TÜRK BANKACILAR REUTERS’A KANAL İSTANBUL İÇİN
BAKIN NE DEDİ. BOMBA HABERİ REUTERS PATLATTI
Yeniçağ – 27 Nisan 2021 Salı
Reuters’a konuşan kıdemli bankacılar Türk bankalarının ‘çevresel ve yatırım riskleri
nedeniyle’ Kanal İstanbul projesini fonlamakta istekli olmadığını söyledi.
Türkiye’nin büyük bankalarının Kanal İstanbul projesini finanse etme konusunda isteksiz olduğu belirtildi. Reuters ajansına konuşan dört kıdemli bankacı Erdoğan’ın haziran ayında ‘ilk adımlarının atılacağını’ duyurduğu Kanal İstanbul’un çevreye yaratacağı etkiler ve beraberinde getireceği yatırım riskleri sebebiyle Türk bankalarının projeyi fonlamak istemediğini aktardı.
‘ÇEVRESEL SORUNLARI TETİKLEYEBİLİR’
“Kanal İstanbul’u finanse edebileceğimizi sanmıyorum” diyen bir üst düzey bankacı projenin ‘bazı çevresel sorunları tetikleyebileceğini’ söyledi. İsminin açıklanmasını istemeyen başka bir yetkili ise “Kesinlikle bu tür bir projeye çevresel sorunlar nedeniyle kredi vermek istemiyoruz” ifadelerini kullandı. Kaynaklar özellikle Avrupalı destekçileri olan bankalar için risklerin ‘daha fazla olduğunu’ söyledi.
‘DIŞ KAYNAKLARIN ROLÜ ARTACAK’
Kanal İstanbul ile ilgili 2019 yılında yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda projenin maliyeti 75 milyar TL olarak hesaplanmıştı. Reuters ajansı Türk bankalarının Kanal İstanbul’u finanse etmekteki isteksizliğinin projenin finansmanında dış kaynakların ve devlet bankalarının rolünü artıracağı yorumunda bulundu.
‘BM ANLAŞMASI ENGEL OLUŞTURUYOR’
İki bankacı Türkiye’nin altı büyük bankasının imzaladığı Birleşmiş Milletler (BM) Sorumlu Bankacılık Prensipleri’nin Erdoğan’ın on yıl önce ‘çılgın proje’ diyerek tanıttığı Kanal İstanbul’un finanse edilmesinin önünde engel oluşturduğunu aktardı. 2019 yılında Garanti Bankası İş Bankası ve Yapı Kredi’nin aralarında olduğu altı banka tarafından imzalanan anlaşma fonlanan projelerin çevresel etkilerinin azaltılmasını öngörüyor. (1)
KANAL İSTANBUL; İNAT, RANT, İHANET
Yeniçağ – ORHAN UĞUROĞLU
“İnadına” yapılması için Haziran ayında temeli atılması planlanan 200 milyar dolarlık Kanal İstanbul projesinin yatırımcısına ve yandaş müteahhitlere yaratacağı milyarca dolarlık rantlar basına sızdı. İstanbul Boğazı için “geçiş ücretleri” Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Hesaplamalarına göre yabancı bayraklı ticari gemiler için maksimum 800 tona kadar her 100 ton için şöyle;
○ Fener ücreti: 34 Amerikan doları
○ Tahlisiye ücreti: 8 Amerikan doları
○ Toplam: 42 Amerikan doları
Kanal İstanbul’un inadına yapımı için Ulaştırma Bakanlığı’nın Yüksel Proje şirketine hazırlattığı “kamu özel iş birliği” fizibilite raporu kısmen belli oldu. Kanal İstanbul için planlanan “geçiş garanti ücretleri” yabancı bayraklı ticari gemiler için maksimum 800 tona kadar her 100 ton için şöyle;
○ Fener ücreti: 21 6 Amerikan doları
○ Tahlisiye ücreti: 10 8 Amerikan doları
○ Toplam: 32 4 Amerikan doları
Bu rakamlar 800 ton kapasiteli küçük gemiler için uygulanan ve Kanal İstanbul için de uygulanması hedeflenen rakamlar. Büyük kapasiteli gemiler için de örnek vereyim. İstanbul Boğazı’ndan geçen yabancı bayraklı ticari gemiler için halen Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından uygulanan ücret tarifesi 100 bin net ton için şöyle;
○ Fener Ücreti: 17.068 Amerikan doları
○ Tahlisiye Ücreti: 8.063 Amerikan doları
○ Toplam: 25.131 Amerikan doları
Kanal İstanbul için planlanan “geçiş garanti ücretleri” yabancı bayraklı ticari gemiler için uygulanacak ücret tarifesi 100 bin net ton için şöyle;
○ Fener ücreti: 10.886 Amerikan doları
○ Tahlisiye ücreti: 10.800 Amerikan doları
○ Toplam: 21.686 Amerikan doları
Değerli okurlarım elbette fark ettiniz ki Kanal İstanbul için “geçiş ücretleri” İstanbul Boğazı’ndan geçişlerde uygulanan mevcut tarifelerden daha düşük. Anlaşılıyor ki;
○ AKP iktidarı “inadına” yapmak istediği Kanal İstanbul’u “ucuz fiyat tarifesi” ile işlettirecek.
100 bin net ton kapasiteli gemiler;
İstanbul Boğazı’ndan 25 bin 131 Amerikan doları vererek geçiyor
Kanal İstanbul’dan 21 bin 686 Amerikan doları vererek geçecek.
○ 2026’da açılacak Kanal İstanbul için yatırımcıya yılda 55 bin gemi geçme garantisi veriliyor. İşte Karadeniz’den Marmara’ya Marmara’dan Karadeniz’e geçecek gemiler için işin püf noktaları tam da bu tarifelerle ortaya çıkıyor:
1- Pahalı tarifeli İstanbul Boğazı’nı kullanmayacaklar
2- İstanbul Boğazı geçişinden devlet bütçesine tek bir dolar gelmeyecek
3- Bu dolarlar Kanal İstanbul yatırımını yapacak özel şirkete akacak
4- 2026 yılında örneğin 40 bin gemi geçerse 15 bin geminin “garanti geçiş ücreti yukarıdaki tarifeye göre devlet bütçesinden özel şirkete ödenecek.
Kanal İstanbul projesinin mali yönden özeti şudur:
○ Devlet milyonlarca dolarları kaybedecek
○ Özel sektör milyonlarca dolarları cukkalayacak…
Bunu adı da garantili kâr sistemi ile “Kamu Özel İşbirliği” modeli mi olacak?
Hayır bunu adı; Devlet kârını yandaşa aktarma olacak…Peki ben ne anladım bu işten?
Devlet baba İstanbul Boğazı’ndan Montrö Antlaşması ile milyonlarca dolar net kazanç sağlarken durup dururken “inadına” neden zarar etsin?
Tabii Kanal İstanbul inadının bir de bina müteahhitlik rantları var. Yapılan açıklamalar gösterdi ki Kanal İstanbul güzergahı etrafındaki tün arsalar araziler AKP yandaşları tarafından çoktan kapışılmış. Katarlılar bile katar katar arsa kapatmışlar… Kanal İstanbul açılmaya başlar başlamaz rantiyecilerin hücumu başlayacak.
○ Alt yapı ihaleleri yandaş müteahhitlere verilecek
○ Kamu binalarının yapımı yandaş müteahhitlere verilecek
○ Telekomünikasyon ihaleleri yandaş müteahhitlere verilecek
○ Elektrik doğal gaz yatırımları yandaş müteahhitlere verilecek
Özetle rantçılara gün doğacak herkes bu ranttan payını alacak.
Kanal İstanbul projesinde yatırımcı kârı için “zorunlu” olan özel kıyak var;
○ “Kılavuzluk” bedeli ve “Römorkör” bedeli… Şirket bu hizmetlerden de garanti edilen sayılardan az olursa devletten “garanti para” alacak.
Önce Kanal İstanbul sonra Kanal Gelibolu;
○ Hedef; Güle güle Montrö
○ Sonuç; Karadeniz’e geç Amerika
Kanal İstanbul; İnat rant ve ihanet projesidir. (2)