TARİHİN İÇİNDEN * ŞER ORDUSU KUVA-Yİ İNZİBATİYE

KUVA-Yİ İNZİBATİYE – MIZRAKLI SÜVARİ BİRLİĞİ

HİLAFET ORDUSU KUVA-Yİ İNZİBATİYE


Kuvâ-i İnzibâtiyye ; (Hilafet Ordusu olarak da bilinir), Kurtuluş Savaşı’nda İstanbul Hükûmeti’nin Kuvâ-yi Milliye’ye karşı kurduğu askeri örgüt. Birleşik Krallık, Damat Ferit hükûmetine 7 Nisan 1920 tarihinde Hilafet Ordusu’nun kurulması için talepte bulundu.  . 18 Nisan tarihinde kuruldu.
Sadrazam Damat Ferit hükûmeti kurduktan 2 gün sonra 7 Nisan 1920 tarihinde Britanya Yüksek Komiseri Amiral John de Robeck ile milliyetçilere karşı alınacak tedbirleri görüştü. 11 Nisan’da Kuvâ-yi Milliyecilerin eşkıya olduğu ve öldürülmelerinin sevap ve vatani bir yükümlülük olduğuna dair Dürrizade Abdullah Beyefendi’nin bir fetva çıkarması sağlandı.
Robbeck Damat Ferit’e Birleşik Krallık’ın aktif bir iş birliği yapamayacağını ama silah ve mühimmat konusunda destek olacağını bildirdi. Birleşik Krallık Hilafet Ordusu’nun erlerine 30, teğmenlerine 60 ve alay komutanlarına 150 lira maaş bağladı. Lojistik ihtiyaçlarını silah, araç ve gereçlerini temin etti. Hilafet Ordusu birlikleri Nisan ve Mayıs aylarında İzmit bölgesinde yığınaklanmalarını bitirdiler. Britanya birlikleri de Hilafet Ordusu’nun arkasında konuşlandı. İzmit limanına demirleyen Britanya savaş gemileri mevzileri top ateşi ile destekleyebilecek bir konum aldılar.
Garp Cephesi Umum Kumandanı Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, Kuvâ-yi Milliye kuvvetlerine komuta ediyordu.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Sivas Kongresi’nde kurulduktan sonra hızla güçlenmesi ve yeni bir siyasal ve askeri güç odağı olarak ortaya çıkması Birleşik Krallık’ı ve İstanbul’da Damat Ferit Paşa hükûmetini kaygılandırıyordu. 1919 yılında Anzavur isyanı çıkarıldı. Boğazları koruyacak tampon bölgeler oluşturmak için din, mezhep ve etnik ayrılıklar kullanılmaya çalışıldı.
El altından desteklenen yerel ayaklanmaların sonuç getirmeyeceği ve Kuvâ-yi Milliye’yi bastıramayacağı anlaşılınca, düzenli bir askeri gücün oluşturulmasına girişildi. Bu askeri gücün adı 18 Nisan 1920 tarihli kararnamede Kuva-yi İnzibatiye olarak belirtiliyordu. Aynı kararname, Kuva-yi İnzibatiye’nin görevinin ve amacının Düzce, Hendek, Adapazarı dolaylarında Kuvâ-yi Milliye’ye karşı ayaklanmış olanları desteklemek, bu bölgeleri İstanbul Hükûmeti’nin etkisi altına alarak milli kuvvetleri (Kuvâ-yi Milliye) etkisizleştirmek olduğunu açıkça ortaya koyuyordu.

ŞER ORDUSU “KUVA-YI İNZİBATİYE”

Sercan Yılmaz


30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla, İtilaf Devletleri Türk toprakları üzerindeki planlarını hızlı bir şekilde uygulamaya başladılar. İtilaf Devletlerinin faaliyetlerine karşılık yurdun birçok yerinde milli cemiyetler kuruldu. Özellikle İzmir’in Yunanlar tarafından işgali üzerine, halkın İtilaf Devletleri’ne karşı tepkisi daha da büyüdü. 16 Mart 1920’de İstanbul’un resmen işgali dolayısıyla, TBMM’nin açılması karşısında, İngilizlerin direktifleri doğrultusunda, Sadrazam Damat Ferit Paşa Kuvâ-yı Milliye’ye karşı bazı tedbirler aldırmaya başladı.
Damat Ferit Kuvâ-yı Milliye hareketini kötülemek için birçok yolu denedi. Bunlardan biri de haklarında fetva verdirmek oldu. Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi verdiği fetvada Kuvâ-yı Milliye hareketini “eşkıya hareketi” olarak gösterdi ve öldürülmelerinin caiz olduğunu belirtti. Dürrizade dışında Mustafa Sabri ve Mutasarrıf Osman Kadri gibi birçok isim daha Kuvâ-yı Milliye için bu şekilde asılsız beyanlarda bulundu.
Bu dönemde İngiltere’nin de zorlamalarıyla İstanbul Hükümeti tarafından başvurulan ve dönemsel olarak Ahmet Aznavurla da bağlantılı olan başka bir yıkıcı faaliyet de Kuvâ-yı İnzibatiye’nin teşkil edilmesidir.
İstanbul Hükümeti 18 Nisan 1920’de, Hilâfet Ordusu olarak ta bilinen Kuvâ-yı İnzibatiye’nin kuruluş kararnamesini çıkartmıştı. 18 maddelik bu kararname 24 Nisan 1920 tarih ve 3835 sayılı Takvim-i Vekâyi’de yayınlandı. Söz konusu kararname ile jandarma kuvvetlerine benzer ve gönüllülerden oluşan Kuvâ-yı- İnzibatiye’nin kurulması kararlaştırıldı.
Kuvâ-yı Milliye’yi yok etmek amacıyla kurulan Kuvâ-yı İnzibatiye, Dâhiliye ve Harbiye Nezaretlerine bağlı olup, subaylar, görevli ve emekli olanlarla gönüllülerden oluşuyordu. Kuvâ-yı İnzibatiye Kumandanlığına Ordu Kumandanı yetkisiyle, Süleyman Şefik Paşa getirilerek, İzmit ve Havalisi Fevkalâde Kumandanlığı’da kendisine verilmiştir.
Üç Alaylı mürettep bir tümen olan Kuvâ-yı İnzibatiye’nin bütün ihtiyaçları İstanbul’da İngilizlerin kontrolündeki askeri depolardan yine İngilizlerin bilgi ve denetiminde sağlanacaktı. Bu birlik için İngilizlerin Maçka silahhanesinden 600 tüfek, 30.000 fişek ve 80.000 makineli tüfek cephanesi verilmiştir. Kuvâ-yı İnzibatiye birlikleri 8 Mayıs 1920’de İzmit’e geldi.
Ahmet Anzavur ise güney Marmara’da çıkarttığı isyandan sonra kaçıp İstanbul’a geldi ve burada hem saray hem İngiliz yetkililer ile görüşmeler gerçekleştirdi. İzmit’e hareket ettikten sonra, buradaki kuvvetlerin başlarında bulunan Süleyman Şefik Anzavur’u gördü ve daha önce de emrinde çarpışan eşkıyalar ile 2.000 tüfek ve 600 sandık cephane alarak ileri harekâta başladı.
10 Mayıs’ta Adapazarı’nı, 13 Mayıs’ta Kandıra’yı, 15 Mayıs’ta Doğançay’ı almayı başardı. Üç gün boyunca Geyve’ye saldıran Anzavur burada Ali Fuat Paşa’nın bizzat katıldığı muharebelerde her defasında geri püskürtüldü.
23 Mayıs 1920 günü Adapazarı ve Sapanca istikametlerinde yapılan taarruz başarılı olmuş ve Sapanca ve Adapazarı kurtarılmıştır. Büyük kısmı Kuvâ-yı İnzibatiye’ye mensup erlerin teşkil ettiği asiler dağıtılmış, Kuvâ-yı İnzibatiye’ye mensup 3 subay, 40 kadar er esir edilmiş, dört topla dört makineli tüfek ve çok miktarda malzeme ele geçirilmişti. Kuvâ-yı İnzibatiye, Haziran 1920’de taarruz hareketine geçmeye hazırlanmıştı. Fakat bu günlerde üst üste kaçmalar o kadar çoğalmıştı ki, yalnız 5 ve 6 Haziran günlerinde 140 er, 56 çavuş, bir süvari, beraberlerinde dört makineli tüfek on altı sandık cephane olmak üzere doğuya doğru kaçmışlardı.
Son bir taarruza kalkan bu başıbozuk, her türlü eğitimden yoksun birlikler dağılma emareleri gösterdi ve bir kısım askerlerinin Kuvâ-yı Millîye tarafına geçmesi sonucu Kuvâ-yı İnzibatiye denen kuvvet 25 Haziran 1920’de resmen kaldırıldı. Milli Mücadeleyi baltalamak için Damat Ferit ve İngilizler tarafından kurulan Kuvâ-yı İnzibatiye
hareketi böylelikle fiyasko ile sonuçlandı.
Bu ordunun içinde görev yapmış olan subaylar daha sonraki yıllarda çeşitli soruşturmalardan geçti ve affedilmeyerek ordudan ihraç edildiler. Kuvâyı İnzibatiye, diğer adıyla “Halife Ordusu” denen ordunun İstanbul Hükümeti ve İngiltere’nin iş birliği ile kurulduğu İngiliz belgelerinde de sabittir. İngiliz Yüksek Komiserliğinin 1920 senesi yıllık raporunda, bu ordunun Milli Mücadele güçlerine karşı nasıl kurulduğu ile ilgili önemli bilgiler verildikten sonra nasıl başarısız olunduğu açıklanır.
Mustafa Kemal Paşa Hilafet Ordusu için Nutuk’ta “Hain Kuvvet” olarak bahsetmektedir.
This entry was posted in İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, Tarih. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *