Bir CHP’liden Kemal Kılıçdaroğlu’na açık mektup!..

Uğur Dündar –  29 Temmuz 2023

Bir CHP’liden Kemal Kılıçdaroğlu’na açık mektup!..


“Beyefendi,
Bendeniz 58 yaşında, 33 yıllık serbest avukatım. İstanbul’da emekli bir memur çocuğu olarak dünyaya geldim. Mütevazi imkânlarla önce Galatasaray Lisesi ardından da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudum, meslek sahibi oldum.
Oy kullanma hakkını elde ettiğimden beri bütün seçimlerde CHP’ye oy verdim. Yani, sizin ifadenizle “tıpış tıpış oy vermek zorunda” olanlardanım. Bununla da yetinmedim. CHP üyesi olmamama karşın; 2018, 2019 ve 2023 seçimlerinde, avukat olan kızım ve eşimle beraber şafak vaktinden gece karanlığına kadar ayakta kalmak suretiyle, her birimiz farklı bir okulda CHP Okul Sorumlusu olarak görev aldık. Kendi çapımızda çalıştık, çabaladık, uğraştık.
Bu nedenle lütfen aşağıdaki beyanlarımın içtenliğinden şüphe duymayınız.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; 25 milyon oy “size” verilmiş değildir. Yani en azından ben, CHP’ye ve size; “siz” olduğunuz için oy vermiş değilim. Çevremdeki pek çok kişi de böyle yaptı.
Trafikte “mecburi istikamet” diye bir kavram vardır, siz de bilirsiniz. Gidilebilecek muhtelif alternatifler olmasına rağmen bunların çoğu yasak ya da kapalı iken, levhalar sizi tek bir yola sevk eder, işte bunun adıdır “mecburi istikamet”…
Her beyanınızda vurguladığınız 25 milyonun büyük kısmı, bu şekilde “mecburi istikamete” girmek zorunda olanlardan oluşuyor. Daha açık bir ifade ile, 25 milyon oy, size “siz” olduğunuz için değil, AKP Genel Başkanı’nın karşısındaki tek seçenek olduğunuz için verildi. Bu itibarla, hatalı bir düşünceye kapılarak lütfen bu oyları kendinize ait zannetmeyiniz.
İyi, dürüst ve çalışkan bir insan olduğunuzdan hiç şüphem yok. Olasıdır ki bu niteliklerinizin de katkısıyla CHP’ye genel başkan oldunuz. Affınıza sığınarak söylemek zorundayım ki, genel başkan oldunuz ama ne yazık ki “lider” olmak çok farklı bir olgu. Güncel terminolojide her genel başkana nedense “lider” yakıştırması yapılıyor fakat, “lider” olabilmek için, tek bir sözüyle milyonları peşine takabilecek bir etkileyicilik gerekiyor. Siz maalesef böyle biri değildiniz, aradan geçen yıllar içinde de olamadınız. Bundan sonra olabilme olasılığınız da yok…
Parti üst yönetimindeki bazı mesai arkadaşlarınız da aynı durumda. İnandırıcılık ve hitabet yeteneği olmaması bir yana, toplumda kalıcı antipati yaratma konusunda son derece başarılılar. Örnek mi istiyorsunuz. Hemen vereyim:
■ Yasak savar gibi neredeyse zorla, oflaya-puflaya basın toplantısı yaparak hükümeti (sözde) eleştiren; ama konuşurken vurgulama ve tonlama bile yapamayan parti sözcünüz…
■ “Her türlü önlem alındı, kayıp-çalıntı oy olmayacak, sandıklara tam olarak hakimiz” dedikten sonra seçim akşamı çöken sistemin yaratıcısı olup da, görevden almak yerine genel başkan yardımcılığına terfi ettirdiğiniz bilgi ve iletişim teknolojileri sorumlunuz…
Kazanmak zorunda değildiniz ama etkili olmak zorundaydınız. Meselâ, her konuşmanızda ekranda tartışmaya davet ettiğiniz AKP Genel Başkanı sizi önemsemeyip “vakit kaybı” olarak nitelediğinde, “Tayyip Bey, akşam saat 20.30’da ben TRT’de olacağım, sizi de bekleyeceğim” deyip, TRT binası girişinin önüne bir sandalye koyup oturmak çok mu zordu?
Buna benzer pek çok farklı yöntem ile, “mecburi istikamet” olmak yerine kamuoyunda gerçek ve içten bir umut olamaz mıydınız?
Son bir husus: Tutunmaya çalıştığınız “gemi-liman” benzetmesine de son vermenizi naçizane tavsiye ederim. Zira, siz nasıl algılıyorsunuz bilemem ama; dışarıdan bakıldığında ortada “gemi” yok, olsa olsa bir kayık içinde birbiriyle kavga eden kayıkçılar görünüyor!..
Özetle; yapılabilecek pek çok şeyi yapmadınız/yaptırmadınız/yaptıramadınız. Şimdi bütün bunların yaptırımına katlanmalısınız: Lütfen artık istifa edin! Aksi halde; çok açık yüreklilikle itiraf ediyorum ki, sırf siz ve çevrenizdekilere duyduğum güvensizlik nedeniyle, yapılacak ilk seçimde, değil CHP için çalışmak, kılımı bile kıpırdatmayacağım ve oy kullanmaya da gitmeyeceğim.
Sağlık ve esenlik dileklerimle,
Avukat Sencer Seren İstanbul Barosu, 16511”
This entry was posted in SEÇİM - SEÇSİS, SİYASİ PARTİLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *