AB-D SÖMÜRGECİLİĞİ DEVAM EDİYOR !!!
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen milletler,önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini, daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Az gelişmiş ülkelerde sömürgecilik oyunu.
Değerli arkadaşlar,
Almanya’da yayınlanan Der Spiegel dergisi, azgelişmiş ülkelerdeki tarım topraklarının neredeyse tamamının yabancılar tarafından satın alındığını yazdı. Buna göre Liberya’nın ekilebilir topraklarının yüzde 100’ü yabancılara satılmış durumda. Yaşanan olayın ‘yeni tip bir sömürgecilik’ olduğunu belirten dergi, tarıma elverişli iklimi bulunmayan ülkelerin toprak satın almak için birbirleriyle adeta yarışa girdiğine dikkati çekti. Tarım topraklarının ABD, İngiltere ve İsveç gibi ülkeler tarafından satın alınarak, sömürgecilik yapıldığını iddia etmektedir.
Azgelişmiş ülkelerde nüfusun hızla artmasından faydalanan gelişmiş ülkeler, artan yiyecek ihtiyacını karşılama sözüyle topraklara talip oluyor. Yabancı yatırımcıların büyük ilgi gösterdiği bu toprakların bir kısmı da kiralanıyor. Yabancılara en çok satılan toprak listesinde birinci sırayı alan Liberya’yı, Gabon ve Filipinler takip ediyor. Daha sonra ise yüzde 41 ile Sierra Leone, yüzde 36 ile Ukrayna, yüzde 33 ile Papua Yeni Gine, yüzde 28 ile Mozambik, yüzde 18 ile Tanzanya ve Uruguay, son olarak da yüzde 10 ile Madagaskar geliyor.
Değerli arkadaşlar,
Biz de gayrimenkullerimizi yabancılara satıyoruz. Mütekabiliyet Yasasının çıkartılmasından sonra 9 ayda yapılan satışlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca açıklandı. Genelde büyük ümit bağlanan Kuveyt, S. Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşlarına 9 ayda 358 konut ve 126 arsa satışı yapıldığı anlaşılıyor. Halbuki aynı dönemde Almanya, İngiltere, Avusturya ve ABD vatandaşına satılan konut sayısı 2.589, arsa sayısı ise 1.759 adet olmuş. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi toplamda 8174 konut ve 2513 arsamız yabancılara satılmış durumdadır.
9 aylık satış tablosu
Burada, Değerli Ekonomi Yazarı Güngör Urasın, 06.03.2013 tarihli Milliyet gazetesindeki makalesini sizlere anımsatmak isterim. Makalesinde,
Biz yabancılara gayrimenkul satınca ne kazanacağız?
Niye yabancıya satmak istiyoruz?
sorularına yanıt olarak şunları dile getirmiş:
1) Son yıllarda inşaat kesimi ekonominin dinamiği haline geldi. Üretimin önüne geçti. İnşaat kesiminde yerli talebin doyması halinde yabancının talebi önem taşıyor.
2) Varlık satışları bütçeye gelir getiriyor. Kamunun gayrimenkul satışlarına yabancıların ilgisi önemli.
3) Cari açığın finansmanında “Doğrudan Yatırımlar” kalemi içinde gayrimenkul yatırımı için gelen döviz yılda 3 milyar dolara yaklaştı. Bu kalem cari açığın kapatılmasına destek veriyor.
Ancak ne yazık ki bu satışlar sonrası ne cari açığımız kapandı, ne de yaşadığımız ekonomik sorunlarımız azaldı. Ayrıca bu satışlarda İngilterenin uygulamış olduğu yöntemin yani tamamen satış yerine 49 yıllığına kullanma izni verilmesini isterdim.
Umarım yöneticilerimiz ve danışmanları, İsrailin kuruluşunda uygulamış olduğu önce satın al, sonra devlet kur yönteminin, AB-D emperyalizmi tarafından da uygulanabileceğini unutmazlar. Yoksa dünyanın en güzel ülkesinin 3 veya 5 kuruş uğruna bölünmesine ve parçalanmasına neden olunabilecektir.
Sevgi ve Saygılarımla (12.07.2013).