TÜRKİYE UÇURUMUN EŞİĞİNDE *** İki yorum , Bir söyleşi

YORUMLAR

Date: Fri, 4 Dec 2015
İncirlik’teki Haçlı Ordusu ve Büyük Kürdistan!
emineazbozmimiroglu@gmail.com

Günümüzün haçlı seferi başladı, IŞİD bahanesiyle  sanırım  ülkemiz Nato tarafından sinsice işgal ediliyor… İkinci dünya şavaşında Almanyaya yerleşen ABD oradan hala çıkmadığına göre…. Onları ülkeye kim davet etti, bu yolu onlara kim açtı? Ülkemize yerleşenler yıllar önceki taşeronlarını da alıp gidecekler kesinlikle…

***

Kemal Rastgeldi
4 Aralık 2015

Topraklar işgal edilirse, düşmanı kovacak mucizevi bir kahraman çıkabilir, fakat beyinleri işgalden kurtarmak çok daha zor, hatta imkansız olabilir. Yüz yıllardır atalarımızın beynini işgal etmiş olan Arabın “şeriat virüsü”, Osmanlı’nın çökmesinde, topraklarının işgal edilmesinde baş rolü oynamıştır. İrticanın nasıl ciddi bir tehlike, büyük bir bela olduğunu Atatürk çok iyi bildiği için laikliği, bilimsel eğitimi, akılcılığı önemsemiştir. O yüce kurtarıcının ne denli haklı olduğunu kanıtlamak istercesine, başımızdaki siyasi dinciler ve onların başındaki kindar imam ülkemizi her gün biraz daha bataklığa, ortaçağ karanlığına, kanlı çatışmalara doğru sürüklemektedir. Telafisi gittikçe zorlaşan zarar, ziyan başa daha çok gelmeden uyanmalıyız, dinle imanla kandırılan zavallı halkımızı bilinçlendirip uyandırmalıyız!

***

Hüsnü Mahali Suriye kökenli Türkiye’de yaşayan ortadoğu uzmanı bir gazeteci . Arap Dünyasını iyi bilen ve yorumları daima doğru çıkan Hüsnü Mahali ile yapılan bu söyleşiyi Dikkatle okumanız dileğiyle … F.K.

Hüsnü Mahalli

Türkiye uçurumun eşiğinde….

Mahalli, Sözcü’den Özlem Gürses’in sorularını yanıtladı. Sözcü’nün haberine göre Suriye Cerablus doğumlu olan, 40 yıldır Türkiye’de yaşayan, 38 yıldır gazetecilik yapan Mahalli, hep Ortadoğu’yu izledi, yazdı. En karanlık adamları da tanıyor en güçlüleri de… Liderlere de ulaşıyor, örgüt evlerine de… Olup bitenleri endişe ve acıyla izliyor.  “Bu coğrafyada sosyo-genetik bir sorun var. Bu coğrafyada hep kan vardır; hiç iyi bir haber yazamadım ben” diyor Hüsnü Mahali.

Mahalli’nin sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

– IŞİD savaşı Türkiye topraklarına taşınır mı?
Yüzde 100. Daha hiçbir şey görmedik! Bu adamlar her şeyi göze almış. Her tarafta eylem yaparlar, bomba patlatırlar. Eğer Batı, IŞİD’e ve radikal İslam’a karşı tavır almazsa, Türkiye bu işbirliğinin içine girmezse, bu coğrafyanın göreceği kan hiç kimsenin hayal edemeyeceği kadar derindir!

– İran anlaşması çözüme yardımcı olamaz mı?
Hayır. Önce Suriye sorununu çözecekler. Onun da çözülmesi için Türkiye önce Suriye politikasını değiştirmek zorunda. Sınırını kapatacak, IŞİD, Nusra, Özgür Suriye Ordusu ne kadar örgüt varsa her türlü ilişkisini kesecek, buradaki temsilcilerini kovacak, hepsinin ofisleri var burada, otellerde krallar gibi yaşıyorlar, örtülü ödenekten paralar aktarılıyor…

– IŞİD-PYD denkleminde Türkiye’nin tutumu ne olmalı?
Türkiye baştan hata yaptı. Baştan hata yapınca bu yanlışlar seni korkunç bir noktaya götürür. Çünkü o yanlışlıklar, çok karanlık ilişkiler içindeki yanlışlıklar. Davutoğlu bile kaç kere Erbil’e gitti, kaç kere Salih Müslim Türkiye’de misafir edildi. Ne dediler adama? “Esad’a karşı ayaklan, sana istediğini verelim”. Fakat Müslim ikna olmadı. Onun üzerine Türkiye IŞİD’i destekledi PYD ve Kürtleri sıkıştırsın diye. Çok tehlikeli oyunlar bunlar!

– Bunun bir sebebi olmalı. Nedir bu, ego mu?
Ego ikincisi. Birincisi hayal: “Ben bu bölgenin lideri olacağım.” Buna yüzde 100 inanıyorlardı. Arap Baharı başlayınca bunlar Osmanlı hayalini canlandırmak istedi. Araplar da bir süre gaz verdiler, coşturdular. Yavuz Selim adı köprüye tesadüfen mi verildi?

Bu mesaj Ortadoğu’dakilere, İslamcılara ve Müslüman Kardeşler’e… “Hey Müslüman Kardeşler, ben Tayyip Erdoğan, ben Yavuz Selim’im!” demek istedi, “Gireceğim Mercidabık’tan, Emevi Camii’nde namaz kılacağım, sonra halife olacağım.” Hep bu düşünce vardı aklında, böyle kurgulandı her şey. Bütün o örgütlerden binlerce insan Türkiye’ye getirildi ve eğitildi. Mısır’dan, Tunus’tan, Suriye’den, Libya’dan…

– Tümünü reddediyor Hükümet bu iddiaların!
Suruç’tan bir gün önce IŞİD’in ve Suriye’de savaşan tüm örgütlerin komutanları Reyhanlı’da toplantı yaptı, kendileri servis ettiler bu fotoğrafları. 9 Haziran 2011’den beri bu örgütlerin liderleri, üyeleri Türkiye’ye giriyor çıkıyor, telefonunu, donunu, pantolonunu, yemeğini, çikolatasını her şeyini buradan alıyor, yaşıyor, geziyor! Müslüman Kardeşler’in binlerce lideri, komutanı var Türkiye’de. Her hafta bir otelde toplanıyorlar. Türkiye’yi bekleyen tehlike kimsenin hayal edemeyeceği kadar büyük! Yıllardır söylüyorum bunu ve hep söyleyeceğim. Çünkü hak etmiyor Türkiye bunu. Çağdaş, demokratik bir ülke, hiç hak etmiyor. Çünkü ben karşı tarafı biliyorum, iyi tanıyorum, ne kadar hasta, sapık olduklarını biliyorum. Arap coğrafyasında ve dünyada IŞİD’i destekleyen, seven, inanan, dayanışma içerisinde olan 150 milyon insan var. Bu Türkiye için büyük tehlike!

– Suruç’ta yaşanan nedir?
Suruç’ta olan bekleniyordu. IŞİD’in Türkiye içerisinde yüzlerce belki de binlerce uyuyan hücresi vardı, bundan eminim. Son 4 yılda buradan Irak’a ya da Suriye’ye binlerce Türk gitti. IŞİD’in başkenti olan Rakka’da artık insanlar Türkçe konuşuyor, buradan giden Türklerin yoğunluğundan dolayı…

– Kim kurdu El Kaide’yi, Nusra’yı, IŞİD’i? Kim kullanıyor şimdi bu örgütleri?
Suudi Arabistan, Pakistan ve CIA. Amaç şu; Sovyetler Afganistan’ı işgal edince Sovyetler’i dağıtma projesi altında “Yeşil Kuşak” projesi oluştu. Nitekim de başarılı oldu. Sovyetler dağıldı. Yeşil Kuşak’ın hedefi şuydu: İslam’ı siyasi amaçlarımız için kullanalım. İslam coğrafyasını perişan edelim. Bugün İslam Konferansı içerisinde 57 Müslüman ülke var, 57 ülkenin İslami görüşü birbirine benzemez! 57 ülke birbirleriyle kavgalı.

– İyi de bu proje kurulurken bunun kontrolden çıkacağı öngörülemedi mi?
Kazaya uğrasa da bunu kuran ülkelere bir zarar gelmiyor ki. CIA’nın ne zararı, Amerika’nın ne zararı var? Gücünü nereden alıyor CIA? Bu coğrafyada var olan işbirlikçilerden. Krallar, emirler, şeyhler; bizim coğrafyada hayal edemeyeceğin kadar tehlikeli! Yeşil Sermaye dediğimiz kurumların sayısı 720 ve bu 720 kurumun toplam parası 2 trilyon dolar. Yani sen, ben 2 trilyon dolara karşı savaşıyoruz.

– Peki paranın kaynağı ne?
Suudi Arabistan, Katar ve oradaki zenginler. Bugün IŞİD’i sadece devletler değil bu zenginler destekliyor, acayip para akıttılar IŞİD’e, Nusra’ya… Çünkü şöyle inanıyor ruh hastaları;

“Bizim düşmanımız Şiiler, Aleviler, bunlar kafir.”

Bu oyun değil.
– Sünni İslam’la Şii İslam’ın oranları nedir?
Yüzde 80’e yüzde 20’dir. Devlet olarak bir tek İran şiidir. 56 devlet Sünni’dir. 11 Eylül, Amerika sistemi içerisinde bir tartışmaya neden oldu: Demek ki bu sistem de bir yanlışlık var. Yeni bir proje yapsak mı? İran ve Şiilerle de dost olmaya çalışalım.

– Kürt­le­re bu­ra­da dü­şen gö­rev ne?
İş­te asıl so­ru bu! Çün­kü 100. yı­lı­na yak­la­şı­yo­ruz Sev­r’­in, 2020. Sev­r’­in 100. yı­lın­da bu­ra­da bir Kürt dev­le­ti ku­rul­muş ola­cak. Bir ön­ce­ki yüz­yıl­da İn­gi­liz­ler Ya­hu­di­le­re dev­let ver­di, şim­di de Ba­tı di­yor ki: “Kürt­le­re dev­let verelim”. Suriye­’de olan bi­ten Su­ri­ye­’nin ku­ze­yin­de bir Kürt böl­ge­si ku­rul­ma­sı için ya­şa­nı­yor.

– Tür­ki­ye ne­yi ha­ta­lı yap­tı?
Her şe­yi… Tür­ki­ye de­ğil, Er­do­ğan ve Da­vu­toğ­lu. Da­vu­toğ­lu ken­di­ne gö­re bu coğ­raf­ya­yı yeniden kur­gu­la­yabi­le­ce­ği­ni san­dı. Oy­sa Da­vu­toğ­lu­’nun bir­lik­te ha­re­ket et­ti­ği Suu­di Ara­bis­tan ve Ka­tar Tür­ki­ye­’den ve Türk­ler­den nef­ret eder. Za­ten ka­zık at­mış sa­na ta­rih bo­yun­ca. Ay­rı­ca Arap­lar sa­na Müs­lü­man­la­rın li­der­li­ği­ni ver­mez, Lider Kuran’dır. Suu­di Ara­bis­tan di­ye­cek ki: “Mek­ke ben­de ya­hu, sen kim­sin?”

– Yolsuzlukların dış politika ile bir ilgisi var mı?
Yüzde 100! Çünkü AKP iktidarının başından beri Suudi’lerle ve Katar’la olan ilişkilerinin tümünde yolsuzluk var. Milyarlarca dolar geliyor buraya “IŞİD’e verin, Nusra’ya verin, ÖSO’ya verin, tank alın, tüfek alın, donlarını  verin, şekerlerini verin.” Kim kontrol ediyor bunu? Var mı bunu denetleyen bir kurum? Suudi Arabistan kaç para gönderdi? Meclis biliyor mu, bu gazetenin okuyucuları biliyor mu? Niye örtülü ödenekler Başbakanlığa verildi sanıyorsunuz?

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, Bölücü KÜRTÇÜLÜK, ORTADOĞU ÜLKELERİ, RADİKAL İSLAM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *