Melih Gökçek vakası…*** Hitler’in Propaganda Bakanı Goebbels gibidir. Melih Gökçek propagandasının olumlu ya da olumsuzluğuna takmaz kafayı, aslolan propagandadır.

Yeniçağ
Yavuz Selim DEMİRAĞ
ysd592@gmail.com
07.Ekim 2017

Melih Gökçek vakası…

Hitler’in Propaganda Bakanı Goebbels gibidir. Melih Gökçek propagandasının olumlu ya da olumsuzluğuna takmaz kafayı, aslolan propagandadır. Siyasi hayatının finalinde böylesi propagandayı belki kendisi bile kurgulayamayacaktı. Neredeyse bütün gazetelerde, televizyonlarda haber unsuru… Gökçek’in istifa topuna girmeyen yok. Köşe yazarları, yorumcular, tekmili birden medya ve sınırsız internet dünyası… Melih Gökçek’i vazgeçilmez siyasi fenomen ilan ediyor.

Çok şükür hiç, biraraya gelmedim. Bırakınız aynı sofrayı paylaşmayı aynı salonda soluk bile almadım. Ancak köklü bir Ankaralı olarak, Ankara’lıların çoğundan yakın tanırım. Etliye-sütlüye bulaşmayan “Yeniden Millî Mücadele” ekibinde “Özden Gazetesi” satardı 12 Eylül 1980 öncesinde. Bu memleketin idealist gençleri hapiste, firarda iken Melih, Ankara’da Demetevler’de Merkez İş Hanı’nda yumurta ticareti yaptığı dükkanın duvarına Kenan Evren ve konsey üyelerinin fotoğrafını asmıştı.

Çocuk Esirgeme Kurumu’nda, iddialara göre akçeli işlere bulaşmıştı. Turgut Özal’ın ANAP’ı tek başına iktidar olunca soluğu orada aldı. Semra Hanım ve Papatyalarının gözdeliğine terfi ederken Keçiören Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu. Ve siyasetin en meşakkatli işi olarak bilinen Belediyeciliğin siyasetin kaymağına dönüşmesinde öncü oldu. 80’li yıllarda Keçiören bugünkü gibi modern, emlak fiyatlarının tavan yaptığı yer değildi. Ankara’nın varoşu sayılırdı. Gökçek, imar planlarının önemini, emlakçılığın ne anlama geldiğini öğretti kupon arazilerine. 1989 yerel seçimlerinde Özal, memleketi Malatya hariç tüm illeri kaybedince Melih Gökçek de kaybetmiş oldu. Ama koku almakta pek mahirdir Gökçek, ANAP’ın erime sürecine girdiğini anlayıp hemen terk etti Özal’ı…

SHP rüzgarı esiyordu belediyelerde. Yoklama çekti ama doku uyuşmazlığı yüzünden yer bulamadı. Meşhur “Ilımlı İslam” projesinin istikbalini fark edip kapağı merhum Necmettin Erbakan’ın Refah’ına attı. Ne de olsa eski “Millî Mücadele”ciydi… Aykut Edibali’nin IDP (Islahatçı Demokrasi Partisi)’nden dostları vardı. Devrin MÇP’si kilit partiydi. Erbakan’a barajı aşmanın formülü olarak “kutsal ittifak”ı teklif etti. Bu proje Gökçek’in atlama taşı sayılır.

1991 seçimlerinde Ankara Milletvekili olarak TBMM’ye girdi. Ancak vekilliği sevmedi. Aklı fikri belediyede kalmıştı. Bir Cumhuriyet şehri olan Ankara’da rantın hesabı akıllara sığmayacak büyüklükteydi. Erbakan’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesini kazanma şansını görmediği için seçim masraflarını yüklenecek biri olarak Melih Gökçek’i göstermesi siyasi manevradır. Kazanma şansını görse kendisine yakın bir ismi çıkarırdı. Kimilerine göre Gökçek, Kadir Gecesi dünyaya gelmiştir. Şanslıdır. Kimilerine göre uyanık ve hesapçı. CHP-DSP çekişmesinin neticesinde çöreklendi Büyükşehir’e..

Hindistan’ın binlerce yıllık geleneği olan “Kast Sistemi” gibi sınıflar oluşturdu. Büfeciler, emlakçılar, inşaatçılar, müteahhitler, emekliler, işçiler, yargı mensupları, cemaatler, işsizler gibi art arda onlarca sınıf yarattı. Babasının kesesinden değil belediyenin bütçesinden başkentin varoşlarında tam 230 bin aileye sıcak yemek dağıtıyor. Bulgur-makarnadan deterjana kadar evlere servis yapıyor. Ve bu çarkı neredeyse çeyrek yüzyıldır çeviriyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı dönemindeki dava dosyalarını Ankara’daki yüksek yargıda hallettiği için vefa alacağı vardı. Nitekim AKP’nin kuruluşunda yoktu. Ele geçirdiği DP’yi büyütüp, pazarlıkta elini güçlendirmeyi planlıyordu. Tıpkı Mustafa Sarıgül gibi Türkiye gezilerine başladı. 2002 seçimlerinin arifesinde AKP’nin rüzgârını hissedince çark etti. Erdoğan, vefa borcunu birinci dönemde yerine getirdi. İkincisinden sonra Ankara’da Gökçek’in şahsi oylarının Erdoğan karizması altında eridiği tespit edildi.

Son referandumda başkentte “Hayır” oylarının önde çıkma sebepleri arasında Gökçek gösterilince artık AKP için “Yük” olduğu kanaatine varıldı. Bu arada Erdoğan’dan habersiz işler yapması bir değil, iki değil binleri geçmişti. Reisliğin raconunda pazarlık etme olunca karizma çizileceği için kaçınılmaz son yaklaşmakta. Kadir Topbaş ile beraber Gökçek ve bazı belediye başkanlarının istifa edeceğini ilk bu sütundan 18 Ağustos’ta yazmıştım. Gökçek’in biraz süre istediği sır değil. 2018 bütçesini belediye meclisinden geçirsin hele. Gider ayak oğullarının siyasi istikbalini garantiye alma gayretini de biliyoruz. Biraz da temizlik süreci var ki ayyuka çıktı. Belediye binalarında kalorifer dairesi mesai yapıyor…

Melih Gökçek siyasi literatüre çok şey kazandırdı. Daha çok konuşulur. Kulakları hep çınlayacak vesselam…

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/melih-gokcek-vakasi-44512yy.htm

This entry was posted in Politika ve Gundem, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *