BİZLER DERİN UYKUDA İKEN; Görmezden duymazdan anlamazdan geldiniz!!! “O sizin yaşadığınız eski Türkiye o bitti. Vedalaşın uyanın, uyanın.”


BİZLER DERİN UYKUDA İKEN;

Görmezden duymazdan anlamazdan geldiniz!!!

“O sizin yaşadığınız eski Türkiye o bitti. Vedalaşın uyanın, uyanın.”


Atatürk’ün kurduğu partinin de YENİLEŞME söylemi ile emperyalizmin aracısı SAĞ PARTİLER arasına kaydığını geç anladık. Yazık olmuştu Deniz Gezmiş’lere. Antiemperyalist gençlerin vatanı, ülkelerine ihanet eden politikacılar tarafından küresel baronlara teslim ediliyordu.
Türkiye Malezya olur mu, İran olur mu, Afganistan olur mu derken Suudi Arabistan oluverdi. ABD, “Project Of Democracy” planı ile Türkiye’nin siyasal islam devletine evrilmesi operasyonunu yürütmeye başlamıştı. BOP’un eşbaşkanı olan kişi, toplumu din üzerinden kandırmayı başarmıştı.
Önce ekonomi çökertildi, Türkiye aşırı borçlandırıldı. Tüm milli varlıkları elinden alındı. Sonra yargı çökertildi. Parlamento ve anayasa askıya alındı. Sıra demokrasinin ve insan haklarının yok edilmesine gelmişti. Dünyada eşi olmayan AKP’ye özgü otokratik yönetime geçildi. BİZ’den olan yaşasın, BİZ’den olmayan ölsündü!!!
Laik cumhuriyetin, demokrasinin ve ülkemizin koruyucu kalkanı olan milli ordu siyasallaştırılarak, tarikatlar ve cemaatlerle zayıflatılarak güçten düşürüldü. “AKP’nin paşasıyım” diyen komutanlar köşe başlarına atandılar.
ANAYASAYA saygısı olmayan iktidar ve küçük ortağı, kararlarını uygulamadıkları ANAYASA MAHKEMESİNİ yok saydılar. Hatta kapatılması gerektiğini söylediler. Demokrasinin, hukukun idamına karar verdiler. Şimdilerde de anayasaya hiç uymayan iktidar ve ortağı utanmadan YENİ ANAYASA yapmaya çabalıyorlar. Bu meclisin yeni anayasa yapma yetkisi yoktur. Bu yetki ancak yeni bir devlet kuran KURUCU MECLİSLER’dedir.
Naci Kaptan / 09.01.2024

HATIRLATMALAR;
Medeni Kanun dururken, tarikat liderleri, din adamları kadın hakları konusunda görüş ve fetvalar verirken, kapatılan tarikatlar ülkede darbeye teşebbüs edecek kadar kadrolaşıp tüm devlet kurumlarına hakim olurken, kapatılan tekke ve zaviyeler, medreseler eğitim kurumlarını yerini alırken, laiklik tu kaka edilirken, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile sağlanan eğitim birliği yerine her yerde tarikat okulları yükselirken ne yaptık?
Atatürk ilkeleri aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkeleridir.
Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, laiklik, devletçilik, devrimcilik bu ilkeleri hatırlayan var mı?
Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nden sonraki en büyük eserim dediği Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bile bu ilkeleri hatırlıyor ve sahip çıkıyor mu?
Türkiye Cumhuriyeti ilan edildiği gün ülkenin idari yönetim biçimi de şekillenmiştir. Bakanlar kurulu ve cumhurbaşkanlığı kurumları cumhuriyetin ilanı ile ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet, kuvvetler ayrılığını ve yasama ile yürütmenin ayrılması ilkesine dayanmıştır.
Kuvvetler ayrılığı yok edilip tek adam rejimi kurulurken ne yapabildik?
Zengini fakiri tüm halkın evlatlarının görev aldığı, peygamber ocağı dediğimiz milli, halkın ordusu yok edilip, laiklik, demokrasi ve cumhuriyet düşmanı tarikat ve cemaatlerin orduya doluşmasına hatta darbeye kalkışacak aşamaya gelmesine engel olabildik mi, sesimizi çıkardık mı?
Laik demokratik eğitim sistemi yok edilirken, özerk üniversiteler yok edilirken, yasama ve yargının yürütmenin emrine gireceği şekilde yasalar düzenlenirken, yürütme de tek adama bağlanırken, engelleyebildik mi?
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin imkânsızlıklar içinde yabancılara parasını ödeyip millileştirdiği limanlar, tersaneler, elektrik idareleri vb. işletmeler satılırken ne yaptık?
Atatürk adını taşıyan havaalanı, statlar ve kurumlar tek tek kapatılıp yok edilirken, Atatürk’ün mirasları yok edilirken ne Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler ne de Türkiye Cumhuriyeti kendini koruyamamıştır.
20 yıllık AKP iktidarında meydanlara, caddelere, hastahanelere vb. Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarının adları verilirken, Atatürk adının olduğu eserler tek tek yok edilmiş, kapatılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik ilkeler yerine İslamcı bir yapıya doğru evriliyor ve bunu kendini milliyetçi olarak tanımlayan partilerin de desteği, Atatürk’ün kurduğu partinin aymazlığı ile tek adam, saray rejimi, AKP iktidarı yapıyor.
Sadece Türk gençliği değil, tüm laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nden yana olanlar Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni bir kez daha okumalıdır.
“Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.”
ABD emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) eşbaşkanının 20 yıldır yönettiği Türkiye Cumhuriyeti, kuruluş ilkelerine göre değil BOP amaçlarına göre idare edilmekte ve şekillenmektedir.
“Milli Görüş” gömleğini çıkaranlar, BOP gömleğini giymiş ve Türkiye Cumhuriyeti’ni de ılımlı islam gömleği giydirmek için çalışmaktadır.
100. yılında Türkiye Cumhuriyeti, dönülmez akşamın ufkuna doğru ilerlemektedir.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ne güzel açık açık, tane tane, hem de meclis kürsüsünden söyledi:
“O sizin yaşadığınız eski Türkiye o bitti. Vedalaşın uyanın, uyanın.”

CUMHURİYET – Osman Gölcük’ün 09.01.2024 tarihli
“Yüzüncü Yılında Türkiye Cumhuriyeti” başlıklı yazısından
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *