BAŞBAKANIN YALANLARI
Gerçekleri bire,bir saptırarak tersinden söyleyen bir başbakana sahip olmak ülkemiz adına üzücüdür.Gezi olaylarında ve mitinglerde başbakan Erdoğan kendi tabanını kışkırtmak için BEŞ BÜYÜK YALAN söylemiştir.Bu yalanlardan birisi Milli duyguları,üç tanesi de dini duyguları kışkırtmak içindir. Diğer büyük yalan da bu eylemleri dışarıya bağlayarak FAİZ LOBİSİ söylemiyle küresel güçleri işaret etmektedir.
1. Yalan ; Türk bayrağı yaktılar diye TRT’de gösterilenlerin 2009’da PKK Teröristlerinin Türk bayrağını yaktıkları görüntü toplumu kandırmak amaçlı kullanımıştır.
2. Yalan ; Camiye ayakkabıyla girdiler ,Cami görevlisi kameralar önünde bunu yalanlamıştır
3. Yalan ; Camide içki içtiler ; Camide yaralılara ilk yardım yapılırken alınmış olan kamera kayıtlarında böyle bir olay yoktur.Ayrıca Cami görevlisi kameralar önünde bunu yalanlamıştır.
4. Yalan ; Çocuklu türbanlı kadını dövdüler ; Bu haber hiç bir haber ajansında yoktur.Hiç bir televizyonda kamera görüntüsü yoktur. Polise yansımış olan hiç bir şikayet yoktur.Mağdur yoktur.
5. Yalan ; Bu olayların ardında FAİZ LOBİSİ vardır ; Bu olayların nedeninin başbakan tarafından kavranamadığı görülüyor. Olayların Gerekçeleri yazılsa çok yer alacaktır.Olayların gerçek nedeni başbakanın bölücü,öteleyici,varsaymazcı,yaşamın her alanına karışması ,Laik Cumhuriyet’e,çağdaş eğitime,aydınlanma devrimlerine düşmanca tutumudur.Aslında faiz lobisi bizzat Başbakanın kendisidir.Aşağıda Necati Doğru’nun 2006 yılında yazdığı HÖT yazısı durumu açıkça anlatıyor.Ayrıca bakınız FAİZ LOBİSİ KİMDİR ? BİR TALAN HİKAYESİ * Tarihin en büyük Organize Soygunu “60 milyar $ nasıl çalındı?”
Naci KAPTAN
25.06.2013
Satırbaşları ;
“‘Hortumcu’ sözünün mucidi Vatan gazetesi yazarı Necati Doğru, ekonomiye yeni bir terim daha kazandırdı. Doğru, ‘Hatırlı Özür Teşviği (HÖT)’ün nasıl uygulandığını son ekonomik gelişmeler ışığında açıkladı.”
“Necati Doğru’nun isimlendirmesi ile HÖT vergisi yani yabancılardan alınan %15Lik vergi kaldırıldı. Böylece Türkiye’de yabancı olmak, Türk olmanın önüne geçti. Yani bu kapsam içinde kendi topraklarımızda yapacağımız bir ekonomik faliyete yabancılar %15 önde başlayacak! Bunun adı artık bal gibi kapitülasyon oluyor ve biz resmen sömürge ülke durumuna düşürülmüş oluyoruz.”
“Millet kaybetmeye, Hans’lar– Corc’lar kazanmaya devam edecek.Her şey ayan–beyan ortada… Ya ekonomiyi Türkçe bilenler iş başına gelecek, ya da elimizde bize ait bir değer kalmayacak!”
“Verdikleri kendi HÖT’leri değil. Halkın HÖT’üdür. Uyanın!”
“HÖT” Yeni kıyağın isim babası!
Necati Doğru
‘Hatırlı Özür Teşviği’ yani kısaltılmış şekliyle ‘HÖT’. Sanırız bu kelime bundan sonra ekonomik terimler arasındaki yerini alacak ve sıkça duyulacak. Vatan gazetesi yazarı Necati Doğru, ekonomiye hediye ettiği ‘Hortumcu’ kelimesinden sonra ‘HÖT’ü de gündeme getirerek,ne anlama geldiğini ve nerelerde kullanıldığını yazdı. Doğru, ‘Hoppa paraya ‘HÖT’ de verdiler!’ diyerek şu ifadeleri kullandı: “Yanlış anlaşılmasın, orijinal kelimeyi yozlaştırıp “HÖT” diye uyduruk bir laf üretiyor ve ülkemiz için son derece önemli olan bu ciddi konuyu belden aşağı bir anlatımla sulandırıyor değilim.
HÖT, hakikidir. HÖT, gerçektir. HÖT, vardır. Sıkışan… Bunalan… Çaresizliğe düşen… Umarsızlığa saplanan… HÖT verir. Rahatlar. HÖT, “Hatırlı Özür Teşviği” anlatımının kısaltmasıdır. HÖT’ün açılımı: Hatırı Sayılır Özür Teşviği oluyor. Hoppa para kaçmasın. Türkiye’de kalsın. Sömürdüğünü sindirsin.
Diye nihayet HÖT de verdiler. Hoppa para (sıcak para, yabancı para, yüksek faiz için gelip Hazine Bonosu ve Tahvil’e yatan yatırımcı para) bu iktidarın yönetiminde bulunduğu 3,5 yıl içinde dünyanın hiçbir ülkesinden kazanamadığı dolar bazında yüzde 20 faiz getirişini elde ettikten sonra “yeter soyduğum… Türkiye’den şimdilik daha fazla post çıkartamam… Çekip gideyim…” deyince, onu caydırmak için hazine bonosu ve devlet tahvilinden alınan yüzde 15 vergi stopajını yabancılar için kaldırdılar. Yerlilere vergi var. Yabancılara yok.
Bu vergi yılbaşında konulmuştu ve yabancılar “Swap” yapıyor, vergi ödemiyorlardı. Ama Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Devlet Bakanı Ali Babacan, ödemedikleri vergiyi kağıt üstünden de kaldırarak yabancılara (hoppa paracılara) Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinde görülmeyen ancak sömürge ülke tarihlerinde rastlanan “Hatırlı Özür Teşviği” yani HÖT vermiş oldu.
Hoppa’nın nabzını tuttular. Ağzına şerbet sundular. Bu şerbet hoppayı kesmedi. Yetmedi. Hoppa, özrü Kabul etmedi. Kaçmaya devam ettiği için dün de Merkez Bankası’ının birikmiş döviz rezervlerini piyasaya sürerek ve “dalgalı kuru müdahaleli dalgalı kur haline getirerek” hoppa para sahiplerine “şerbetin yanında kurabiye de” ikram ettiler. Halkın görmez tarafına getirip, başarılı görünmek için Türkiye’yi soydurmaya devam ediyorlar.
Verdikleri kendi HÖT’leri değil. Halkın HÖT’üdür. Uyanın!”
Necati DOĞRU-VATAN
Ahmet Erimhan
Tanıdık film silbaştan bir kez daha vizyona sürüldü. Dolarla yatıp, Euro ile kalkıyoruz. Hükumet iflası birkaç ay daha gizleyecek formüller peşinde koşuyor ve de bunun için her şeyi yapmaya hazır.
Necati Doğru’nun isimlendirmesi ile HÖT vergisi yani yabancılardan alınan %15Lik vergi kaldırıldı. Böylece Türkiye’de yabancı olmak, Türk olmanın önüne geçti. Yani bu kapsam içinde kendi topraklarımızda yapacağımız bir ekonomik faliyete yabancılar %15 önde başlayacak! Bunun adı artık bal gibi kapitülasyon oluyor ve biz resmen sömürge ülke durumuna düşürülmüş oluyoruz.
Hükumet bu tavzilde iflasın tescilini durdurabilmiş değil. Daha 5 gün önce “faizler yükselmeyecek” denilirken dün itibarı ile faiz oranları artırıldı.Bunun milletten neler “götürdüğünü” hep beraber yaşayacağız. Yine o gizli el devreye girdi ve 3 hafta içinde cebimizdeki paranın %40’ını çalıverdi.
Dahası bu canavarın asla doymayacağınıda biliyoruz. Verdikçe daha çoğunu isteyecek. Ta ki iliklerinizi kurutuncaya kadar!
Başbakan daha olanın bitenin farkında bile değil. O krize gerekçe aramakla meşgul. Kriz güya yabancı mahreçli imiş!
Bu Başbakana ne denir bilemiyorum açıkçası?
Mazeret bulayım derken iş bilmezliğini ispat ediyor!
Ey Başbakan bu krizin sebebi global değil, bu krizin sebebi bizzat sizsiniz! Eğer ekonomiden bu kadar anlamaz, İMF politikalarını iman bellersiniz ülkenin krizlerden krizlere sürüklenmesi tabiidir.
Çünkü İMF demek zaten ülkenin bir gecede yada bir haftada tüm birikiminin çalınması demektir! Yabancı spekülatöre tüm dizginlerin teslim edilmesi demektir!
Yani siz evin anahtarını hırsıza teslim ediyor, hatta tatile çıktığınızı ve daha 1 hafta eve uğramayacağınızı ifade ettikten sonra “Hay Allah hırsız niye bizi çaldı ki” diyorsunuz!
Ürettiğiniz mazeretin emin olun tercümesi budur.
Yani ortada ya tam bir saflık, ya da yanlış var!
Fakat her iki halde de sonuç değişmiyor:
“Bu cehaletle ya da yanlışla, kısaca bu kafa ile ülke yönetilemez!”
Zaman kelimenin tam anlamı ile aleyhimize işliyor. AKP ile hiçbir şey değişmeyeceği gibi, aynı zihniyete sahip aslında birbirlerinden hiç farkı olmayan siyasi kadrolarla sonuç değişmeyecek.
Millet kaybetmeye, Hans’lar– Corc’lar kazanmaya devam edecek.Her şey ayan–beyan ortada… Ya ekonomiyi Türkçe bilenler iş başına gelecek, ya da elimizde bize ait bir değer kalmayacak!
Türk bayrağını yakan eski gösterim değil ve çocuk yakalandı. Camiye ayakkabıyla girdikleri, bir kısmı bilinçli, bir kısmı panikle de olsa gerçek. Samanyolu muhabiri bile o telaşta ayakkabılarıyla girmek zorunda kaldığını itiraf ediyor. Elinde birayla dolaşırken bariz bir şekilde kamera kaydetmiş… Bunlar pek önemli olmasa da bir siyasetçi için elbette kullanılacak malzeme ve biz yıllarca çakma malzemelerle siyaset yapanları iyi biliyoruz. Şimdi bu beyefendinin iftiralarını sabitlemişken nasıl bir de HÖT üne inanayım?
Sayın Tümer ,
Bayrak konusunda bilgileriniz yanlıştır.
Bayrak yakma olayı 2010 senesinde PKK göstericileri tarafından Dolapdere’de gerçekleşmiştir.
TRT’nin sanki yeni gibi sunduğu görsel bilgiler Dolapdere 2010 olayıdır.TRT yansız olması gerekirken,
Tüm yayınları siyasi ve iktidar yanlısıdır.Özetle TRT yalan haber yapmıştır.Bu olay nedeniyle tutuklanmış kimse de yoktur.
Çağdaş,gelişmiş ülkelerin hiç birisinde DİN siyasete malzeme yapılmaz.Türkiye’nin sıkıntısı da işte budur.Osmanlı ve hilafeti
örnek alan AKP siyaseti laikliğe de işte bu nedenle düşmandır.Laiklik silinerek , siyasi yaşamda toplum dinin vesayeti altına
alınmaya çalışılıyor.Okuma oranı düşük ve okuma bilenlerin de hiç okumadığı ülkelerde toplum din ile uyuşturularak gözleri
kapatılıyor.İşte bu nedenle Başbakan Erdoğan çok tehlikeli ve komşuyu,komşuya düşman edecek konuşmalar yapıyor.
Söylediklerinin tümü yalandır.Ne bir türbanlı hanım taciz edilmiş,ne camide bira içilmiş ne de bayrak yakılmıştır.
Camiye can korkusuyla sığınanların belki birkaç tanesi ilk girişte telaştan ayakkabıyla girmiş olabilir ama kimse camiye
saygısızlık adına böyle bir davranışta bulunmamıştır.Yine başka bir yanlışınız daha var.Camide elinde bira olan hiç bir
kişinin görüntüsü yoktur.Sadece elinde cola kutusu olan kişi vardır.Burada en güvenilecek olan kişiler caminin imam ve
müezzzinidir.Tüm olayları 3 gün boyunca yaşamış ve görmüşlerdir.Cami görevlileri polis baskısı ve Siyasi baskı altında dahi
dürüstlükten sapmamış ve camiye ayakkabıyla girilmediği , bira içilmediği ve hiç bir cinsel yakınlaşma olmadığını açıkça
ve defalarca beyan etmişlerdir.
KONUYA İLİŞKİN BASIN HABERLERİ ;
Türk Bayrağı yakıldı haberi yalan çıktı
Gezi Parkı gösterileri Ankara’da Türk bayrağı yakıldı haberleri yalan çıktı. 2010 yılında Dolapdere’de çekilen görüntülerin yeniymiş gibi servis edildiği belirlendi.Gezi Parkı eylemleri sırasında Ankara’da çekildiği iddia edilen görüntülerin 3 yıl önceye dayandığı ortaya çıktı. Terör örgütü PKK yandaşlarının Türk bayrağı yakma girişimini Ankara’da meydana gelmiş bir olay gibi servis edilmesi akılları karıştırdı.
İDDİALAR KAFALARI KARIŞTIRDI
Ankara’da Türk bayrağı yakma olayıyla ilgili olarak ortaya atılan iddiaların ardı arkası kesilmiyor. TRT yayınladığı görüntülerin arkasında dururken, ilk kez olayın görüntülerini de yayına verdi. Görüntülerde Türk bayrağını yolun ortasında yanan barikat ateşine atan yüzü maskeli bir genç bulunuyor
TRT BUGÜN O GÖRÜNTÜLERİN TAMAMINI YALANLADI
***
Ankara’da Türk bayrağının yakıldığı görüntüleri paylaşan TRT’ye cevap geldi. TRT’nin iki farklı video yayınladığı ve birisinde tarih ve zaman yokken ötekinde var olduğunu Twitter hesaplarından duyuran Redhack, normalde mobese kameralarının çekim yaparken tarih ekleyerek çektiğini, bu haberden sonra yapılan düzenlemeninse insanlardan tepki gelmesinin sonucu olduğunu öne sürdü.
Redhack TRT’nin sahte haberle insanları provoke etmeye çalıştığını belirtti.
ulusalkanal.com.tr