MEDYA DÖNMELERİ *** 100 bin dolar maaşlı gazeteciler

Oray Eğin 
Haziran 28, 2015
Sözcü

100 bin dolar maaşlı gazeteciler

Nuray Mert TRT’ye 17 bölüm program yaptı,
bölüm başına 33 bin TL’dan toplam 561 bin TL aldı.

Kısa süre önce elinde zafer işaretiyle BDP otobüsüne çıkıp poz veren Nuray Mert şimdi o otobüsten inip, AKP otobüsüne binmeye hazırlanıyor sanki. 7 Haziran’dan beri AK-CHP koalisyonunun en büyük destekçilerinden biri. Üstelik bu işi Erdoğan’ı dışlamadan yapmak gerektiğinden söz ediyor. Onu Lahey’de falan yargılama hayallerine kapılmayın, diye akıl öğretiyor.

Üstelik de bunu yazmaya başladığı ilk günden beri okuruyla kavga ettiği Cumhuriyet’te yapıyor. Hürriyet’te AKP diye yazardı, Cumhuriyet’te tepkilere rağmen AK Parti diye yazıyor inatla. Son yazısında “AK Partisi” diye bir şey uydurmuş, bir tür hibrit çözüm herhalde. Zira CH Partisi, MH Partisi diye yazmıyor.

Dün başörtüsüne, Osmanlıca dersine destek veren Nuray Mert tabii ki bugün Erdoğan’ı dışlamayalım diye yazacak. Yavaş yavaş aynı mahalleden benzer sesler çıkıp tersine göçün başlayacağını tahmin ediyorum.Çünkü bütün bu arkadaşlar, medyadaki zafer yanılsamasına karşı Erdoğan’ın henüz bitmediğini biliyor ve sinsice pozisyon alıyorlar.

AK-CHP hükümeti hem yandaş, hem muhalif olmak için müthiş fırsat.TRT’deki programı bitince muhalif olan Derya Sazak 700 bin dolarlık villasını “O günlerde medyada iyi para kazanılıyordu” diye açıklamıştı ya… Kilit cümle bu işte.

Nuray Mert, yeni iktidara “Beni görün, beni seçin” diye hevesle ilk el kaldıran oldu. Belki yeniden AKP kurucusu Ayşe Böhürler’in şirketi üzerinden TRT’ye gezi programı yapmak istiyor.

Belli ki liberallerin en az bir dört yıl daha Erdoğan’la mücadele edip, dışlanmayı göze alacak sabır ve dirençleri yok. Gördüler ki, muhalif olmak az maaşa talim etmek, sermayesi sınırlı küçük gazetelerde ya da bedavaya web sitelerinde yazmaya eşdeğer. Televizyonlara da çağrılmıyorlar, etkileri de kalmadı…

Hem para… Hem ego…
Oysa şimdi yeni bir medya düzeni kuruluyor, yeni sözleşmeler, yeni paylaşımlar kapıda.Cengiz Çandar ve Hasan Cemal de bir dilim istemez mi?

Zaten AKP’yi bugünlere taşıyan liberallerin sonradan muhalif olma nedeni ilkesel farklılıklar değil, para musluklarının kesilmesiydi öncelikle. Üstelik, başından beri muhalif gibi görünenleri bile en kritik anda öyle bir destek verdi ki, iktidar nezdinde en büyük yandaşın sadakatinden daha makbule geçti.

Yetmez ama evet’çilik, başörtüsü, dinin kamusal alana yayılması, yargı bağımsızlığının yok edilmesi… Hepsini kabul edip iktidarı eleştiriyormuş gibi yaptı kullanışlı muhalifler.Şahsi bedeli onlar için ağır oldu tabii.

Yoksa sokağa çıkamaz, denize bile giremez hale geldiler zamanla. Hasan Cemal bir gün Bodrum’da plajdan kovuldu! Roni Marguiles’in kafasına Asmalımescit’te yeşil boya dökülmesi hepsini korkuttu, eve kapandılar. Canan Barlas artık Otağtepe’deki evinin bahçesine bile çıkamıyor, komşuları nefret ediyor. İktidara ve cemaate çıkar karşılığında destek olmak ailelerinden, yakın dostlarından büyük tepkilere neden oldu.
Bir gün baktım Emre Aköz bile hükümeti eleştirmeye başlamış. Tanıdıklara sordum, “Roboski olayından sonra o da artık tahammül edememeye başladı” diyormuş eşi.

Önce Roboski, ardından Gezi zamanında AKP’yi meşrulaştıran liberallerin çıkış bahanesi oldu. Daha doğrusu, başkalarının acıları üzerinden kendini temize çekme sahtekarlığıydı.

Hafızasız bir toplum olduğumuz için kendi adlarını temize çektiler bir şekilde. Vicdanları varmış, dedirttiler. Günahlarını unutturdular, sokağa yeniden çıkabildiler ama bu sefer de maddi bedeli ağır oldu: TRT’deki programlar kalktı, sözleşmeler feshedildi, köşesiz ve maaşsız kalındı.

İkisi birden olmuyormuş…
Kimileri yüzbinlerce dolarlık bonus’lar, evler, şoförlü arabalar, yatlar, business class uçak biletlerinden feragat etmek zorunda kaldı. Herhalde maddi kayıplarının telafi edilmesini isteyecekler şimdi.

Bizler aptal olduğumuz için yeni sözleşmeler yapılırken, pastadan pay dağıtılırken, yeni kontratları eski liberaller imzalarken kendi kendimizi “Koalisyon geldi basın özgürleşti” diye kandıracağız.

This entry was posted in MEDYA, Politika ve Gundem, YANDAŞ - ÇIKARCI - YAĞCILAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *