POLİTİKA * SEÇİM * GÜNDEM *** HAYDİ SEN DE EL VER ARABAYI UÇURUMA BİRLİKTE İTELİM !!!

Değerli Yurtsever ,

Türkiye’nin , Laik demokratik Cumhuriyet’in , Aydınlanma devrimlerinin varlık veya yokluğunun belirleneceği SON demokratik seçimlere 2 ay kaldı .

Cumhurbaşkanı/Başbakan Erdoğan Dünyada görülmemiş bir yönetim sistemini Anayasayı yok sayarak uygulamaya soktuğunu açıkladı . Tarih 24 Mart 2015 Erdoğan şöyle dedi;

“10 Ağustosta Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle Türkiye’de bir dönem fiilen bitmiştir. Kimisinin 1876’dan, kimilerinin 1924’den, bazılarının 1946’dan başlattığı parlamenter sistem 10 Ağustosta bir daha geri dönüşüm olmamak üzere milletimiz tarafından bekleme odasına alındı. Bu bekleme ne kadar sürecek veya ne zamana kadar sürecek ya mevcut uygulamaya Anayasal zemin kazandırılana kadar ya da bunun yerine yeni bir sistem ikame edene kadar. Bunun kararı da 7 Haziran seçimlerinde verilecektir. Artık kimse Türkiye’den işlerin 2014 öncesinde bilhassa 2002 öncesi gibi yürüdüğü gibi yürümesini beklememelidir. Beklemesin. O dönem geride kaldı.”

Erdoğan köşke çıktığından buyana Cumhurbaşkanı değildir, Başkanlık tavrı sürdürmektedir.  Tek başına Parlamenter sistemi dondurduğunu açıklamıştır. Bu anayasal bir suçtur. Ne yazık ki parlamento kendi varlığını koruyacak karşı bir açıklama yapmamış ve BAŞKANLIK DEKLARASYONUNU kabul etmiştir .

Erdoğan Hükümetin sorumluğunda olan tüm konulara müdahildir.Hatta bu tavrının da Anayasal zemine oturmadığını yukarıdaki açıklamasında kabul etmektedir. Görevlerinden birisi de Anayasayı korumak olan Erdoğan ANAYASAYI ÇİĞNEMEKTE ve yok saymaktadır.

* Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesi Erdoğan tarafından Anayasanın çiğnemesine ve parlamenter sistemin yok sayılması açıklamasına karşı eylemsiz kalmıştır.  Devletin kendisini korumaya alacağı güçler artık Devleti koruma görevlerini ve sorumluluklarını terk etmişlerdir.

* Muhalefet partileri bu açıklamaya karşı gereken tepkiyi göstermemiştir.

* Erdoğan’ın gizli ajandası artık ortaya dökülmüş ve çok açıktır.

Değerli Yurtsever,tehlike bu kadar yakınken bizler ve muhalefet partileri neler yapıyor ?

Bu konuda sizlerden birisi ve sade bir vatandaş olarak Ülkemin ve gelecek kuşaklarımızın durumundan dolayı son derece üzüntülü ve karamsarım. Yobaz karanlığı yırtabilecek sinerjiiyi üretme gücü taşıyan birliği oluşturabilecek arkadaşlar halen freni patlak uçuruma gitmekte olan kamyonun önündeki engelleri temizliyorlar. Ama diğer yandan da tehlike çığlıkları atıyorlar !!!

MUHALİF PARTİLER NE YAPIYOR ?

* MHP’nin sağ yelpazede yer alan ve Meclise girememiş olan partilerle güç birliği aramasında olduğu bilinmektedir.

* CHP ise bu konuda sınıfta kalmıştır.Evet milletvekili adaylarının büyük kısmının demokratik bir yöntemle belirlenmiş olması takdire şayandır. Kılıçdaroğlu tarafından paraşütle göreve atanan ve partiyi melezleştiren bölücü kürtçüler , Atatürk düşmanları , Ulusalcıların partiden dışlanacağını söyleyenler, liberaller yine parti yönetiminde bırakılmış ve kontenjan hakları saklı kalmıştır. Kılıçdaroğlu’nun bu tavrı yine dargın bir seçmen kitlesinin oluşmasına yol vermiştir.

Bakınız Yılmaz Özdil ne yazdı ;

“Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekili adayı olduğu İzmir 2’nci bölgede…
67 bin üye var.
Sadece 35 bini oy kullandı.
32 bini sandığa gitmedi.
*
İzmir 1’inci bölgede…
63 bin üye var.
Sadece 30 bini oy kullandı.
33 bini sandığa gitmedi.
*
İstanbul’da katılım oranı?
Böyle.
Ankara’da katılım oranı?
Aynı.
*
“Her iki kişiden biri Akp’ye oy vermesin” diye muhalefetten medet umuyoruz… “Her iki Chp üyesinden biri Chp’ye oy vermiyor” sonucu çıktı!
*
“Tıpış tıpış gidecekler” zannedilirken, 3 milyon civarında Chp seçmeni sandığa gitmemişti. Şimdi görünen o ki… Seçmenden vazgeçtik, Chp üyeleri bile Chp’yi boykot eder hale gelmiş.”

Durum işte böyle ve seçimlere katılım sayısı yine yarı yarıya . Kılıçdaroğlu bunu ciddi olarak not etmelidir.

VATAN ve ANADOLU PARTİLERİ

Vatan Partisinin sağlam antiemperyalist , Kemalist , Laik Cumhuriyet’i savunan tutumu saygıdeğerdir. Herşeyin düzgün olduğu , demokrasinin işlediği bir süreçte Vatan Partisine antiemperyalist ve Laik Cumhuriyeti , çağdaşlığı savunan siyasi yapısı ve melezlenmemiş yurtsever parti kadrosuyla severek oy verirdim.

Anadolu partisi ise daha kendi içinde oturmamış bir parti görünümündedir. Her iki partinin de oy alabileceği temel kaynak ise doğrudan CHP’dir. İşte tuzak buradadır. AKP’yi sandıkta alt edebilecek olan CHP , VATAN ve ANADOLU partileri tarafından bölünerek zayıflatılacaktır. Büyük olasılıkla her iki parti de barajı geçemeyecek , geçse bile CHP’nin oyları bu partilere kaymış olacaktır. ÖZETLE DEĞİRMENİN SUYU AKP’YE AKACAKTIR.

ARABAYI UÇURUMA NASIL İTMEYELİM ?

CHP’YE DÜŞEN GÖREV ;

Sayın Kılıçdaroğlu hiç gecikmeden VATAN PARTİSİ -SHP – ANADOLU PARTİSİ ile güç birliğine gidecek çalışmayı başlatmalıdır..AKP’ye karşı en güçlü olunacak demokrasi cephesinin bu seçimlerde kurulması gereklidir. CHP bu güç birliğini yapmazsa Kılıçdaroğlu çok büyük vebal altında kalacak ve Türkiye despotizme teslim edilecek , İslam Devleti kurulacaktır. CHP’ye küskün olan seçmenleri kazanmanın biir diğer yolu da yönetime getirilmiş olan bölücü kürtçü / 705 ajanları – Atatürk ve Ulusal yapıya düşman olanların tasfiye edilmesinden geçecektir.

SEÇMENE DÜŞEN GÖREV

Evet ben de Kılıçdaroğlu’nun parti yönetimini melezleştirmesini , partinin genetik yapısını değiştirmesini sürekli olarak eleştiriyorum. Fakat sandıkta Demokrasiyi ve ülkeyi derin karanlıktan kurtarabilecek olan tek kurum da CHP’dir.

Bu seçimlerde CHP’yi yıpratacak , soru işareti yaratacak tutumlardan uzak kalarak , sandıklarda başarılı olması için çaba göstermemiz gereklidir. Önceliğimiz AKP’yi iktidardan uzaklaştırmak , Erdoğan’ı , parlamento üzerinden Anayasayı çiğnemek ve yok saymak suçundan dolayı yüce divana gönderilmesini sağlayacak olan demokratik süreci ancak güç birliği içinde böyle başlatmak olmalıdır.

AKLIN YOLU BİR DEĞİLSE,
HA DAYANIN AZ KALDI,
ARABAYI UÇURUMA BİRLİKTE İTELİM!!!

Naci Kaptan
01 Nisan 2015