Savaşta değiliz ama zeytinlikler işgale açıldı!
Arslan BULUT
Rusya, Ukrayna topraklarına girdi, yerli ve yabancı madencilik şirketlerine de Türkiye’nin zeytinliklerine girme izni verildi! Sonuçta işgal, işgaldir!
Peki bu nasıl oldu?
1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de bir yönetmelik değişikliği yayınlandı ve “Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilir.” hükmü getirildi.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Bu değişiklik tüm ülke çapındaki zeytinliklerimizin ölüm fermanıdır.” dedi ve konuyu yargıya taşıyacaklarını duyurdu.
Koramaz, “Bizler ‘madencilik’ göz boyaması ve kandırmacasıyla açgözlü şirketlerin zeytinliklerimizi, ormanlarımızı, tarlalarımızı, köylerimizi, insanlarımızı yuttuğu, tükettiği bir ülke istemiyoruz. Bu anlayış nedeniyle Cerrattepe’den Fatsa’ya, Kaz Dağlarından Akbelen’e kadar her yerde verimli ormanlık alanlarımız, tabiat zenginliklerimiz yok edilmektedir. Bu anlayış, sadece madenciliği değil, yaşamı da sürdürülemez hale getirmektedir. Bu madencilik anlayışı, bir üretim faaliyeti değil, bir sömürü faaliyetidir. Madenleri olduğu gibi, doğayı ve halkı da sömürmektedir.” dedi.
CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı da kanunlara göre korunması gereken zeytinliklerin, yönetmelik değişikliğiyle talan edilmesinin önünün açıldığını ifade ederek “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından çıkartılan genelge ile asırlık zeytinliklerin kesilmesi, arazilere geçici tesisler inşa edilmesi ve bunun adına da kamu yararı denilmesi tek kelimeyle vicdansızlıktır” dedi.
Tığlı, “Her türlü müdahaleye karşı kanunlarla korunan zeytinlik alanlara besi hayvanlarının bile girmesi yasaklanmışken nasıl olur da ‘ülkenin elektrik ihtiyacının karşılanması’ gerekçesiyle böylesine bir yönetmelik çıkartılır” vurgusunu yaptı.
Enerji Bakanı, kimseden görüş almadan, yangından mal kaçırır gibi neden böyle bir yola başvurdu? Elbette madencilik de gerekli ama zaten madenlerde devlet payı yüzde 1 ile 15 arasında değişiyor. Şirketlerin çoğu yabancı veya yabancı ortaklı olduğuna göre bu yönetmelik değişikliği kime hizmet ediyor?
Bir diğer konu da Tarım Bakanlığı’nın arıcılığa vurduğu darbe! Bütün dünyada, kovanlardaki arılar, ürettikleri bal alınmış olduğu için kış mevsiminde ölmesinler diye şekerle beslenir. Dolayısıyla arıcıların şekere ihtiyacı vardır. Arıcıların, Türkiye Arıcılar Birliği’ne karşı çıkardığı TAHAP diye paralel bir kuruluş var. Bakanlık, arıcılara şeker dağıtımı yaparken TAHAP’a torpil yapıyor!
CHP Ordu milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, konuyla ilgili bilgilerini paylaşırken, AKP milletvekili Metin Yavuz’un TAHAP’ın kovan sayısını 3.5 milyon olarak verdiğini, bu verinin gerçek dış olduğunu, Türkiye Arıcılar Birliği’ne kovan başına 1 kilogram şeker verilirken TAHAP’a kovan başına 36 kilo verildiğini anlattı ve “Metin Yavuz son açıklamasında Türkiye Arıcılar Birliği’nde kovan sayısının 6 milyon 360 bin, Bal Üreticileri Birliği’nde 845 bin, TAHAP’ta ise 3 milyon 347 bin olduğunu söylemiştir. Toplamı 10 buçuk milyon kovan etmektedir. Fazladan iki buçuk milyon kovan ortaya çıkaran bir açıklamadır! Arılar oğul vererek ürer. Yalan oğul bu, sanal oğul bu… TAHAP’ın ne öyle bir kovan sayısı var ne de öyle bir üretici sayısı.
TAHAP, Türkiye Arıcılar Birliği’ni bölmek için yapılmış hükümet destekli, bakanlık destekli ve AKP’li milletvekili destekli bir kuruluştur.” dedi…
Yani Baroları bölmeye çalışan iktidar, arıcıları da bölmek için çalışıyor! İnanılır gibi değil ama gerçek bu! Bu arada olan arıcılara oluyor…