Montrö Namusumuzdur, Teslim Olmayız…

İstanbul Boğazı

Montrö Namusumuzdur, Teslim Olmayız…


Cumhuriyet – Mustafa Hüsnü BOZKURT – 06 Nisan 2021 Salı
Yüzyıllardır dünyaya ve dünya ticaretine egemen olmak isteyenler su yollarını denetim altında tutmak istemişlerdir. Çanakkale ve İstanbul boğazları da bu suyollarının en başında gelmektedir. Süveyş, Panama, Hürmüz, Cebelitarık gibi geçitleri denetim altında tutanlar dünyaya egemen oldukları gibi bu geçitlerde her zaman yapay devletçikler ya da üs noktaları oluşturmuşlardır.
Emperyal güçlerin yapay üs bölgesi oluşturamadıkları tek su yolu Çanakkale ve İstanbul boğazlarıdır. Ulusal Kurtuluş Savaşı sonunda işgalcilerin geçici olarak tutundukları Boğazlar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük askeri ve diplomatik dehası sonucunda tek kurşun atmadan 1936 yılında Montrö ile tamamen Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliği altına girmiş bu sayede dünyanın gözünü diktiği Boğazlarımız sayesinde Karadeniz de bir barış gölü olarak kalmıştır.
BÜYÜK SORUMSUZLUK
Boğazlarımızın stratejik önemini bilenler bu sağlam diplomasi kilidini parçalamak için daima fırsat kollamışlardır. Ne acıdır ki büyük Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sinde söylediği gibi harici bedhahlara” destek veren dahili bedhahlar” daima olagelmiştir.
Son olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı yönettiği Gazi Meclisimizin Başkanlık koltuğunda bulunan biri büyük bir sorumsuzlukla Montrö’yü tartışmaya açmış ve “tek adam” kararıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin bu antlaşmadan çekilebileceğini söyleyebilmiştir. Üstelik bu tartışma Çanakkale Zaferi’nin 106. yıldönümünü kutladığımız, kara savaşlarının başladığı günlerin yıldönümünde yaşanıyor.
Bu sorumsuz ifadelere ne yazık ki siyasal partilerimiz, üniversitelerimiz ve ilgili kurumlar, ya yeterli tepkiyi verememiş ya da yeterince güçlü bir tepki göstermemişlerdir. Bu sessiz kalış karşısında ülkemizin dış politikasında yıllarca etkin ve belirleyici rol üstlenen emekli diplomatlarımız ile Montrö’nün önemini en iyi kavrayan emekli amirallerimiz son derece sorumlu ve bilgece bir tutumla ayrı ayrı bildiriler yayımlayarak bu ülkenin sahipsiz olmadığını bir kez daha dosta düşmana göstermişlerdir.

Çanakkale Boğazı
ACI VEREN DÖNGÜ
Bu bildiriler gerekli etkiyi yaratmış ve Montrö’yü sorumsuzca tartışanlar paniğe kapılarak her zamanki “darbe”, “vesayet” söylemleri ile hukuk dışı saldırıya geçerek bildiri yayımlayan emekli amirallerimiz hakkında süratle gözaltı işlemlerine başlamışlar, ülkede yeniden bir baskı dalgası yaratmışlardır.
Emekli diplomat ve amirallerimizin ellerinde şu anda bildiriyi imzaladıkları kalemlerinden daha güçlü bir silahları yoktur. Dünyada deniz kuvvetleri kullanılarak başarıya ulaşmış bir “darbe” de yoktur. Ankara’yı kuşatabilecek kruvazör ve destroyerler de daha icat edilmemiştir. Gözaltı kararlarını verenler kendi korkularınca kuşatılmışlardır.
Daha dün denecek bir tarihte Karadeniz’de başlatılan Turuncu Devrimlere destek vermek için ABD donanmasının boğazlardan geçişine izin vermeyen amirallerimizin “Balyoz”, “Kafes”, “Amirallere suikast” gibi kumpas davalarıyla nasıl tutuklanıp ağır cezalara çarptırıldıklarını unutmadık. Ne acıdır ki bugün boğazlarımıza sahip çıkanlar da yine aynı amirallerimiz, hakkında gözaltı kararları verilenler de aynı amirallerimizdir.
Boğazlarımıza sahip çıkan amirallerimizin ve diplomatlarımızın yanındayız. Gözaltı işlemleri ve soruşturmalara derhal son verilmeli amirallerimize ülkeye sahip çıktıkları için teşekkür edilmelidir.
Montrö Antlaşması namusumuzdur. Teslim olmayız, olmayacağız…

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT – 25-26. DÖNEM CHP KONYA MİLLETVEKİLİ

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/montro-namusumuzdur-teslim-olmayiz-mustafa-husnu-bozkurt-1825894
This entry was posted in ATATURK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *