18 Mart 2015
Rifat Serdaroğlu
NE KÜRT SORUNU YA!
Yazıklar olsun bana da, size de, hepimize de! Cumhur’un Başı Recep’i hepimiz yanlış anlamışız. Adamcağız doğruyu söylüyor da biz anlamamışız yahu! Bereket rüyamda “İyi saatte” olsunlar anlattılar da, kafama öyle dank etti.
Bakın, size de anlatayım;
Ne diyor Cumhur’un Başı Recep? Ne Kürt sorunu ya! Neyiniz eksik kaldı?
Eee, yalan mı? Bir iki, ufak tefek işin dışında eksik olan ne kaldı?
-Bölgede, silah taşıyan güvenlik güçlerinin bulunduğu binalar dışında Türk Bayrağı asan kaldı mı?
-Pazar yerleri dâhil, tüm alışverişlerde Kürtçe konuşmak zorunlu hale getirilmedi mi? Yani Türkçe konuşmak dolaylı olarak yasaklanmadı mı?
-PKK, Eğitim Destek Evleri kanalıyla fiili olarak Kürtçe eğitime başlamadı mı? (Anayasamızın 42. Maddesi sizlere ömür)
-Asker-Polis kendi binalarından dışarı burunlarını çıkarabiliyorlar mı?
-Esnaf, Askere-Polise açıkta mal satıyor mu?
-Tek başına pazara giden askeri, ensesinden tek kurşunla vurmuyorlar mı?
-PKK, kendi mahkemelerini kurup, yargı işlemini üstlenmedi mi?
-PKK, kendi vergi timlerini kurup, vergi toplamıyor mu?
-PKK Gençlik kolu, Devlet Yolları dâhil, tüm yol kontrollerini yapmıyor mu?
-Şehirlerde Polis hendeklerle korunan mahallelere girebiliyor mu?
-PKK’nın silahlı dağ kadrolarının çoğu, “Güvenlik Şirketleri Elemanı” sıfatıyla, Belediyelerde silahlı olarak göreve başlamadılar mı?
-PKK, Vali ve Kaymakamların bilgisi dâhilinde, bölgede yapılan her devlet ihalesinden pay almıyor mu? Bölgede bu haracın adı “Fenerbahçe payıdır!”
-PKK’nın elinde olan Yerel Yönetimleri, TC Devleti denetleyebiliyor mu?
-Her seçimde PKK, silah zoruyla oy toplamıyor mu?
-Stratejik Ortağımız (!) ABD’nin Başkan Adayı “Kürtlere ellerimle toprak vereceğim” demedi mi?
Bu yazılanlardan biri için bile “doğru değil” diyecek bir babayiğit var mı?
Örneğin, Türk Ordusunun Genelkurmay Başkanı, üzerinde üniforması ile “Tek Başına” vatan toprağı olan Diyarbakır’a gidip, İstasyon Meydanında “Ne Mutlu Türküm Diyene, Atatürk Vatan Sana Minnettardır” diye
bağırabilir mi? Sıkar mı?
(Bu, sıkar mı, sözünü Cumhur’un Başı Recep devamlı olarak kullanır. Kötü bir şey olsa kullanır mıydı? İmam söylüyorsa, Cemaat niçin söylemesin?)
Olayı toparlarsak, Oslo’da imza altına alınan ve (AKP-Hakan Fidan-Öcalan) AŞ tarafından geliştirilen plana göre ne eksik kaldı?
*Anayasadan Türk adını ve Türk Milletini çıkarıp atmak!
*Önce Özerklik, sonra Kanton, en sonunda da Türkiye-Suriye-Irak-İran’dan koparılacak parçalarla, 2. İsrail olarak görev yapacak Büyük Kürdistan’ı kurmak…
Bu Kürtçüler de hakikaten çok oluyorlar. AKP’ye nankörlük ediyorlar. Hepsi bir defada olur mu? Biraz sabırlı olacaksınız. Her şeyin bir zamanı var be! Fidan-Öcalan AŞ nin planına göre, önümüzdeki dönemde şunlar yapılacak;
-Mümkünse, HDP %10 barajına takılıp AKP’ye fazladan 40-50 Milletvekili verecek. Baraj geçilir ise AKP-HDP Koalisyonu ile Anayasa değiştirilecek, Özerklik verilecek ama bir müddet “Ortak Vatan” diye Türk Milleti uyutulacak.
Ömür boyu ağırlaştırılmış hapse mahkûm olmuş, bebek Katili Öcalan çıktıktan sonra, “Bağımsızlık” için kitlesel eylemler başlatılacak. İç savaş çıkarılacak.
300 yıldır Büyük Kürdistan’ı kurmak için gayret eden Amerika-İngiltere ve İsrail kuvvetlerinden oluşan “Barış Gücü” davet edilecek ve Türkiye bölünecek.İşte bu kadar yahu, gerisi Veleddalin Âmin…Buraya kadar tamam da, bundan sonrasında ufacık bir problem var.
Problemin adı Türk Milleti!
Türk Milleti artık gözünü açtı. Olgun Millet olmanın, sabırlı ve vakur davranmaktan geçtiğini, dünya da en iyi Türk Milleti bilir. Türk Milleti kendisine yapılan dış destekli oyunların ve bu oyunun gönüllü eşbaşkanları olan içerdeki figürlerin gerçek yüzünü bilerek 7 Haziran’da sandığa gidecek.
Türk Milleti, bu yıkım planını organize eden, katılan, katkı koyan, görevini yapmayarak dolaylı destek veren Siyasetçi- Resmi ve Sivil Bürokratlar, Devlet Görevlilerinin “Vatana İhanet” suçunu işlediklerini gördü.
Görmeyen zavallıların büyük bir kısmına da bizler göstereceğiz…
Bu sebepten 7 Haziran seçimleri Türk Milletinin en önemli seçimidir.
Ya, Atatürk Cumhuriyetinden, aydınlık, çağdaş, sosyal ve hukuk devleti olan yani Lâik Cumhuriyetten yana olan bizler kazanacağız, ya da şeriat isteyen İslam Devleti taraftarları ve Kürtçü-Bölücüler kazanacak…
Böylesine önemli bir Milli Mücadelede, başta CHP ve MHP’ nin Sayın Genel Başkanları olmak üzere, herkes eteğindeki taşları da, parti içi hesaplarını da, kişisel beklentilerini de seçim sonrasına ertelemelidir.
Herkes ama herkes çalışmalıdır. Her gün tekrar edeceğim;
Seçmen listeleri derhal kontrol edilecek, oy kullanmaya mutlaka gidilecek. Akraba-dost-komşu-tanıdık-hemşerilerin oy kullanmaları sağlanacak. Sonrasında sandıklar beklenecek, sonuçlar alınacak ve bu karanlık dönem Türk Milleti tarafından tarihe gömülecek…
İşte bu kadar basit… Haydi çalışmaya…
Sağlık ve başarı dileklerimle