Necati Doğru
E-mail: necatidogru@sozcum.com
14 Kasım 2014
Sözcü
Saray adamı!
Gecekonduda doğdu. Halkın içinden biriydi. Halkın muhafazakar bölümü de onu “bu yanıyla bize benziyor” diye destekledi.İstanbul’a reis oldu.
Başı döndü.
Kubbeler kalkanımız.
Minareler süngümüz.
Türkiye’ye başbakan seçildi.
Doğduğu gecekonduyu unuttu.
6 villa birden yaptırdı.
Cumhurbaşkanı oldu.
Soygun Sarayı diktirdi.
* * * *
Bazı arkadaşlar “Kaç-Ak Saray” diye yazıyor. Eksik tanımlama. Doğrusu “Soygun Sarayı” olmalıdır.
Soygun Sarayı kaça çıktı?
Maliye Bakanı açıkladı.
1 milyar 370 milyon TL.
Tayyip Erdoğan düzeltti.
500 küsür milyon dolar.
(Nedense kesin rakamı vermiyor)
Kalkınma Bakanı da müjdeledi.
Hızlandırma ödeneğini aktardık.
Sarayın yapımını biz hızlandırdık.
Bakanlıktan 550 milyon TL verdik.
* * * *
Soygun Saray’ın 1000 odası var.
Her oda 30 metrekare.
30.000 metrekare eder.
Salonları, koridorları ölç.
20 bin metrekare tutar.
Toplam: 50.000 metrekare.
Sarayın maliyetini Tayyip Erdoğan’ın dediğini doğru kabul edip 500 küsür milyon dolar (600 milyon dolar) desek; inşaatın birim metrekaresi 12.000 bin dolar tutuyor.
Korkunç yüksek.
Tam bir soygun.
Çünkü İstanbul’da en lüks binaların metrekare maliyeti en fazla 1500 dolar. Soygun Sarayı’nı yapan şirket dünya kazanç rekoru kırmış olabilir. Bu kadar kazanç eroin satanlarda bile yok.
Yapan şirketin sahibi şanslı.
Eli bal tutuyor,
Parmağında kaymak.
1000 odalı Soygun Sarayı’nın yanına Cumhurbaşkanı ile eşinin oturacağı 250 odalı Saray Yavrusu (rezidans) yapılacağı da açıklandı.
* * * *
Halk bunu nasıl hazmedecek?
Halkın içinden geldi!
Saray beğenmiyor.
Türkiye bunu nasıl sindirecek?
Algı avcısı yüzlerce danışmanı olmalı. Hemen “Soygun Sarayı’nı halka hoş gösterme çaresini” buldular.
TV’den müjdeyi verdi:
Yanına cami yapacağız.
Cami halka açık olacak.
Camiler aslında halka kapalıydı (!) fakat sarayının yanında yaptırdığı camiyi halka açarak; “camili sarayın” aslında halkın olduğunu ve saraya taşınsa da kendisinin de halktan kopmadığını göstermiş olacak.
* * * *
“Halkın Adamı (!) Saray Adamı oldu” demesinler diye caminin yanına bir de 2 bin kişilik konferans salonu yapılacak. Cami ile konferans salonunu da aynı “bal tutan şirket” yapacak.Saray’a bir de ahır yapılacak.
Cumhurbaşkanı’nı korusun ve 1960’da darbe olduğunda Celal Bayar’a yapıldığı gibi tutuklanıp darbecilere teslim edilsin diye varlığını sürdüren Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı için bir bina ve muhafız alayı tören atları için de ahırlar dikilecek.
Ahırlar da lüks olacak.
Harcamadan kaçınılmadı.
İngiltere’den yeni atlar alındı.
Halkın Adamı(!) askeri vesayeti kaldırdı, Saray’a taşındı fakat gözü yemedi, muhafız alayını kaldıramıyor. Saray Adamı, cami ile postal arasına sıkıştı.