Organize Dezenformasyon işleri itina ile yapılıyor!!!, tıpkı türbanlı bacımıza işediler, Camide içki içtiler gibi… * CAMİDE ÇAV BELLA ÇALDILAR!

Yiğit Özgür-Kıble
CAMİLERİN ANAHTARI KİMLERDE İSE,
“ÇAV BELLA’yı” ÇALAN DA ONLARDIR.
Organize Dezenformasyon işleri itina ile yapılıyor!!!,
Toplum din üzerinden bölünmeye çalışılıyor.
Çok tehlikeli bir oyun oynanıyor.
Camilerde çalan şarkı ve türkülerle CHP’nin ne ilgisi var??
Bu işi yapan/lar CAMİ ANAHTARLARINI ceplerinde taşıyanlardır.
Camilerden, anons sistemlerinden kim sorumlu ise, bunları kim/ler
kullanıyorsa, İmamlar, Müftüler ve Diyanet bu işlerin sorumlusudur.
Bu iş kocamann bir iftira ve kurgudur, Organize iştir. Yalandır.
Tıpkı, 13 Şubat 2014 tarihinde türbanlı bacımıza işediler,
Camide içki içtiler YALAN ve İFTİRALARI gibi…
Aradan 6 yıl geçti, sözde videosunu göstereceklerdi!!! FOSS çıktı.
—–Naci Kaptan

Ali Rıza Özkan

CAMİDE ÇAV BELLA ÇALDILAR!

Biz, bu cami ile bağlantı kurulan olayları çok iyi biliriz. Gladyo,
yıllardır bıkmadan usanmadan, her sıkıştığında bu yola başvurur.


Camide kızlı erkekli bira içtiler!
Camiye ayakkabılarıyla girdiler!
Camiye bomba attılar!
Toplumun tepkisini manipüle etmek için, sayısız kez denenmiş ve ne yazık ki, her seferinde de istediklerini elde etmişler. Geçmiş tarihten iki acı olayı hatırlayalım; Maraş ve Sivas katliamları da bu yöntemle başlatıldı.
Gladyo tetikçi bulmakta da zorlanmaz. Tetikçinin iz kaybeden, faili perdeleyen bir kimliğe sahip olması en önemli konudur. Ama, ara sıra Gladyo bile hata yapabiliyor.
Örneğin, 6 Ocak 2015’te Sultanahmet’te, polis karakoluna bir canlı bomba saldırısı gerçekleşti. Derhal, “sol görünümlü” bir örgüt olayı üstlendi. Üstelik, canlı bombanın kimliğini de vererek!
Sonra ne oldu? “Hatlardaki karışıklık” adli tıp devreye girince ortaya çıktı! Canlı bomba aslında Dağıstanlı Diana Ramazanova’ydı!
Örgüt ise, 3 gün nasıl açıklama yapacağını düşündü ve buldu: takdir edersiniz ki, çok yoğunuz…
Ha, kimliği açıklanan Dersimli kıza ne oldu, diye merak ediyor musunuz? Allah rahmet eylesin. Birkaç gün içerisinde, camide çav bella çalınmasını bir örgüt üstlenirse, hiç şaşırmayın.
Ancak, şunu da eklemek gerekir ki, bu yapılan “eylem” zekâ ve yetenek içermiyor. Oldukça pespaye bir girişim.
İzmir Müftülüğü’nün merkezi yayın sistemine girip, çav bella çalmak ancak ergen ruh haliyle açıklanabilir. Ya da, amirlerine kendisini kanıtlamak isteyen bir sahte zehir hafiye işi olabilir.
Ama, her iki durumda da, ülke olarak çok tehlikeli bir eşiğin önünde durduğumuzun farkında olmamız gerekir. Çünkü, zekâ seviyesi oldukça düşük ve gözü kara bir çetenin tehditi altında bulunuyoruz.
Bu dönemde, en çok dikkat etmemiz gereken konu ise, kışkırtmalara net ve en sert şekilde tepki vermektir.
“Camide çav bella çaldılar” kışkırtması sadece bir başlangıçtır. Bunun bir nevi test olduğunu kavrayarak önümüzdeki sürece bakalım.
This entry was posted in ŞERİAT - İRTİCA - KARANLIĞIN AYAK SESLERİ, YANDAŞ - ÇIKARCI - YAĞCILAR, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *