Öğretmenler! *** “Kılığına bakılacak. Bıyığına, sakalına. Saçının boyasına. Elinin ojesine. Maneviyatına. Ahlaki yapısına. Çevreye saygısına. Ses tonuna bile bakılacak… Kim bakacak?…İktidar müfettişi.İktidar okul müdürü.

Necati Doğru
necatidogru@sozcum.com
19 Nisan 2015
Sözcü

Öğretmenler!

Toplumda saygın yerleri vardı. Öğretmen deyince ana kucağından daha yeni çıkmış 7 yaşında çocukları “eti senin kemiği benim” diye bilgisine, eğiticiliğine, yol göstericiliğine bırakılacak insan akla gelirdi. Öğretmen, Baba’dan ve Anne’ den önceydi. Öğretmen, öğrencisine sinirlenip kızsa; “vurduğu yerden gül biten” insandı. Peşlerinden kalabalık ailesini sürükleyerek, çok az maaşlarla, ülkenin geri kalmış bölgelerine giden namuslu kişiliklerdi.

Ötekileştirdiler.
Ülke kaybetti.
Yoz bir toplum olduk.
Yobazlığa gömüldük.

Öğretmen deyince şimdi akla “atama ve yer değiştirme” geliyor. Bir de “atama bekleyen ve atama kurası çıkınca sevinçten ağlayan” okul bitirmiş genç işsiz öğretmenler ordusu… 300 bin işsiz öğretmen (atama bekleyen) var ve buna her yıl 50 bin işsiz öğretmen daha katılıyor. Böyle giderse 10-15 yıl içinde işsiz öğretmen sayısı 1 milyonu geçecek.

Yeni “Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” çıkarıldı. Öğretmen olma hakkı kazanmış. Diploması var. KPSS’ den de “yeterli puanı alarak” geçmiş.Atamasını bekliyor.

Yeni yönetmelikle bu öğretmen adayı ve 8 yıl aynı okulda öğretmenlik yapmakta olan öğretmenler, iktidar müfettişi, iktidarın atadığı okul müdürü ve iktidarın görevlendirdiği bir danışman önünde “performans değerlendirmesi” adını koydukları bir sınavdan daha geçirilecekmiş.

Kriterler yazılmış:
Kılığına bakılacak.
Bıyığına, sakalına.
Saçının boyasına.
Elinin ojesine.
Maneviyatına.
Ahlaki yapısına.
Çevreye saygısına.
Ses tonuna bile bakılacak.
Kim bakacak?
İktidar müfettişi.
İktidar okul müdürü.
İktidar danışmanı.

Bu iktidar müfettişi, iktidar okul müdürü, iktidar eğitim danışmanı, iktidar bakanı, iktidar başbakanı ve iktidar cumhurbaşkanı, 4 yıl önce “FATİH PROJESİ” başlatmışlardı. Her öğrenciye “bir tablet bilgisayar” ve her okulun her sınıfına “bir akıllı tahta” verilecekti.
Biliyor musunuz ne oldu:

4 yıl lafla, övünmeyle geçti.Okulların sadece yüzde 6’sının donanım ve yazılım altyapısını bitirebildiler. Çok az öğrenciye ve çok az sınıfa dağıtılan “tablet bilgisayarlar ile akıllı tahtalar“ da bozuk, çarık, çürük, uyumsuz çıktı.

8.5 milyar TL harcandı.
Ne öğrenciye tablet verildi.
Ne sınıflara akıllı tahta.

Biliyor musunuz bir şey daha oldu: CHP Milletvekili Prof. Dr. Nur Serter, “FATİH PROJESİ’ne bu kadar para harcanmasına rağmen neden başarısız oldu?” sorusunun peşine düştü. Soygun belgeleri buldu.

Kamu ihale kanundan kaçırılarak verilen “tablet ve akıllı tahta işini alan şirketlerin yaptıkları işle hak edişleri arasında uçurum” vardı. FATİH (Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İlerletme Hareketi) soyguna dönmüştü.

Örneğin bir şirket “10 milyon TL iş yapmış fakat 31 milyon TL hak ediş” almıştı. Nur Serter, bu şirketleri isim isim yazarak Meclis’e soru önergesi verdi. Şirket Nur Serter’i “ölümle tehdit” etti.  Bakanlık, “olayı araştırsın” diye müfettiş görevlendirdi fakat müfettiş “soygunu değil Nur Serter’in belgeleri nasıl ele geçirdiğini” sorguladı.

İşte geldiğimiz yer:
Soygunu değil onu ortaya çıkaran milletvekilini sorgulayan bu iktidarın müfettişleri şimdi öğretmenleri “ahlak kriterine” göre sınavdan geçirmeye başlıyor ve Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan da “imam hatip okullarının müdürleriyle toplantı” yapıyor. Türkiye yanıyor!

This entry was posted in DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, DİN-İNANÇ, EĞİTİM, İrtica, NECATİ DOĞRU YAZILARI, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *