Sevra Baklacı
Suriye’deki Alevi katliamı: Bir bidon yağ
soL gazetesi yazarı Sevra Baklacı, İnsan Hakları İzleme Örgütü raporu ve sonrasında çıkan haberlere yanıt verdi. Baklacı, Alevi katliamlarıyla geçen 3 yılı ve ‘Bir bidon yağ’ı yazdı.
‘Bir bidon yağ’
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) , Suriyeli muhaliflerin Ağustos ayında Lazkiye’deki Alevi köylerine düzenledikleri saldırılarda 190 sivili öldürdüğünü ve 200’ü aşkın kişiyi de rehin aldığını yazmış son raporunda.
Bazı gazeteler “HRW’nin raporu, kendilerine Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adını veren silahlı çetelerin Suriye’deki Alevilere yönelik katliam iddiaları ile sarstı.” gibi başlıklarla duyurmuşlar haberi… “İddia” kelimesi durumdan hala emin olmadıklarını, “sarstı” kelimesi ise ÖSO’nun tertemiz bir geçmişi varmış da ilk kez katliam yapıyormuş gibi duruma şaşırdıklarını ifade ediyor… Alevi katliamlarıyla geçen yaklaşık 3 yıla rağmen…
İngiliz ve Amerikan kayıtlarında, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı olan Suriye’nin kuzeyinde yaşayan Arap Alevileriyle (Nusayri) ilgili araştırma yapan misyonerlerin notları aynen şöyledir:
“Nusayrilere olan ilgimiz pek fazla değildir, aslında ne oldukları, gizemli soyları veya gizemli dinleri de pek önemli değildir. Medeniyet ve modern ticaret için önemleri yoktur. Suriye’den yok edilirlerse dünya çok büyük bir kayıptan mustarip olmayacaktır. Toplumsal değer açısından Kuzey Amerika Kızılderililerinden bir kademe üsttedirler ve kuşkusuz aynı kadere mahkûmdurlar”
O yıllarda yok edilmelerinin kayıp olmayacağı dile getirilip kaderleri Kızılderililerle ilişkilendirilen Arap Alevilerinden biriydi Banyaslı Nidal Cennud… Suriye’de olayların başlamasıyla birlikte sırf Alevi olduğu için katledilen ilk Alevi. Yüzünde ve vücudundaki derin balta yarıkları ile arkasında kan izleri bıraka bıraka yürütülmüştü Banyas sokaklarında… Gücü tükenip yere yığıldığında elinde el bombası ve silah olan “muhalifler” onu ayağa kaldırıp zorlamışlardı yürümeye… Nidal ilkti, devamı geldi sonra…
Yabancı İslamcı militanların ülkede sayılarının artmasıyla birlikte daha da radikalleşen çatışma ortamında şifre ise “bir bidon yağ”dı. Nasıl mı? Diyelim ki Halep’teki bir caddede barikat kuran silahlı çeteler geçen otobüsü durdurup şoföre “ne var yanında” diye sorduklarında onlarla işbirliği yapan şoför işlerini kolaylaştırmak için “iki bidon yağ” diyordu. İki bidon yağ… Yani iki Alevi… Otobüse çıkan militanlar iki Alevi’yi indirip yanlarına alıyor, sonra infaz ediyorlardı… Bunu yapanlara AKP’nin sınırsız desteği ise hiçbir zaman sır olmadı.
AKP’nin Alevilere yaklaşımının hiçbir zaman dostça olmadığını biliyoruz ama son zamanlarda düşmanlıklarını çok daha rahat ifade ettiklerini görüyoruz…
Bundan bir yıl önce cemevlerinden biri için “ucube” lafını kullanan Erdoğan’dan sonra AKP Milletvekili Mehmet Metiner de cemevlerine “terör yuvası” demiş en son.
Camilerden çıkıp galeyana gelenler tarafından Alevilerin diri diri yakılmasından sonra camiler için de kullandı mı acaba aynı tabiri milletvekilimiz? Bence kullanmasın… AKP açıkça bölücülük yapıyor ve bu giderek daha da tehlikeli bir hal alıyor.
http://haber.sol.org.tr/dunyadan/sevra-baklaci-suriyedeki-alevi-katliamini-yazdi-bir-bidon-yag-haberi-80983