçeri’ye Noel Babadan mektuplar ;
Noel babadan müftü efendiye,
Sevgili Müftü,
Ben, Noel Baba…
Sana bu satırları yazma ihtiyacı duydum çünkü bazı gerçekleri açıklamam gerekiyor. Sanıyorum sen benim gerçekten geyiklerle gökyüzünde uçtuğuma, geceleri bacalardan içeri girdiğime inanıyorsun.
… Seni üzmek istemem ama bunların hepsi çocuklar için uydurulmuş hikayeler. Farkındaysan, koca göbeğimle değil bacadan, kapıdan bile girmek benim için imkansız gibi bir şey.Bacadan girdiğimi ve geyikle uçtuğumu uydurmak zorundaydım, yoksa kaslı vücuduyla tayt giyen Süpermen’in karşısında iç donu gibi görünen kırmızı pantolonumla ne kadar etkileyici olabilirdim ki?
O yüzden geceleri herkes uyurken bacadan girdiğim ve hediyeler bıraktığım şeklinde bir hikaye uydurdum.Gizem, macera, merak, sürpriz… Hangi çocuk buna direnebilirdi?
Ve buna da bugüne kadar senin dışında sadece çocuklar inanmıştı.
Hatta itiraf etmeliyim ki, çocukların arasında bile inanmayan vardı.
O nedenle açıkçası ilk defa ve de şaşkınlıkla bir yetişkine mektup yazıyorum. Bunu duymaya hazır mısın bilmiyorum, ama ben aslında yokum…Sana yazıyorum çünkü bacadan girdiğim için adam olmadığımı çevreye yayarsan, bir gün Pamuk Prensese de yedi tane cüceyle yaşadığı için “aşüfte” diyebilirsin.
Ya da gece on ikide arabası balkabağına dönüşen Külkedisi’ne “ötv çok geliyorsa, fiat’a binseydin” diye kızabilirsin.
Aramızda kalsın ama yalan söylediği için kimsenin burnu da uzamıyor bilesin. Bremen Mızıkacıları gerçekte var olsalardı çoktan Yeteneksizsiniz’e katılıp ünlü olma peşine düşerlerdi.
Sen de bilirsin ki gerçek hikayelerde yaz kış çalışan karıncalar değil, yüksek mevkilerde tanıdıkları olan Ağustos Böcekleri kazanır. Öpünce prense dönen bir kurbağa hiç var mıdır acaba diye çevrendeki kadınlara sor istersen; eminim siğillerine bakarak iç çekeceklerdir.
Yani işin özü, yetişkinlerin çocukları eğlendirmek onlara ya da öğüt vermek için uydurduğu karakterleriz hepimiz.Tamamen zararsızız…Korkacak bir şey yok…
O nedenle rica ederim en azından çocukların hayal dünyasını rahat bırak/bırakın, nasıl olsa yakında büyüyüp tüm gerçeklerle yüzleşecekler.Ve o zaman sığınacakları bir masal kahramanı da olmayacak…
İmza: Noel Baba
Not: Bütün yıl iyi bir müftü olduysan, bana mektup yazıp ne hediye istediğini söyle. Merak etme, kapıdan kovsan bacadan girerim…

Fıkra’yı müftü yazdı. Kıssadan hisse’sini biz yazalım.
Noel Baba
Aslında…
Dolaptan girdi.
Buzdolabından!
Hıristiyan filan diyorlar ama, Papa dahil, kimsenin umurunda değildi. Taaa ki, 1930’a kadar… Amerikan zekası Coca Cola, günde 9 milyon şişe satıyor, ne yapsak da daha fazla satsak diye kafa yoruyordu. Şirin bi reklam figürü yaratıp, çocukların ilgisini çekmeye karar verdiler.
Dönemin en yetenekli illüstratörü Haddon Sundblom’la anlaştılar. Amerikan Sanat Akademisi mezunu Sundblom, göçmen bi ailenin çocuğuydu, babası Finlandiyalı, annesi İsveçli’ydi.
Popüler kültürde yeri olmayan, o güne kadar sadece 1863 senesinde, o da sadece bir kez, siyah-beyaz resmedilen hayali kişilik Aziz Nikolas’ı aldı, ak saçlı, ak sakallı, koca göbekli, tonton dedeye çevirdi. Dini tınıdan kurtulmak için, Aziz’i, yani Saint’i attı, kulağa daha arkadaşça geliyor diyerek, Santa dedi, Santa Claus yaptı. Dünya çapında en çok reklam yatırımı yapılan renklere, Coca Cola’nın kırmızı-beyaz-siyah renklerine boyadı, bilekleri beyaz tüylü kırmızı cüppe, beyaz ponponlu kırmızı kukuleta, siyah kemer ve siyah çizme giydirdi. Kendisi İskandinav kökenli ya… Geyikleri ilave etti, çocuksu düşleri gıdıklamak için, bindirdi kızağa, uçurdu.
Coca Cola da satışta uçtu… Gazeteler, dergiler, duvarlar, panolar, el ilanları, her taraf bu sevimli reklam figürüyle donatıldı. Hollywood üstüne atladı, aynı tip’le filmler çevrildi. Ardından icat edilen televizyon derken, popüler kültürün ayrılmaz parçası haline geldi.
Kıssadan hisse’ye gelince…
Noel Baba, kırmızı-beyaz, Coca Cola gibi, aynı zamanda Türk bayrağı renkleri.Ve, bugün, günde 1 milyar 700 milyon şişe satan Amerikan zekâsı Coca Cola’nın zirvesinde, bir Türk evladı… Zekâsıyla, Amerika’da Amerikalıların önüne geçen Muhtar Kent oturuyor.
Müftü hâlâ kapıda.
Bacayı kolluyor.
Ki, yılbaşı gecesi ev ev dolaşmak
için sesten 3 bin kat hızla uçması
gereken şerefsiz içeri sızmasın. ( Yılmaz Özdil – 30 Aralık 2011 )

Naci Kaptan / 31 Aralık 2013 / 27.12.2020
This entry was posted in DİN-İNANÇ, HAYATIN İÇİNDEN, İrtica, ŞERİAT - İRTİCA - KARANLIĞIN AYAK SESLERİ, Yılmaz Özdil, YOBAZLIK - GERİCİLİK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *