PADİŞAHIN VERDİĞİ KAPİTÜLASYONLAR SÜRECİNDE FRANSIZ’LAR 60 BİN TÜRK KÖYLÜYÜ ÖLDÜRDÜ * ÇETO DEDE


ÇETO DEDE

Tarihçi Yazar Kayıkçı, Fransa hükümetinin Fransız kolcularının 41 yılda öldürdüğü 60 Bin Türk Köylüsünü tarihi deliller ve belgelerle ispatladı.

İşte Kayıkçı’nın araştırması;
“Abdülhamid devrinde dış borçlar ödenemeyince 28 Mayıs 1883 tarihinde “Osmanlı Tutun Gelirlerinin Toplanması” için bir Avrupa kuruluşu olan ve basında da Fransızların bulunduğu Reji Şirketi’ne ülkemizdeki “tütün yapım ve satım hakları” devredilmiş, işin kontrol yetkisi de “Osmanlı Borçları”nı takip ve tahsili ile görevlendirilmiş bulunan “Duyun-u Umumiye” idaresine verilmişti.
Reji, elde ettiği bu “Tekel” olma yetkisi sayesinde tütün alım fiyatlarını daima düşük tutmuş, satış fiyatlarını ise yüksek belirlenmişti. 1885–1886 sezonunda 7,6 kuruş olan tütün alım fiyatları, 1912–1913 sezonunda da 10,3 kuruş olarak gerçekleşmişti. Aynı yıllarda satış fiyatları ise 21,6 ve 35,3 kuruş olarak belirlenmişti. Yüzde 300 gibi oldukça yüksek bir kârlilik nispetindeki bu durum, Reji dışı alım satım yapan ve 4–5 katı fiyat veren tüccarlar ve üreticiler için kaçakçılığı teşvik etmiş ve neticede yeni bir sektör ortaya çıkmıştı.
Aynı yıllarda Osmanlı İmparatorluğu Maliye Bakanlığı bünyesinde çalışan personel sayısı sadece 5 bin iken, Duyun-u Umumiye’nin 9 bin personeli görev yapıyordu. O günkü şartlara göre 1.200-2.000 Sterlin gibi oldukça yüksek maaşlar ödenerek çalıştırılan bu personelin maaşları da Osmanlı İdaresinden ayrıca tahsil edilmişti. Bu yetmezmiş gibi Reji İdaresi, Kuruluş Şartnamesi’nin 3. maddesindeki, “Şirket, tütün kaçakçılığını önlemek için gereken memurları kendisi tayin eder” imtiyazına dayanarak çoğu da Balkan ülkelerinden getirilen elemanlardan teşekkül eden “atlı-silâhli kolcu” teşkilâtlarını kurmuş ve bunların giderlerini de köylünün ürettiği tütününden çıkararak ödemişti.
REJİ KOLCULARI “TERÖR” ESTİRİYOR
Başlarında Fransız ve zaman zaman da İngiliz yöneticilerin bulunduğu bu “Reji Kolcuları” yalnız tütün kaçakçılığı ile mücadele etmiyor, bu bahaneyle toplumda bir baskı unsuru olarak halka büyük eziyetler yapıyordu.
Dönemin Türkçe basınında bunlar için; “Serkesler”, “Ejderler”, “Mahlûkat-ı Garibeler/Garip Mahlûklar” ve “Türkçe Bilmeyen Arnavutlar” gibi yakıştırmalarla hemen her gün haberler çıkıyor; gazeteler, kolcuların halktan haksız yere para toplamaları, üzerinde “bir kiyye miktar/çok az bir şey” tütün bulunan zavallı köylüleri kadın erkek ayırımı gözetmeden kurşuna dizdikleri, idam ettikleri veya taciz ve ırza geçme suçlarını işlemek suretiyle âdeta canlarından bezdirdikleri haberleriyle çalkalanıyordu.
DÖŞEĞİN KALINLIĞINDAN ŞÜPHELENDİLER
Bunlardan 4 Mart 1903 tarihli Sabah Gazetesinde çıkan bir haberde, İnegöl kazasının Adabeni köyünde bir vatandaşın, kolculardan tütününü saklamak için, tütünlerden dösek yapıp üstüne hasta süsü vererek yattığını, kolcuların da tâ evin içine girerek köşe bucak arama yaptıklarını, bu sırada döşeğin kalınlığından şüphelenilmesi üzerine adamı kaldırıp “derdest” ettiklerini yazmıştı.
Ege Bölgesindeki “efe”lerin dağlara çıkma sebepleri arasında da hep bu “kolcu” zulümlerinin yattığı bilinen bir başka gerçek olmuştur. Kolcuların yetki tahakkümleri yanında etnikçilik ve yabancı sermaye işbirlikçiliği zulümleri karşısında ülke çapında yer yer toplu gösteri ve yürüyüşler yapılıyor, Padişaha toplu dilekçe vermeler ve mahkemelerde hak aramalar oluyorsa da “Reji Avukatları”nın onları savunmaları, hapislerde beslemeleri ve çıktıklarında da eski işlerine dönmeleri karşısında çaresiz kalıyor ve dağa taşa türküler ve ağıtlar yakarak haksızlığa isyan ediliyordu:
“Kör olsun Kolcu Avni/Öksüz bıraktı seni,
Nenni torunum nenni/Sabret gelir zamanı…”
“Gidelim gidelim de Halil’im/Çökertmeye varalım,
Kolcular görünce de Halil’im/Nerelere kaçalım?
Teslim olmayalım Halil’im/Aman kurşun saçalım…”
41 YILDA 60 BİN KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
Tutun kaçakçılığı gerekçesiyle kolcular ile köylüler arasında çıkan çatışmalarda 50–60 bin kişinin öldürüldüğü, sadece 1901 yılına ait kayıtlarda bu sebepten dolayı katledilen insan sayısının 20 bine ulaştığı; başta İ.Hakkı Uzunçarsılı ile Oktay Gökdemir, Kâzim Berzeg, İ. Habib Sevük ve Mustafa Gazalcı gibi tarih araştırmacılarının eserlerinde, Toplumsal Tarih gibi dergilerde bildirilmektedir. Samsun’da faaliyet gösteren “Yerel Tarih Grubu” tarafından hazırlanan “Fabrikanın Zilleri Sustu-Adı Kaldı: Reji” başlıklı 2006 başım tarihli eserde yer alan makalelerde de konu hakkında özet bilgiler bulunmaktadır.
FRANSA, 600 MİLYON AVRO TAZMİNAT ÖDEMELİ
Almanya Başbakanı Merkel’in, “Dönerci Cinayetleri” sebebiyle öldürülen her bir Türk’ün ailesine 10 bin Avro ödemeyi kabul ettiğini açıklamasının ardından, Türk Hükümeti’nin de bunu esas alarak 28 Mayıs 1883 tarihinde “Osmanlı Tutun Gelirlerinin Toplanması” için kurulan ve basında da Fransızların bulunduğu Reji Şirketi (Regie Coninteressedes Tabacs Ottomans)’nin 13 Haziran 1923 tarihine kadar geçen yaklaşık 41 yıllık süre içerisinde kolcular vasıtasıyla öldürttüğü insanlarımız için de “Tazminat” ödemesi gerektiği akla geliyor. 60 bin kişi için 10 bin Avro hesabıyla 600 milyon, yaklaşık 1,5 milyar Türk Lirası’na denk geliyor.
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *