EKONOMİ * MERKEZ BANKASI ATAMALARI * BATAN ESBANK’IN YÖNETİMİNDEN, MERKEZ BANKASI’NA

BATAN ESBANK’IN YÖNETİMİNDEN, MERKEZ BANKASI’NA Mustafa Duman – Şahap Kavcıoğlu

Malumunuz geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevinden alınarak yerine menşetten kendisini “Bazı güç odakları adına” operasyon yapmakla itham eden YENİ ŞAFAK GAZETESİ’nde köşe yazarlığı yapan AKP eski milletvekili Şahap Kavcıoğlu getirilmişti.
Celal Eren ÇELİK

https://youtu.be/FGchXus4zio
Dün ise Naci Ağbal döneminde Merkez Bankası Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Murat Çetinkaya görevinden alınarak yerine küresel finans devi Morgan Stanley’in Türkiye Genel Müdürü Mustafa Duman atandı. Bu kısa hatırlatmayı yaptıktan sonra yazımızın son kısmında geri dönmek üzere buraya bir virgül koyalım isterseniz…
Şimdi sizlerle İç Anadolu Bölgesi’nde adeta bozkırın ortasında bir vaha gibi parlayan Eskişehir ilimize gideceğiz… Ama öyle Eskişehir’in hemen bugününe değil ta 1920’li yıllara kadar uzanacağız…
Efendim Eskişehir’de 4 büyük “Aile” var ve bu 3 büyük “Aile” Eskişehir’de Cumhuriyet’in kuruluş yıllarından bu yana hem ticaretin hem siyasetin belirleyicisi konumunda.
Bu ailelerden ilki meşhur Sazak Ailesi’dir…
Sazak Ailesi’nin en uzun süre milletvekilliği yapmış olan ismi Emin Sazak olup 1920-1946 yılları arası CHP, 1946-1950 yılları arasında ise Demokrat Parti (DP) milletvekili olarak Eskişehir’i TBMM’de temsil ediyor.
1999-2002 yılları arasında ise Emin Sazak’ın torunu Süleyman Servet Sazak MHP milletvekili olarak TBMM’ye giriyor.
Emin Sazak’ın torunu Süleyman Servet Sazak’ın kuzeni Nurullah ise 2018 seçimlerinde yine MHP milletvekili olarak Meclis’te…
Eskişehir’in bir diğer büyük “Ailesi” ise Dedelek Ailesi…
Dedelek Ailesi’nden TBMM’ye ilk giren isim Hamit Dedelek.Hamit Dedelek 1957-1960 yılları arasında DP milletvekili olarakm mecliste.
Hamit Dedelek’in bir oğlu var,adı: İbrahim Yaşar Dedelek… İbrahim Yaşar Dedelek 1991-1999 yılları arasında DYP’den,1999-2002 arası ise ANAP’tan Eskişehir Milletvekili olarak Mecliste bulundu. Kendisi ayrıca 1996 yılındaki Mesut Yılmaz hükümetinde Devlet Bakanı oldu.
Eskişehir’de 3. büyük ve önemli aile Özkan Ailesi…
Özkan Ailesi etkinliğinini 1970’lerin ortası ile arttıran bir aile nitekim “Ailenin” meclise girmesi de ilk kez 1977 seçimleri ile oluyor. Yusuf Cemal Özkan 1977-1980 arasında Adalet Partisi Eskişehir Milletvekili olarak Meclis’e giriyor…
AKP’nin 27. Dönem Eskişehir Milletvekillerinden birisi olan Emine Nur Günay işte aynı Yusuf Cemal Özkan’ın kızı oluyor…
Ve Eskişehir’in 4. büyük “Ailesi” Zeytinoğlu Ailesi…
Zeytinoğlu Ailesi’ni Meclis’te ilk kez temsil eden isim 1946-1959 yılları arasında Kemal Zeytinoğlu oldu. 17 Şubat 1959 yılında Adnan Menderes’i taşıyan ve Londra’dan dönen uçak düşerken Menderes kazadan kurtulurken Menderes’e eşlik eden Kemal Zeytinoğlu kazada hayatını kaybedecekti.
27 Mayıs Askeri darbesi de, darbeden önce ailenin DP’nin en etkili isimlerinden birisini bünyesinde barındırması da Zeytinoğlu Ailesi’nin darbe sonrası gerçekleştirilen ilk seçimlerle Meclis’te temsil edilmesinin önüne geçemeyecekti.1961-1965 yılları arasında bu kez “Aileyi” uçak kazasında ölen Kemal Zeytinoğlu’nun kardeşi Aziz Zeytinoğlu Meclis’te temsil edecekti.
1991-1995 yılları arasında ise Zeytinoğlu Ailesi bu kez ANAP’tan vekil seçilen Erol Zeytinoğlu ile Meclis’te temsil edildi.
Bu aileleri çok daha detaylı olarak Eskişehir Sonhaber Gazetesi’nden “ÜÇ SAZAK, ÜÇ ZEYTİNOĞLU” başlıklı makalesinden değerli gazeteci Ayhan Aydıner’den okuyabilirsiniz….
Bu 4 ailenin birbiri ile oldukça yakın ilişkileri olduğunu ise söylemeye bile gerek yok sanırım…
Zaten Eskişehir’deki bu 4 aileyi yazmamızın sebebi de buydu zira birbiri ile yakın ilişkisi olan bu 4 büyük aile ESBANK’ın küçük ve yerel bir banka olmaktan çıkıp ulusal ölçekte bir banka olmasında verdikleri destekle önemli pay sahibi oldular,Eskişehir bu ailelerin “Gizli” dayanışması ile bir “Marka” sahibi oldu finans alanında.
Ama Zeytinoğlu Ailesi’ni diğer ailelere göre ayrıştıran özelliği aynı zamanda çok önemli bir sanayici aile olmasıydı…1970’lerde sanayide başlayan çıkışları daha sonra pek çok sektöre genişlemiş ve aile en sonunda Eskişehir’de kurulmuş olan ve yerel düzeyde faaliyet gösteren ESBANK’ı alarak ulusal çapta faaliyet gösteren bir banka haline getirir…
ESBANK giderek büyümektedir büyümesine ama büyüdükçe sorunlar da beraberinde gelmektedir.
Bu arada takvim yaprakları 1990’ların başını yani 1991’i gösterdiğinde ESBANK’a genç-cevval bir isim düzey yönetici atanır. İlerleyen yıllarda Genel Müdür Yardımcısı yapılacak bu isimden bankayı adım adım yaklaşan trajik sondan kurtarması istenecektir sonraları.
Bu “Cevval-atakan” ve Genel Müdür Yardımcısı olacak isim Tarihler 1994 yılında bir başka “Genç-Cevval-atakan” ismi ESBANK’a yönetici olarak getirir…El ele verecekler ve ESBANK’ı kurtaracaklardır…Ama ortada pek de kurtulacak gibi bir durum yoktur zira Türkiye bankacılık sektörü hiç de iyiye gitmemekte, büyük bir krizin ayak sesleri gittikçe yakından duyulmaktadır.
İşte Türkiye’de ekonomik ve siyasal olarak pek çok köklü değişikliğe neden olacak 2001 ekonomik krizinin en önemli sebeplerinden birisi de bankacılık sektöründe yaşanan bu krizdir. İçi boşaltılan, hortumlanan bankalar teker teker on binlerce mağdur yaratarak batmakta,milyonlarca liralık zarar faturası ise devlete kalmaktadır…
O güne kadar büyürken Eskişehir’in siyasette “Etkin” bu ailelerinin de desteğini görmüş olan ESBANK’ı batma döneminde yine bu siyaset dünyasındaki etkin isimlerin “Hatır-Gönül “işleri de daha fazla taşıyamaz ve…
Evet işte tam da bu süreçte Zeytinoğlu Ailesi’ne ait ESBANK da 1999 yılında batar…Banka TMSF’ye devredilirken devlete zararı tamı tamına eski para ile 233 TRİLYON olarak açıklanır… Evet ESBANK 233 TRİLYON zarar ile birlikte batıp gitmiş, enkaz ise devlete-millete kalmıştır.
Şimdi siz bana “Arkadaş yazıya Merkez Bankası’ndaki Başkan Yardımcısı ataması ile başladın, 2001 krizinden ESBANK’tan bahsediyorsun.Ne alaka?” diyecek olursanız demeyin efendim demeyin,çok alakası var…
Şimdi bu ESBANK eski para ile 233 TRİLYON zarar ile batıp, faturayı da devlete bırakıp giderken ESBANK’ı “Kurtarsın” diye göreve 1991’de getirilip daha sonraları pek hızlıca yükselip Genel Müdür Yardımcısı olacağını söylediğimiz “Genç-cevval” bir isim vardı ya?
İşte o Genel Müdür Yardımcısı’nın adı Şahap Kavcıoğlu’ydu…
Hani o “Genç-cevval-atakan” Genel Müdür Yardımcısı’nın yani Şahap Kavcıoğlu’nun ESBANK’ı birlikte kurtarmak için bankaya üst düzey yönetici yaptığını yazdığımız bir başka “Genç-cevval” isim vardı ya…
O isimin adı da Mustafa Duman’dır…
Şimdi efendim ESBANK’ı 233 TRİLYON zarar ile batıran bu ikili yine bir araya geldi…
Aynı ESBANK’ta olduğu gibi önce Şahap Kavcıoğlu Merkez Bankası Başkanlığı’na atandı… Yine ESBANK’ta olduğu gibi Şahap Kavcıoğlu’nun ilk icraatı ESBANK’tan “Yol arkadaşı” Mustafa Duman’ı yardımcısı yapmak oldu…
Şimdi bu ikilinin ESBANK’ta yaptıkları muhteşem (!) kariyer ortada…
ESBANK’ı 233 TRİLYON TL zarar ile batıranlar Merkez Bankası’nda ne yapar?
İnanın cevabı vermeye korkuyoruz…
Ya siz?
This entry was posted in Ekonomi, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *