cumhuriyet.com.tr*18 Haziran 2021
Fatih Altaylı, Oğuzhan Asiltürk’le ilgili 30 yıllık anısını anlattı:
“Adnan Oktar’ın müritlerinin yaşadığı villadaydı”
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, yaptığı kongre çağrısıyla partisinde krize neden olan SP YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün geçmişte Adnan Oktar’ın evinde yakalandığını yazdı.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü köşe yazısında Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’le ilgili ilginç bir anısına yer verdi.
Parti yönetimine karşı kongre çıkışı yapan Oğuzhan Asiltürk için “Başarır mı, başarısı başarı olur mu bilemem” diyen Altaylı “Ama tanıdığım Asiltürk’ü biraz anlatabilirim. Kendisi ile ilk karşılaşmam 90’lı yılların ilk yarısına denk gelir” ifadeleriyle şunları anlattı:
ARKASINDA ATATÜRK FOTOĞRAFI YOKTU
“O dönem ben Adnan Hoca ve suç örgütü ile uğraşıyordum, onlar da benim hakkımda akılalmaz iftiralarla o zaman mail olmadığı için fakslarla saldırıyorlardı. Benim gay olduğumu, kadın sattığımı, kumar borçlarım için eşimi pazarladığımı falan 10 bin farklı yere faks mesajları ile iletiyorlardı.
Bu iğrençlikle mücadele için desteğini istemek üzere Asiltürk’ten randevu alıp, TBMM’deki ofisine gitmiştim. İlgimi çeken her milletvekilinin odasında arkasında asılı duran Atatürk fotoğrafının Asiltürk’ün arkasında olmamasıydı. Nedenini sorduğumda “Odada tadilat yapılıyordu, indirdik” demişti.
Kendisini bir daha görmedim. Ama birkaç sene sonra bir olayda yine yolumuz kesişti.
EMNİYET MÜDÜRÜ ‘TEESSÜF EDERİM’ DİYEREK AÇIKLADI
Genç bir kızın ailesi, kızlarının Adnan Oktar ve müritleri tarafından kaçırılıp alıkonulduğunu bildirince ben de durumu İstanbul Emniyeti ile paylaştım.
Aile ile emniyet temasa geçti ve savcılığın da devreye girmesi ile kızın alıkonulduğu Adnan Oktar evine baskın yapıldı. Daha sonra dönemin Emniyet Müdürü beni aradı ve “Fatih Bey, teessüf ederim. Evde alıkonulmuş bir kız var diye giden ekiplerimiz evde bir Bakan’la karşılaştı” dedi.
Adnan Oktar’ın müritlerinin yaşadığı villada Oğuzhan Asiltürk misafirdi ve gençlerle sohbet ediyordu!
Şaka maka üzerinden neredeyse 30 sene geçmiş.”