BANU AVAR * ZEMBEREK KİTABINDAN

Ekranlarda izlediklerimiz, basında gördüklerimiz bir sonuçtur. Yemeğin sofrada sunuluşudur. Yemeği pişirenler Washington da, Tel Aviv de, Langley de, Londra dadır. Yemeğin pişme süreci mi?

Küresel efendiler, hedef belledikleri ülkelerde önce Birleşmiş Milletler in masum yüzlü örgütleri, iliştirilmiş gazetecileriyle boy gösterirler. İnsan hakları dernekleri, yardım cemiyetleri, sınır tanımayan gazeteciler, sınır tanımayan doktorlar gibi küresel istihbarat ve provokasyon üniteleri devreye girer. Toplumun her kesimine hibeler, yardımlar, hediyelerle yaklaşır;

çocuklara eğitim, kadınlara özgürlük, etnik gruplara otonomi vaat ederken ayrılık ateşini yakarlar. Bu çalışmalar, istihbarat servisleriyle el ele yürür. Küresel basın, televizyonlar ve sosyal medya görünmez iplerle bu ünitelerle bağlantılıdır.

Emperyalizmin hedefindeki ülkelerde bu iç içe geçmiş yapılarla gerekli çatışma zemini hazırlanır. Çatışma başlayınca dalgalar halinde toplumun her kesiminde yankı bulmasına uğraşılır.

Kiralık ordular yerlerini alır. Ortalık kan gölüne dönünce barış havarisi örgütler, Birleşmiş Milletler yetkilileri, NATO, hedef ülkenin teröristleri için demokrasi ve özgürlük ister. Sahne önündekiler ve arkasındakiler elbirliğiyle hedef ülkenin suyunu çıkarır.

Müdahale için gerekli ortamın oluşmasında, dev lobi şirketlerinden medya gruplarına, taşeron katillerden Hollywood yıldızlarına kadar uzanan bir düzeneğin emeği (!) vardır. Sahnedeki ve sahne arkasındakilerin adları, yüzleri değişir ama görevleri aynıdır. Bunlar zembereğin çarklarıdır.

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *