MEHMET ALİ GÜLLER
22 Mayıs 2014
Aydınlık
Ortaçağ kafası
Madenleri özelleştirenler kendileri, Soma madenini Alp Gürkan’a veren kendileri, madeni denetleyen ve “sorun yok” raporu veren kendileri, “madencilikte altın yıllar” diye billboardlarda reklam yapan kendileri, Alp Gürkan’ın şirketini öve öve bitiremeyenler kendileri, CEO Can Gürkan ve Genel Müdür Ramazan Doğru’yla yemek masasında poz veren kendileri, Ramazan Doğru’nun eşini partilerine belediye meclisi üyesi yapanlar kendileri, Alp Gürkan’ın kömürlerini alarak seçim dönemlerinde oy avcılığı için bedava dağıtanlar kendileri, ILO’nun maden güvenliğiyle ilgili sözleşmesini 12 yıldır imzalamayan kendileri, “yaşam odası” yapmasını Gürkan’a mecbur etmeyenler kendileri, Gürkan’ın bağışlarıyla miting yapanlar kendileri, Gürkan’ın parasıyla Soma’da seçim kazananlar kendileri, Gürkan’dan memnun kaldıkları için yandaki kömür sahalarını da ona verenler kendileri, Gürkan’ın maliyeti 140 dolardan 24 dolara düşürmek için köleci düzeni getirmesine sessiz kalanlar kendileri…
Ama 301 cinayetin sorumlusu kendileri değil!
Bizler de “nebbaşız, mezar soyguncusuyuz”, öyle mi?
Vicdansızlar!
Soma’da “başbakana yuh çekersen, tokadı yersin” diyenler kendileri, vatandaşı tokatlayanlar kendileri, tokatlanan vatandaşa açıklamasını geri aldırtanlar kendileri, 20 yaşındaki kadının kafasını koltuğunun altına alarak vuranlar kendileri, iki polisin yere yatırdığı genci tekmeleyenler kendileri, madenci yakınlarının protesto eylemine gazla, copla, TOMA’yla saldıranlar kendileri…
Vatandaşa “gavat” diyenler kendileri, çiftçiye “ananı al git” diyenler kendileri, üniversiteliye ahlaksız diyenler, terörist diyenler kendileri, işçiye “ayaklar baş olmaz” diyenler kendileri…
Ama bizler “beton dökülmüş vicdanlarız”, öyle mi?
Ölenler bizim çocuklarımız!
15 yaşındaki Berkin’i ekmek almaya giderken öldürenler kendileri, 19 yaşındaki Cemal Yıldız’ın 15 yaşında olmadığı için madende ölebileceğini söyleyenler kendileri, Soma’daki cinayeti protesto sırasında 13 yaşındaki çocuğu gözaltına almaya çalışanlar kendileri, 15 yaşındaki çocuk gelinlere göz yumanlar kendileri…
Ve her şeyden önemlisi “ölüm madencinin fıtratında var” diyenler kendileri…
Ama bizler “ölü seviciyiz”, öyle mi?
Erdoğan’ın İsrail aşkı
Vatandaşa “ne kaçıyorsun ulan İsrail dölü” diyenler kendileri ama milli gün resepsiyonunu iptal etti diye TBMM’de İsrail’e teşekkür edenler de kendileri, İsrail’e Suriye’yi vursun diye hava sahasını açanlar da kendileri, İsrail gazını Batı’ya pazarlamak için görüşenler de kendileri, Mavi Marmara anlaşması yapanlar da kendileri, gemileriyle Rusya’dan mal alıp İsrail’e taşıyanlar da kendileri, İsrail’in verdiği cesaret madalyasını boynunda taşıyanlar da kendileri…
Ama bizler “pusudaki esfeli safilinleriz”, öyle mi?
Yeni yüzyıl için devrim
Bakın sorun ortadadır: Yeni yüzyılı ortaçağ kafasıyla yönetmeye çalışanların başımıza açtığı işlerdir bunlar!
Rayı değiştirmeden vagonların önüne hızlı lokomotif koyarak cinayet işleyenler bu kafadır.
Suyun altındaki kısma bakım yapmadığı için ilk fırtınada iskele batıranlar bu kafadır!
Mezarcıyı senfoni orkestrasına müdür yapanlar bu kafadır, heykele ucube diyenler bu kafadır, tarihi esere çanak-çömlek diyenler bu kafadır, Atatürk’e ayyaş diyenler bu kafadır!
Uzatmayalım: Geride kalan 12 yılda bu kafanın ölümcül izleri vardır!
Kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyeti yıkıp, kimsesizler ordusu yaratmışladır!
O nedenle yeni yüzyıla ancak bir devrimle ve ortaçağı tasfiye ederek girebiliriz!
http://aydinlikgazete.com/yazarlar/mehmet-ali-gueller/41129-mehmet-ali-guller-ortacag-kafasi.html