VAN KATLİAMI 20 NİSAN 1915 – TADA-FEYM ÇALIŞMA GRUBU BİLDİRİSİ * TADA-FEYM WORKING GROUP ANNOUNCEMENT ON VAN MASSACRE OF APRIL 20, 1915

VAN KATLİAMI 20 NİSAN 1915

TADA-FEYM ÇALIŞMA GRUBU BİLDİRİSİ


İsyancı Ermeni çetelerinin (Hınçak, Taşnak ve diğerleri) 20 Nisan 1915 günü Van Vilayet merkezinde yaptığı ve 22.900 Müslümanı haince katlettiği olayların 108. yıldönümünde, Türk Dünyası olarak şehitlerimizi rahmet ve sevgi ile anıyor, manevi huzurlarında saygı ile eğiliyoruz.


VAN KATLİAMI, fanatik Ermeni çetelerinin tarihin derinliklerinde edindikleri isyankar tutumlarından kaynaklanır. Ermenilerin benzer katliamlarına 1828 ve 1877-78 Osmanlı-Rus savaşları sırasında da düşmanla işbirliği yaparak pek çok katliamlar yaptığına şahit oluyoruz. Rusların tarihi emellerini gerçekleştirmek üzere Doğu Anadolu’ ya karşı giriştiği istilaların başlangıcında Osmanlı vatandaşı, bölgeyi çok iyi bilen ve ikinci dilleri Türkçe olan bazı Ermeniler Rus kuvvetlerine öncülük yaparak Türk kuvvetlerine karşı baskın gerçekleşmesine ve pek çok Müslümanın katledilmesine neden olmuşlardır. Ermeniler, VAN KATLİAMI’nda da benzer uygulamalarını tekrarlamışlardır.
Müslüman erkeklerinin altı cephede istilacı düşmanlara karşı mücadelede yer almış olmaları, bölgede güvenlik kuvveti zafiyeti yaratmış, bu durumdan yararlanmak isteyen Ermeniler bölgedeki nüfusu lehlerine çevirmek amacıyla köy ve kasabalarda katliamlara girişmişlerdir.
Osmanlı Devletinin en zayıf olduğu dönemi fırsat bilen Çarlık Rusya Ordusu Doğu Anadolu’ya girince, daha önce Van ve çevresinde giriştikleri terör eylemlerini iyice artırarak şehir nüfusunda Ermeni çoğunluğu sağlanması maksadıyla Rus Ordusuna yine liderlik ederek Van’ a girmesini sağlamışlardır. Bölgedeki katliamları 20 Nisan 1915 günü Van Merkezinde zirveye ulaşmıştır.
22.900 Müslümanı kaybettiğimiz katliamlar sırasında son derece acı ve insanlık dışı olaylar, üzerinde dini bir tesis, bir Kilise olan Akdamar Adası’nda cereyan etmiş, Ermeni çeteleri kadın ve kızlara her türlü ahlaksızlığı yapmış, pek çok kadın ve kız Ermeni şiddetinden kendilerini ve namuslarını koruyabilmek için göle atlayıp intihar etmişlerdir.
Ermeni asılsız iddialarına en güzel cevap Ermenistan’ın ilk Başbakanı HovhannesKaçaznuni’ nin 1923 yılında Bükreş’te Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnaksutyun) Parti Konferansına verdiği ve Ermeniler tarafından saklanıp Avrupa’daki kütüphanelerden topladıkları raporda “Ermenilerin yaşadığı kayıpların sorumlusu olarak Türkleri değil, Ermenileri suçlamış, Ermenilerin Osmanlı’yı işgal eden emperyalist ülkelerle işbirliği yaparak kendi devletlerine isyan ettiklerini” belirtmiştir.
Bu itirafa ve 1915 olaylarında Prof. Justin McCarthy’ ye göre 1.189.332 Müslüman, Johannes Lepsius’ un rakamlarına ve olaylar sonunda hayatta kalmış Ermeni nüfusu dikkate alındığında 83.000 civarında Ermeni’nin hayatını kaybettiğine dair pek çok gerçek arşiv bilgisine rağmen, Ermeni propaganda makinesi Hitler’ in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’ in politikası gereği, her 24 Nisan’da dünyanın en büyük yalanı olan 1,5 milyon Ermeni’ nin öldürüldüğü iddiasını dünya kamuoyuna kabul ettirmek üzere her türlü entrikaya başvurmakta, bu büyük yalanı devamlı olarak gündemde tutmaktadır. Ancak, aklı selim sahibi ve tarafsız adil kişilerin hiç olmazsa Fransız Tarihçi Prof. YvesBénard’ın bir kitabına verdiği başlıktaki soruyu kendilerine sormalarını diliyoruz; “Ermeni Soykırımı -Ya Bize Yalan Söylenmişse? Génocide Arménien- Et si on nous avait menti”.
Prof. Justin McCarthy’ nin araştırmalarına göre, Ermeni asilerinin neden olduğu insan zayiatının dışında, ayrıca, Van ilinde Müslümanlara ait 3.400 binanın 3’ü hariç tamamını tahrip edip bölgeden ayrılmışlardır.
Saygı ile bilginize sunuyoruz.

Uğur Kara – Başkan                                                           Orhan Tan – Başkan
TADA – İftiralara Karşı Türk İttifakı                             FEYM – Fanatik Ermeni
Yalanlarıyla Mücadele Grubu

TADA-FEYM WORKING GROUP ANNOUNCEMENT ON
VAN MASSACRE OF APRIL 20, 1915

On the 108 th anniversary of the vicious slaughter of 22,900 innocent Muslims at the provincial center of the City of Van on April 20, 1915 by mutinous Armenian gangs (Hunchak, Dashnak and alike), We, The Turkish People around the world, would like to commemorate our martyrs with compassion and love, bowing down in front of their honorable, loving memory with respect.
The VAN massacre originates from the mutinous attitude fanatical Armenian gangs acquaired in the depths of history. Similar massacres committed by Armenians were witnessed throughout the Ottoman-Russian Wars of 1828 and 1877-78, due Armenians’ cooperation with the enemy, as well as other major massacres Armenians committed on their own.
During the early phases of these Russian invasions, aiming the realization of Russia’s historical ambitions, some Armenians who knew the region very well as Ottoman citizens and whose second language was Turkish, led the Russian forces into Turkish territories, causing them to raid Turkish forces and massacre many Muslims. Armenians have repeated similar practices in the VAN MASSACRE.
Due to the fact that Turkish men were engaged in the war efforts against invading enemy armies on six different battle-fronts during WWI, and that this situation created a vulnerability in the security forces of the region, Armenians who wanted to take advantage of this situation committed wide-scale massacres in Eastern villages and towns of Turkey, against the Muslim population. Armenians’ true intent was to reduce the numbers of the local Muslims, and thereby increase the ratio of the Christian population in the region, against Muslims.
Once the Tsarist Russian Army entered Eastern Anatolia, taking advantage of this weakest time of the Ottoman State, Armenians increased their terror activities in the City of Van with the purpose of gaining majority in the population of the city, while once more helping the invading Russian Army. Their massacres in the region peaked on April 20, 1915, at the centre of Van.
During these massacres where 22,900 Muslims perished, extremely cruel and inhumane acts of murder took place on the Akdamar Island where a historic Armenian Church is located; Armenian gangs also committed all sorts of immoral acts against Muslim women and girls. Many girls and women ended up having to commit suicide by jumping into the Lake of Van in order to protect themselves, their honor and dignity against the Armenians’ sexual violence.
Perhaps the best response to the groundless Armenian claims came from the Armenian Republic’s First Prime Minister, Hovhannes Katchaznouni, in his 1923 manifesto to the Armenian Revolutionary Federation’s (Dashnaktsutyun) Party Conference, in Bucharest. This manifesto of Katchaznouni, which has been removed from the libraries of the civilized(!) Western World by Armenian propagandists, blamed not the Turks but the Armenians as “the responsible party for the suffering of the Armenians”. He states that “the Armenians rebelled against their own state and committed treason by cooperating with the imperialist countries that occupied the Ottoman Empire”.
Based on such Armenian confessions and the research of expert historian and demographer Prof. Justin McCarthy, we now know that 1,189,332 Muslims lost their lives in Anatolia during those years, mainly in the hands of rebellious Armenians.
Considering Johanness Lepsius’ pre-WWI population numbers and numerous archival reports showing the number of Armenians surviving the war, we come to the conclusion that only around 83,000 Armenians lost their lives during the forced relocations of 1915.
Despite such true archival information, Armenian propaganda machine resorts to all kinds of intrigue and deceit, telling world public the biggest lie of all times – that 1.5 million Armenians were killed in the hands of Turks! They pursue policies similar to that of Hitler’s Propaganda Minister Joseph Goebbels.
Every year, they engage in political activities to force the politicians around the world to pass meaningless, unbinding resolutions declaring April 24th as Armenian Genocide Remembrance Day.
On the other hand, we wish the sane, impartial and fair people of the world would at least ask themselves the very question that French historian Prof Yves Bérnard asked himself once, when he gave the following title to one of his books: “Génocide Arménien: Et si on nous avait menti? (Armenian Genocide: What if they have lied to us?)”.
According to the researches of Prof. McCarthy, apart from the human casualties they caused, the Armenian insurgents also destroyed all 3,400 buildings, except 3, in the province of Van, belonging to the Muslims, and left the region.
With Regards and Respect,

Uğur Kara – Chairman
TADA – Turkish Anti Defamation Alliance
Orhan Tan – Chairman
FEYM Group- Disproving False Armenian Claims
This entry was posted in English articles - İngilizce makaleler, ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *