Necati Doğru
necatidogru@sozcum.com
30 Nisan 2014
Sözcü
BB hortumcusu!
Eksiği var, özrü bulunuyor. Yoksul doğmuş. Toprağı, havası, suyu verimsiz.
Bunlara; yani dezavantajlı olanlara ekstra bir destek çıkılır.
Bile bile ayrım yapılır.
Kıskançlık yaratmaz.
Kimseyi rahatsız etmez.
Paylaşım sayılır.
Pozitif ayrım derler.
Bir haftadır lafı çevirdiler, sözü döndürdüler de;
“Devletten köprü, hava meydanı, tünel, metro, hastane, denizi otoyolla geçme türü ballı-
kaymaklı-çok kârlı işleri” alanlara ilave “pozitif ayrım” yapmanın ne anlama geldiğini söyleyemediler.
Bunlar özürlü mü?
Doğuştan sakat mı?
Korunmaya muhtaç mı?
Allah’ın sillesini mi yemişler?
Hazine garantisi niçin verildi?
* * * *
Çok hortum yüklendiler.
Alttan, üstten.
Yandan, yukarıdan.
Çılgın bunlar.
Çılgın hortumcular.
Hortumlar mı ağır geldi?
Takatleri kesilecek, enerjileri bitecek, yarı yolda kalacaklar ve hortumlamayı bitiremeyecekler diye mi korkuldu? Mega projeleri; köprü, hava meydanı, metro, oto yol, büyük şehir hastaneleri, özelleştirilen santralleri, elektrik dağıtım ihaleleri, devletin elindeki alüminyum fabrikalarını, barajları, limanları hep aynı şirketler, aynı şirketlerin başkanları, iktidar partisine yakın aynı işadamları aldı.
Sağdan say 25 patron.
Soldan say yine 25 şirket.
Hazine Garantisi 25’e verildi.
* * * *
Gidecekler bankacılara.
Anlatacaklar.
Bak bankacı:
AKP iktidarı, “Tek Adamın” ağzından çıkan tek emirle;
benim şirketime hem hava meydanı işi, hem otoyol işi, hem köprü işi,
hem hastane işi, hem devletin fabrikasını, elektrik santralini,
elektrik dağıtım bölgesini, hem barajı, hem “Sabah Gazetesi ile ATV için havuzu doldurma” işini verdi.
Bak bankacı.
Bunlarla yetinmedi.
Kâr garantisi verdi.
Ben köprüyü yaptım diyelim.
Kriz oldu, yangın oldu.
Deprem oldu, savaş çıktı.
Köprüden yeteri kadar araç geçmedi. O zaman Hazine bana
“sanki araç geçmiş gibi 6 milyar Euro yani 9 milyar dolar” ödeyecek.
* * * *
Dinle bankacı!
Ben meydanı yaptım.
Gelen uçaktan.
Giden uçaktan.
Gelen kargodan.
Giden kargodan.
Gelen yolcudan.
Giden yolcudan.
Vergileri ben alacağım.
Diyelim kriz oldu, savaş oldu, salgın oldu.
Yeteri kadar uçak, kargo, yolcu gelmedi.
Ama Hazine bana “sanki o yolcu, o uçak, o kargo gelmiş gibi” para ödeyecek.
Zararı yok bu işin!
Hep kâr edeceğim.
* * * *
Bak Bankacı!
Deneyimli mühendisim yok.
Tecrübeli işçim yok.
Makine parkım yok.
İş makinem, dozerim yok.
Esasen sermayem de yok.
Ağzı kokan biriydim.
Başbakanın uçağına bindim.
Arkama iktidarı aldım.
BB Hortumcusu oldum.
Ben hem hava meydanı yapma işi, hem köprü yapma işi, hem körfezi otoyolla geçme işi, hem kömür santralini, barajı, elektrik dağıtım işini aldım. Mühendisim yok, işçim yok, makinem, yok ama ben onları zaten taşerona vereceğim, kârın büyük bölümünü ben alacağım.
Bak Bankacı!
Bana borcunu ödeyemezsin diye kredi açmıyordun ya… İşte Hazine bana “Borcu üstlenme garantisi” de verdi. Diyelim senden aldığım “kredileri zamanında ödeyemedim” işte sana garanti.
Ben ödeyemezsem.
Hazine ödeyecek.
Bankacı!
Bize “BB Hortumcusu” denir,
* * * *
Bankacı meraklandı.
Sordu.
Hortumcuyu anladım.
BB’si ne oluyor?
Cevap çok gerçekçiydi:
“Bo…nda Boncuk” oluyor
http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/necati-dogru/bb-hortumcusu-498777/
