Tam Küçük Amerika olacaktık ki…
Bülent Esinoğlu – 6.09.2021
bulentesinoglu@gmail.com
Küçük Amerika olacağız ifadesi hem Celal Bayar hem de devrin Başbakanı Adnan Menderes tarafından kullanıldı. Zamanın ruhuna uygun manipülasyon aracı olarak “Küçük Amerika Olacağız” sloganı kullanılmıştı.
O zamanlar, manipülasyon ya da algı yönetiminin ne demek olduğunu bilmeyen halkımız, bu ifadeyi çok benimsemişti. Küçük Amerika olursak, laik devletten de kurtulabilirdik. Amerika’nın Türkiye’mizi denetim altına almasında, Küçük Amerika Olma ifadesi ve “hür teşebbüs” sözleri her türlü düşüncenin önünde yer alıyordu. Görünen propaganda, hür teşebbüs ve Küçük Amerika, el altından yürütülen propaganda ise; laik devletten kurtulmaydı.
Uzatmayalım. Demokrat Partinin, Parti bildirilerini Amerikalı uzmanlar hazırlıyordu. Kafaya koymuştuk Küçük Amerika olacaktık. Emperyalizmin, en gerici güç olduğunu, o zamanlar bilenimiz çok azdı. Zaten bu tür sözcükleri kullananlar, kodesi boylardı.
Velhasıl Küçük Amerika olmak için önümüz sonuna kadar açıktı. Lakin Amerika’nın bizden ne istediklerini hiç kimse bilmiyordu. Bilenler de gizliyordu.
Kimse İncirlik Üssünde neler oluyor, bilmiyordu. Oradaki Atom bombalarından ve Rusya semalarında uçan Amerikan uçaklarından kimse haberdar değildi. Şimdi de pek fazla şey bildiğimizi söyleyemeyiz de…
Amerika’nın bölgede Soğuk Savaşı sürdürmesi, Amerika için son derece önemliydi. Sadece Demokrat Partinin ele geçirilmiş olması, her şey demek değildi. Devletin ve derin devletin ele geçirilmesi çok önemliydi.
Komünizm tehlikesi en yüksek mertebeden propaganda edilir oldu. Küçük Amerika olmak için derin devletimiz hazırdı. Lakin ne ekonomimiz ne kültürümüz ne de sosyal yapımız, Küçük Amerika olmak için uygundu.
Mustafa Kemal’den kalan anlayışının mutlaka tasfiye edilmesi gerekiyordu. Bu işi yapmak için en uygun toplumsal kesim; dini cemaatler, tarikatlar ve ABD ile iş birliğinde kazanacağını düşünen ithalatçı sermaye kesimiydi.
Amerika’nın Türkiye ekonomisini ve siyasetini düzenleme işi o gün bu gündür devam eder. Lakin ülkemiz insanının dönüştürülmesi işi hep yavaş ilerlediğinden, Amerikan derin devleti hep şikayetçi oldu.
1980 yılından sonra, insanımızın dönüştürülmesi işine hız verildi.
Bu dönem aynı zamanda, finans kapitalin etkin olmaya başladığı dönemdi. İçerideki Kemalistler ve laiklerin önemli kısmı, Amerikan tuzaklarını başımıza açtığı belaları biliyordu.
Amerika, dinin daha etkin kullanılmasına karar verdi. Büyük Orta Doğu Projenin uygulanmasına da geçilmişti. Laikliğin tasfiyesi, Amerika’nın ülkemizi tam olarak egemenliği altına alması için olmazsa olmazdı.
Artık Küçük Amerika yok, Taliban ile işbirliği projesi vardır. Kökten dincilik projesi vardır. Proje gene Amerikan projesidir.
Küçük Amerika projesi de kökten dincilik projesi de ABD projesidir. Amerika dincilerle işbirliği yapmadan Türkiye’yi elinde tutamayacağını çok iyi bilmektedir.
Bozguna uğrayan ABD ve İngiltere, Türkiye’ye yaslanmadan, bölgede, Çin ve Rusya birlikteliğine karşı koyamayacağını çok iyi biliyorlar.
6 Eylül 2021, bulentesinoglu@gmail.com