BAĞIŞ * AKP Genel Başkanı, ‘ŞAHSIM’ dediği ülkenin vatandaşlarından bağış istedi. Bağış yapılması için IBAN numarası verdi.

BAĞIŞ

Zahide UÇAR (31 Mart 2020) Alanya

Ülkemizde corono virüs hızla can almaya devam ediyor. AKP BÜTÇEYİ SIFIRLAMIŞ OLMALI Kİ, sokağa çıkma yasağı koyamıyor.

Kolonya ve maske vaadi gibi yerine getirilmeyen üfürükten tedbirler, haklı olarak milleti korkutuyor. Sonuç olarak, AKP Genel Başkanı, ‘ŞAHSIM’ dediği ülkenin vatandaşlarından bağış istedi. Bağış yapılması için IBAN numarası verdi.

18 yıllık saltanat devrinde istedikleri her şeyi, yasaları çiğneye çiğneye yaptılar. İş alanlarını yok ettiler. Tarım ve hayvancılığı bitirdiler. Devletin malını ganimet gibi görüp paylaştılar.

Bütün ihale 5 müteahhitte toplandı. Ben o müteahhitlerin aslında çok korktuğuna inanıyorum. Neden mi? Paranın el değiştirmesinde piyon oldukları için. Aslında Ankara’da gerçeği herkes biliyor ama belge ortaya koyamadıkları için açıklama yapamıyorlar.

Bu müteahhitler önce parayı pek sevdi ama… Aması var. Bugün ise istenileni yapmak zorundalar. Aksi olursa iş hayatları hepten biter. Gönüllü girdikleri bu girdabın tutsağı oldular.

Ülke mafya yöntemiyle ablukaya alındı mı? ALINDI. Mafya yöntemi nedir? Mafya babası haraca kestiği mahallede iş yeri açmaz. İşyeri sahiplerinden haraç alır. Silah, uyuşturucu, kumar, silah kaçakçılığı gibi alanlarda rahatça iş yapmalarını sağlayıp, haracını alır. O bölgeye başka mafya babalarının girmesini önler.

Sizler ülkenin onca parasının 5 müteahhide yedirileceğine gerçekten inanıyor musunuz? Kimse o kadar saf olamaz. İhaleler ederinin kaç katına veriliyor? Gerçek fiyatıyla, ihale edilen fiyat arasındaki farkı kim alıyor?

‘Selam verdim, rüşvet değildir deyu almadılar’ mısralarını yazan Fuzuli, Osmanlıdaki ahlak çürümesini anlatıyordu. Bu yeni Osmanlıcılar, gerileme ve yıkılma sürecini aynen taklit ediyor. Bindikleri dalı kesme pahasına. Haram helali geçince, insanın akıl ve muhakeme gözü kör olurmuş.

Mafya haraç alırken, kendine bağlı, psikopat birçok adam besler. Bizde besledikleri çakallar, psikopatlar, konumlarına göre trollük de yapıyor.

Devleti ve milleti düşünmedikleri için, fedai karakterli tipleri en üst makamlara atadılar. O nedenle sistem çöktü. Devlet ile iş yapan partisiz insanlar, bir imza için bile günlerce bekliyoruz diyor. Günlerce imzalanmayan evraklar, bir AKP’li telefon ettiğinde 10 dakikada imzalanıyormuş.


Soya soya, milletin malını yağmalaya yağmalaya ülkeyi batırdılar. Bir ata sözü vardır:

‘Hazıra dağ dayanmaz..’

‘Hayırlı evlat katar katar yer, hayırsız evlat satar satar yer.’

Siz en üstteki kişilerin, yönettikleri ülkeye vergi vermemek için kırk takla atıp;

Çocuklarının vergi cenneti denilen ülkelerde iş kurduğunu gördünüz mü?

Hem milletten vergi kaçıracaksınız. Hem ülkeyi batıracaksınız. Milleti yok ve yoksulluğa mahkum edip, Lale Devri yaşamaya devam edeceksiniz… Elektrik çalan hırsızların borcunu çalmayan namuslu vatandaştan alıp cezalandıracaksın…

Namuslu vatandaşları cezalandıran, namussuzları ödüllendiren bir sistem yaratacaksınız… Bu şan(!) 7 sülalenize yetip de artar bile… Milleti geçmediği köprüler üzerinden 39, 49 yıllığına haraca keseceksiniz…

Soyup soğana çevirdiğiniz millete IBAN numarası vereceksiniz öyle mi?

Devlet baba geleneği, dilenen devlet geleneğine evrildi öyle mi?

Sosyal devlet geleneğinden, ASOSYAL ya da S.O.S. devletine..


Suriyelilere 40 milyar harcayacaksın… 40 Milyar daha harcarım diye hava basacaksın… Teröristlere bavulla para dağıttıracaksın, yüzer-gezer teröristleri(Libya’dan getirdiler) 4-5 yıldızlı otellerde ağırlayacaksın… Barzani’ye maske ve gıda yardımı yapacaksın… İtalya ve İspanya’ya yardım etmekle övüneceksin… Ukrayna’ya para vereceksin. Sıra Türk Milletine gelince YOK öyle mi?

Yarattığınız dolar milyonerleri, parasının gerçek sadakasını verse, bağışa ihtiyaç kalmaz!


Bakınız, bu ülkede 17 Ağustos 1999 depremi yaşandı. O deprem sonrası Türk Milleti muhteşem bir dayanışma örneği gösterdi. İnsanlar evlerini bağışladı. Çığ gibi yardım yağdı. İnsanlar hem kurtarma çalışmalarına katıldı. Hem de yardım yağdırdı.

Oturup düşünün. Sizlerin iktidarınızda böyle bir durumda ev bağışı yapılır mı? Yapılmaz. Neden mi?

1.Deniz Fenerinden sabıkanız var. O iş öyle yargıya baskıyla kapatılınca kapanmış olmuyor.

2. 2002 yılından beri deprem vergisi toplanıyor. Yol yaptık diyorsunuz. Deprem vergisini kalıcı hale getirdiniz. Elazığ depreminde Kızılay milletten para istiyor. Kızılay Başkanı devletten vergi kaçırılmasına aracı oldu.

3. Gölcük ve Elazığ depremi için toplanan vergilerin akıbeti açıklanmıyor.

3. 15 Temmuz şehitleri için toplanan paraların akıbeti belli değil.

4. Filistin, Somali ve Arakan için toplanan paralar ne oldu bilmiyoruz.

5. İşsizlik fonunda toplanan paraların ne olduğu belli değil.

Bugün artık size kimse inanmıyor. Aynı yalancı çobana döndünüz. Yangın var dediğinizde millet gülüyor. Çünkü siz hep yangın var diye bağırdınız. Hepsi yalan çıktı.

Türk Milletinin yardımlaşma duygusunu bile provoke ettiniz. Yok ettiniz. Asıl cinayet budur! Toplumu çürüttünüz. Ahlakın corono virüsü oldunuz.  Saldırmadığınız hiçbir değerimiz kalmadı. Yerine iyi olan hiçbir şey koymadınız. GERÇEKTEN MERAK EDİYORUM;

Nasıl bu kadar kötü olabiliyorsunuz? Bu kadar kötülükten sonra gece nasıl uyuyabiliyorsunuz? Bu kadar kötülükten sonra küçük çocuklarınıza, torunlarınıza elinizi nasıl dokunuyorsunuz?


Ankara ve İstanbul Belediyesi, hükümetin yapması gerekip de yapmağı yardımı yapmak için bir kampanya başlattı. Sabıkanızdan dolayı size güvenmeyen halk bu belediyeler vasıtasıyla yardım etmek istedi. O hesaplara mafya yöntemiyle el koydunuz. Bu gasp yetki gaspıdır.  Bu yaptıklarınızla  sonunuzu getirecek sürece katkı sunuyorsunuz. Bu kararınızla halkı değil, kendi istikbalinizi düşündüğünüzü deklare ediyorsunuz. Aslında insanlık suçu işliyorsunuz.

Gerçekten, kişinin kendine yaptığını dışarıdan birisi asla yapamıyor. Acınacak kadar zavallısınız.


Bu güven kaybı için kendinizi sorgulayacağınız yerde, ‘zırnık yok’ diye tweet atan gazeteciyi göz altına aldırıyorsunuz. Konuşanı susturarak, göz altına alarak bu kadar kötülük örtülür mü?

Aç kalan, yani kaybedecek bir şeyi kalmayan insanı;

Dünya kuruldu kurulalı HİÇBİR GÜÇ DURDURAMAMIŞTIR!..  

Gerçekten korkmakta haklısınız. Açlığa ve yokluğa mahkum ettiğiniz, zavallı gördüğünüz bu insanlar getirecek sonunuzu.

This entry was posted in YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK, Zahide Uçar. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *