TÜRKİYE BÖLÜNÜYOR * 3 * Valilere eyalet stajı * Kalkınma değil “böl-parçala” ajansları!

Valilere eyalet stajı

Diyarbakır ve Şanlıurfa’yı kapsayan Karacadağ Kalkınma Ajansı yetkilileri, İspanya’nın özerk bölgesi Katalunya’nın başkenti Barcelona’da incelemelerde bulundu. Ajansın başkanlığını dönüşümlü yürüten Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç de heyette yer aldı. Ziyaret internette “Ajans Yönetimi Barselona örneğini yerinde inceliyor” başlığıyla duyuruldu.

Barcelona Hatırası…
Şanlıurfa Valisi ve Karacadağ Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Güvenç ile Diyarbakır Valisi ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Toprak başkanlığındaki heyet, 20-25 Şubat’ta Katalunya eyaletini inceledi.

Barcelona’da eyalet stajı
Karacadağ Kalkınma Ajansı yetkilileri İspanya’nın özerk bölgesi Katalunya’da incelemelerde bulundu. Heyette, Diyarbakır ve Şanlıurfa valileri de yer aldı.

Haber: Ceyhun BOZKURT

Yargı mensuplarına ve kaymakamlara ABD’de yaptırılan eyalet stajından sonra bu kez de valilere Barcelona’da eyalet sistemi ve özerklik tanıtımı yapıldı. Diyarbakır ve Şanlıurfa valilerinin de bulunduğu Karacadağ Kalkınma Ajansı heyeti, İspanya’nın Katalunya özerk bölgesinin başkenti Barcelona’ya bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarette özerk yönetimin kurumlarının incelenmesi dikkat çekti. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerini kapsayan Karacadağ Kalkınma Ajansı yetkilileri, 20-25 Şubat tarihleri arasında İspanya’nın Katalunya Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Barcelona’ya gitti. Çalışma ziyaretinde ajansın dönüşümlü olarak yönetim kurulu başkanlıklarını yürüten Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç de yer aldı. Heyette Toprak ve Güvenç’in yanı sıra Kalkınma Ajansı’nın yönetim kurulu üyeleri Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Remzi Can, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sabri Ertekin, Şanlıurfa İl Genel Meclisi Başkanı Mustafa Yavuz, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı ve Kalkınma Kurulu Başkanı Alican Ebedinoğlu, Ajans Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun ile bazı ajans personelleri yer aldı.

Özerk kuruluş ziyareti
Karacadağ Kalkınma Ajansı heyeti, Barcelona ziyaretlerinde sırasıyla şu yerleri ziyaret etti: Tarım, Hayvancılık, Balıkçılık, Gıda ve Doğal Çevre Genel Sekreterliği, Barselona Belediyesi’nin Bölgesel Kalkınma Ajansı, Katalunya Hükümeti’nin lojistik merkezlerin altyapısın geliştiren kurumu (CIMALSA), Katalunya Özerk Bölgesi İş ve Meslek Departmanı’na bağlı olan ACCQ Kalkınma Ajansı, Barcelona Limanı’nda bulunan ZAL Lojistik Merkezi Katalunya İş Kurumu (SOC). Ziyaret Valilik internet sitesinde “Vali Toprak Barcelona’ya çalışma ziyareti gerçekleştiriyor” başlığıyla duyurulurken, Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın internet sitesinde kullanılan “Ajans Yönetimi Barcelona Örneğini Yerinde İnceliyor” başlığı dikkat çekti.

Farklı anlam yüklemeyin
YENİÇAĞ’a konuşan Diyarbakır Valiliği kaynakları, ziyaretin “özerklik incelemesi” olmadığını ileri sürerek şunları söyledi: “Bu bir özerklik ziyareti değildir. Vali Mustafa Toprak, TOBB’un bünyesinde yapılan Anayasa toplantılarının Diyarbakır ayağında da bulunduğu için heyete bir gün geç katıldı. Bu ziyaret Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın bir ziyaretidir. Farklı anlamlar yüklememek gerekir.” Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak da YENİÇAĞ’a yaptığı açıklamada ziyareti Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın organize ettiğini söyledi. Seyahatin tamamen ekonomik amaçla yapıldığını ifade eden Toprak şöyle konuştu:

“Diyarbakır Valisi olarak oranın kendi yönetim tarzı nedir onları incelemeye gitmedik, çok açık ve net ifade ediyorum. Ülkemizde kalkınma ajansları önemli kaynakları harekete geçirme vesilesi oldu. Karacadağ kalkınma ajansımızı Şanlıurfa ve Diyarbakır olmak üzere 2010 yılında yaklaşık olarak 12 milyon liralık bir ekonomi alt yapısıyla ilgili bir çağrıya çıkmıştı. 10 milyon liraya yakın olarak da turizm alt yapısıyla ilgili olarak çağrıya çıkmıştı. 2011 yılı içerisinde yine çıktık. Yaklaşık 16 buçuk milyon liralık. Bu manada dünya ülkelerinde ne gibi uygulamalar var onlara bakıyoruz. Bizim işimiz bununla alakalı. Bunun dışında herhangi bir yönetim tarzının incelenmesi ile alakalı değil.”

Çok verimli ziyaret
Geziye katılanlar arasında bulunan Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eyyüp Sabri Tekin İspanya seyahatinin iyi ve yüklü bir programla geçtiğini söyledi. Tekin, “Orada tarım kuruluşları var, oraya hem yatırımcı çekmek ve bölgenin ekonomik potansiyelini geliştirmek için gittik. Burası GAP Bölgesi olduğu için tarımsal sulama ve atık suların yönetimiyle ilgili bir firma vardı onları ziyaret ettik. Bizim görüştüğümüz bölgede daha çok onlar etkinler gerçi aman aman ayrı bir şeylik yok ama daha çok özerk bölge yönetimi karşımıza çıkıyor hep. Orada yine bölgeyi geliştirme kurumlarıyla ilgili görüşmemiz oldu” diye konuştu. Özerklik gibi bir bakış açısı olmadığını belirten Tekin, “Devletimizden çok memnunuz hiç öyle bir düşüncemiz olmadı. Zaten böyle bir düşünceye gitmek yanlışlık olur”dedi.

Yargıç ve kaymakamlar ABD’ye gitmişti

3 Aralık 2010’da Adalet Bakanı Sadullah Ergin, beraberinde çok sayıda hakimin içinde bulunduğu heyetle ABD’nin başkenti Washington’a gitmişti. Adalet Bakanı Ergin, ABD’li mevkidaşı Eric Holder ile 1 saatlik bir görüşme için 12 saat gidişi 10 saat dönüş olmak üzere 22 saatlik yorucu uçak yolculuğu yapmıştı. Ancak beraberindeki heyet Bakan ile birlikte dönmeyip ABD’de kalmıştı. YENİÇAĞ, 7 Aralık 2010’daki manşetinde 22 saatlik uçak yolculuğunun 1 saatlik görüşme için çok manidar olduğuna dikkat çekmişti. Aradan birkaç gün geçtikten sonra gezinin asıl nedeni ortaya çıkmıştı. Türk heyetini ağırlayan bir ABD’li yetkili, heyetin ABD’deki eyalet ve federal sistemi incelediğini açıklamıştı. Yargıçların ardından da bir ay sonra kaymakam ve vali yardımcıları ABD’ye eyalet stajı için gönderilmişti. İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı bünyesinde, Amerikan yönetim sistemini yerinde görmek ve uygulamaları incelemek amacıyla Türkiye’den 35 kaymakam ve vali yardımcısı Amerika’ya gitmişti.

Heyetin başkanlığını yapan İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Daire Başkanı Kadir Çakır, “Gerek teoride gerek uygulamada burada edindiğimiz bilgileri Türkiye’de gittiğimiz ilçelerde, illerdeki görev alanlarımızda en iyi şekilde uygulayacağız” ifadesini kullanmıştı. Amerikan eyalet sistemini uygulamalarıyla yerinde görmeleri için İçişleri Bakanlığı’nın böyle bir uygulama başlattığını söyleyen Çakır, “ABD’de birkaç üniversiteyle anlaşma yapılarak 45 günlük eğitimlerle Amerika ile ilgili teorik bilgiler, devlet düzeni, kamu kurum ve kuruluşlarının işleyişi, genel düzeniyle ilgili bilgi almak amacıyla bilgi ve görgü amaçlı bu ülkeye ziyaret başladı. Bakanlığımız uygun gördükçe bu tür amaçlı ziyaretler devam edecek” diye konuşmuştu. Heyettekiler, üniversitedeki teorik kursların yanı sıra mahkemeleri ve şerif ofislerini de ziyaret etmişlerdi. *1*

Kalkınma değil “böl-parçala” ajansları!

Arslan BULUT

Önümde “Türk Halkının Sarıkamış Algısı” adlı bir kitap duruyor. Bütün köşe yazarlarına gönderilmiş… Kitabı, daha doğrusu içindeki kamuoyu araştırmasını hazırlayan, “Serhat Kalkınma Ajansı.” Yani Kars merkezli olarak kurulan Kalkınma Ajansı..

Kalkınma Ajansları’nın hangi projenin parçası olduğuna geçmeden önce kitabın önsözüne bakalım. Bir yerde deniliyor ki “Bölgede bir zihniyet dönüşümünü gerçekleştirmeyi temel hedeflerimizden biri olarak addediyoruz.”

Aşk olsun, ben de yıllardır bunu anlatmaya çalışıyordum zaten. Hatta “AB’nin etnik Kalkınma Ajansları” başlıklı bir yazım da var.

Kitabın ilk yazılarından birine imza atan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Küreselleşme ile birlikte yerel öncelik ve karar alıcıların da önem kazandığı yeni yönetim anlayışına geçilmiştir” diyor. Yazının bir yerinde de, “Bu yeni anlayışa geçiş, aynı zamanda Türkiye’nin idari ve siyasi yapılanmasında önemli bir paradigmaya işaret etmektedir” diyor.

İdari yapılanmadaki değişikliği anladık da “siyasi yapılanmadaki değişiklik” ne demektir?
Ne olacak, bir ülkenin siyasi yapılanmasında değişiklik, rejim değişikliği demektir.

***
Serhat Kalkınma Ajansı ise Sarıkamış algısı ile ilgili anket sorularını şöyle hazırlamış:

“Aşağıdaki ’resmi tarih’e dair yargılara ne ölçüde katılıyorsunuz:

a) İlköğretim ve liselerde öğretilen tarih dersleri evrensel tarih gerçekliğinden oldukça uzak.
b) Üniversitelerde öğretilen tarih, resmi devlet ideolojisinin dışına çıkamamaktadır.
c) Türkiye’de öğretilen resmi tarih dersleri ağır ideolojik tahakküm altında olduğundan sağlıklı değil.
d) Tarih konusunda dünya ile aynı dili konuşmalıyız.”

Başka seçenek yok!***

Çanakkale Savaşı ile ilgili şıklardan biri de “Çanakkale Savaşı’nda tüm İslam coğrafyasından askerler birlikte savaştı” şeklinde. Ancak açıklamalar bölümünde, “Savaş başladığında İngiliz, Rus ve Fransız kolonilerinde yaklaşık 150 milyon Müslüman yaşamaktaydı. Bunların kalpleri Çanakkale’de atsa bile bir tür esir konumunda olduklarından bedenen orada bulunmaları mümkün olmamıştı. Çanakkale’de tüm İslam coğrafyasından gelen askerler değil, tüm Osmanlı coğrafyasından gelen askerler birlikte savaşmıştı. Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Boşnak, Arnavut, Laz gibi garklı etnik gruplara mensuptular ama onları bir arada tutan bağ, hepsinin aynı dine, İslam dinine mensup olmasıydı” deniliyor. Burada, İngiliz ve Fransız sömürgelerinden gelen onbinlerce Müslüman askerlerin, Osmanlı askerinin karşısına çıkarıldığına hiç değinilmiyor. Hedef, milli devletten federasyona doğru “zihniyet dönüşümü” olunca, böyle gerekiyor demek ki!
***
Bölgesel Kalkınma Ajansları ile ilgili olarak AB ve Erdoğan hükümeti, Türkiye’yi önce 26 bölgeye bölmüştü. Mimarlar Odası’nın eleştirisi göz önüne alınarak sonradan Türkiye 12 bölgeye ayrıldı. Peki AB, niçin bu ajansların kurulmasını istemişti?

Onu da “AB’nin etnik Kalkınma Ajansları” başlıklı yazımdan aktarayım..

2006 yılında, Kamu Yönetimi doktorası yapan Gökhan Çalt,“AB, 1996 yılından beri Türkiye’ye idari vesayet ilkesini kaldırması ve yerine yerellik ilkesini Anayasa’ya geçirmesi için baskı yapmaktadır. Birlik ’Bölgeler Avrupası’ deyimini ortaya atmıştır. Bunun sebebi, geleceğin Birleşik Avrupası’nda, Avrupa vatandaşlarının kendilerini ulus devlet kimliğinden çok yaşadıkları kent ve bölgelerdeki kimliklerle bağdaştırarak tanımlamalarını sağlamaktır. Bu bölgeselleşme sayesinde Birlik yerel birimlerle doğrudan bağlar kurarak yavaş yavaş Avrupalılık bilinci oluşturacaktır. Böylece ulusal kimlikler yok edilip veya pasifleştirilip ABD’ye benzer şekilde, federasyondan oluşan bir Avrupa Devleti kurulacaktır” diyordu.

Tabii şimdi AB çatırdıyor, o ayrı konu…
***
2001’de bir lobi şirketi vasıtasıyla AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a Amerika’dan iletilen CFR kaynaklı gizli memorandumda “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” deniliyordu. Erdoğan, bu belgeyi AKP’nin programı haline getirmiştir. Şimdi CHP de aynı hedefe yöneliyor… *2*

*1* YENİÇAĞ 27 Şubat 2012
*2* YENİÇAĞ 5 Mart 2012

This entry was posted in Bölücü KÜRTÇÜLÜK, EMPERYALİZM, ORTADOĞU ÜLKELERİ, PKK TERÖRÜ, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *