NİÇİN ATATÜRK DEMİYORLAR

E. Büyükelçi Onur Öymen / 16.09.2020
Son günlerde kamuoyunda, vatanımızın kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük ATATÜRK’ÜN ADINI kullanmak yerine O’ndan GAZİ MUSTAFA KEMAL olarak söz etmeyi tercih edenlerin yol açtığı ve büyük tepki çeken üzücü ve şaşırtıcı bir tartışma yaşanıyor.
Ne yazık ki, yurt içinde ve yurt dışında Atatürk’ün ilkelerinden, düşüncelerinden ve eserlerinden rahatsızlık duyanların sesleri daha çok çıkmaya başladı. Yabancıları en çok rahatsız eden, öyle anlaşılıyor ki, onun TAM BAĞIMSIZLIK ilkesidir. Türkiye’nin kararlarını, yabancıların beklentileri doğrultusunda değil de Türk milletinin çıkarları ve iradesi doğrultusunda almasını hazmedemeyenler var.
Peki yurt içinde ATATÜRK’TEN kimler ve NİÇİN RAHATSIZLIK DUYUYOR?
Bazılarının din ve devlet işlerinin ayrılmasını öngören LAİKLİK ilkesini içlerine sindiremedikleri anlaşılıyor. Bazıları da Atatürk’ün MİLLİYETÇİLİK fikrini benimseyemiyorlar.
Atatürk’ün öncülüğünde kabul edilen 1924 anayasasının 88. maddesinde:
“Madde 88.- Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle TÜRK denir” denilmekteydi. Ondan sonra kabul edilen anayasalarımızda da aynı görüş benimsenmişti.
ATATÜRK; “Benim hayatta yegane fahrim, servetim, TÜRKLÜKTEN başka bir şey değildir” diyordu.
Atatürk TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİN de şöyle tanımlıyordu: “Bize MİLLİYETPERVER derler. Fakat biz öyle milliyetperverleriz ki, bizimle işbirliği yapan bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerin gereğini tanırız. Bizim milliyetperverliğimiz herhalde hodbinane ve mağrurane bir milliyetperverlik değildir.”
ATATÜRK şunları da söylüyordu: “Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak, ilk önce biz KENDİ benliğimize ve MİLLİYETİMİZE bu hürmeti; hissi, fikri, ve fiili olarak bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki millî benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır”
Anayasamızın Başlangıç bölümünde şu ifadeler yer alıyor:
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman ATATÜRK’ÜN belirlediği MİLLİYETÇİLİK anlayışı ve O’nun İNKILÂP ve İLKELERİ doğrultusunda; diye devam ediyor.
Anayasamızın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek 2. Maddesinde de şöyle deniliyor:
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNE bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
CHP’nin halen yürürlükte olan 2008 tarihli programının 1. Maddesi şöyle başlar: “ATATÜRK İlke ve Devrimlerinin Bekçisiyiz”
CHP’nin yürürlükte olan 2018 tarihli tüzüğünde de şu ifadeler yer alır:
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu, ilk Genel Başkanı ve değişmez önderi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür. Cumhuriyet Halk Partisi, programındaki anlamlarıyla Atatürkçülüğün “Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik” ilkelerine bağlıdır.
Program ve tüzükteki bu ifadeler Genel Başkandan en genç üyeye kadar bütün CHP’lileri BAĞLAR.
Atatürk’ün düşünceleri ve yaptıkları NUTUK’ta yer alır. Başta CHP’liler olmak üzere Büyük Atatürk’ün izinden gidenler için Nutuk önemli bir rehberdir.
Örneğin Atatürk’ün ERMENİ KATLİAMI iddiaları hakkında ne düşündüğünü merak edenler, CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından bastırılan NUTUK metninin 348 ve 349. sayfalarını okuyabilirler.
Bütün bu gerçekler ortadayken CHP’lilere düşen görev Atatürk’ün ilkeleri ve düşünceleri etrafında birleşerek onun çağdaş Türkiye hedefini hayata geçirmek için birlikte çalışmak olmalıdır.”
This entry was posted in ATATURK, SİYASİ PARTİLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *