Bülent Esinoğlu / 28.Nisan 2019
bulentesinoglu@gmail.com
Eğer çok borç varsa her an her şey olabilir
Bu finans sözcüğüne oldum olası gıcık olmuşumdur. Bu sözcüğün ya da bu kavramın altına bir sürü soygun ve ahlak dışı düşünceyi, rasyonalite adına tıkıştırabilirsiniz.
Finansal Engenering diye bir mühendislik icat ettiler. Borçlanmanın mühendisliği olmaz. Mühendislik pozitif ve karşılığı olan maddi konular üzerinde yürür. Yalanın dolanın kâğıt alıp satmanın, insanları para üzerinden dolandırmanın mühendisliği olmaz.
Neyse konumuza gelelim.
Kapitalizmin liberal türünde, borçlanma ve karşılıksız para basma, yerine getiremeyeceğin sözleşmeler imzalama ve bunları birbirleriyle takas etme zamanlamasına finansal sistem diyorlar.
Kestirmeden söyleyelim. Hesapsız kitapsız borçlanma ve bu borçlanmaya karşı, karşılıksız basılmış, gelecekte ödenip ödenmeyeceği belli olmayan kağıtlar sistemi. Borçlar köpüğünü tutabildiğin kadar tut. Öteleyebildiğin kadar ötele sistemi. Lakin tarih göstermiştir ki bir köpük varsa o köpük eninde sonunda patlar.
Dünya Gayri Safi Hasılası toplamı; yılda 80 trilyon dolardır. Yani tüm ülkelerin ürettiklerine karşılık gelen meblağın toplamı 80 trilyon dolardır. Borçlanmayı bir matahmış gibi gösteriyorlar ya… Amerika’nın da çok borcu var, herkes borçlanıyor. Bunda korkacak bir şey yok diyorlar ya…
Gelin bu borç meselesine yakından bakalım.
Dünya toplam borçluluk miktarı; 220 trilyon doları bulmuş. Başta Amerika olmak üzere herkes borçlu. 80 trilyon GSMH’ın yaklaşık üç katı kadar.
ABD’nin toplam borcu 72 trilyon dolar. Açılımı şöyle Federal Hükümet 22 trl dolar, Tüketiciler 13 trilyon dolar ve Lokal hükümetler 37 trilyon dolar. ABD, 2019 bütçesine, savunma ve saldırı için 717 milyar dolar koydu.
ABD’deki birçok iktisatçı borç köpüğünün(balonunun) eninde sonunda patlayacağını ifade ediyorlar. Zaten tarihi gerçek de bu… ABD de yeniden resesyon ihtimali üzerinde durulmasının nedeni de bu büyük borçlar. Yani köpükler.
Başta ABD olmak üzere tüm devletler borçlu, lakin bu konuda devletler birbirlerini bu rezil borçlanma kararlarından ötürü suçlamaya devam ediyorlar. Eğer çok borç varsa her an her şey olabilir. Çünkü borçlar başta da söylediğim gibi hep birbirine bağlı sözleşmelerle bağıtlanmış.
Şu sıralarda ülkemizdeki, zombi şirketler için konkordatolar konuşuluyor ya… Şirket iyi yönetilmiyor, devlet o şirketi kurtarmaya çalıyor. Zombi şirket etrafındaki diğer şirketlerle alışverişe devam ediyor. Aslında kendisi batık ama diğer şirketler ilişkisinden dolayı onları da batıracak. Velhasıl dünyada da zombi devletler var. Borcunu ödemediği zaman etrafındaki devleti de batırmış olacaktır.
Yani bir zombi devlet battı mı tüm şirketler batacak.
Alacak-verecek hesabından dolayı savaş kaçınılmaz olacak.
Amerika boşuna ordusuna yatırım yapmıyor. Kendisi borçlarını ödemeyecek. ABD’den alacağı olan ülkelerin üzerine çökecek.
Bizim borçlara gelince, Nisan ayında zar zor 8 milyar dolar borç taksiti ödeyince dolar aldı başını gitti. Hazine de gerçekte 16 milyar dolar var. Bundan sonraki aylarda 5 veya 6 milyar dolarlı her ay ödeme yapılacak.
Öyle anlaşılıyor ki üç ay sonra hazine tam takır. Hesabını bilmeyen kasabın masattan alacağı bir ders vardır her halde.