18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi büyük bir kahramanlık destanı…

18 Mart 1915
Çanakkale Zaferi büyük bir kahramanlık destanı…
18 Mart Çanakkale Zaferi’nin bu yıl 105. yıl dönümü


Milli benliğini yitirmiş uluslar,
başka milletlerin avıdır.
—–Mustafa Kemal ATATÜRK

Değerli arkadaşlar,

Yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüzün 34 yaşında iken bizlere kazandırdığı Çanakkale Savaşı için sizlere 5 yıl önce sunmuş olduğum ANZAKLAR VE ÇANAKKALE başlıklı yazımı yeniden anımsatmak istedim. Çünkü AB-D emperyalizminin güzel ülkemizi bölmek ve yok etmek için izlediği vahşi politika aynen devam ediyor. Umarım yüce önderimizin AB-D emperyalizmine karşı uyguladığı ulusal birlik ve beraberlik stratejisini unutmayız.

Sevgi ve saygılarımla (18.3.2020)
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR


ANZAKLAR VE ÇANAKKALE

Değerli arkadaşlar,

Çanakkale savaşının 100. Yılını törenlerle kutladık. Anzak’lar da katıldı bu kutlamaya. Ancak 100 yıl önce neden buraya geldiklerini ve binlerce vatan evladını niçin kaybettiklerini sormadılar. Çanakkale neresi, Avustralya neresi?

Üstelik onları, ülkelerinden gemilere bindirip, Çanakkale’ye savaşa getiren İngilizler de katıldı bu kutlamaya. Prens Charles ve oğlu yine bir askeri gemi ile Çanakkaleye gelmiş. Savaş öncesi parası ödendiği halde 2 adet savaş gemisine el koyup, Osmanlıya vermeyen İngilizlerin, hangi amaçla buraya geldiğini anlamamız gerekiyor. Yüzbinlerce evladını kaybeden Anzak’lardan ve ülkemizin vatandaşlarından kutlama törenlerinde, İngilizlere bir tepki vermelerini beklerdim. Ne yazık ki hiçbir tepki verilmedi. Yani AB-D emperyalizminin temsilcileri, kendi kirli amaçları için milyonlarca insanın ölmesini içeren projelerine devam edecek.

Sadece Avusturalyada bir tepki olmuş. Milliyet Gazetesinden Melih Aşığın bu günkü köşesinde SCOTT KOVULDU başlıklı haberinde belirttiğine göre; Avustralya’da da Anzak gününde parlak kutlamalar yapılmış. Hükümet, televizyonlar ve basın sürekli bu konuyu işlemiş. İlk bakışta atalarına sahip çıkan barışçı bir ülke manzarası vardı. Ancak bu tantanalı kutlamalar, sosyalistlere göre, militarizmi canlı tutmak, gençlerdeki savaş karşıtı ruhu öldürmek, ülkeyi üçüncü dünya savaşına hazırlamak amaçlıdır. Devlet televizyonu SBS’nin deneyimli spor gazetecisi, Scott McIntire de aynı fikirdedir. O gün savaşı kınayan Tweet’ler atıyor. Örneğin: “Avustralya’nın kavgalı olmadığı bir ülkeyi işgalini yüceltmek, bütün çağdaş değerlere aykırıdır” diyor. Bu tweet 33 bin destekçi buluyor. Ve McIntire aynı gün işinden atılıyor. Ne kadar acı bir son değil mi?

Bizim de emperyalizme karşı kazandığımız Çanakkale savaşını ve onu bizlere kazandıran Yüce Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüzü hiç biz zaman unutmamamız gerekir. Bu amaçla Çanakkalede yapılan ÇANAKKALE DESTANI TANITIM MERKEZİ için 7.9.2012 de yazmış olduğum makalemi aşağıda sizlere yeniden sunmak istedim.

Umarım tüm yöneticilerimiz ve danışmanları kaygılarımız paylaşır ve en kısa sürede gereğini yaparlar. 100. yılını yaşadığımız Çanakkale zaferinde ve tüm savaşlarda kaybettiğimiz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha anımsayalım. Lütfen onlara gereken saygı ve sevgiyi esirgemeyelim. Işıklar içinde yatsınlar.

Sevgi ve saygılarımla (28.04.2015)
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR


NOT:

Değerli Turgut Özakman’ın kaleme aldığı ve emperyalistlere karşı kazandığımız Çanakkale savaşımızı, çok güzel dile getiren DİRİLİŞ kitabını okudum. Yüce önderimizin 34 yaşında koskoca bir orduyu nasıl yönettiğini, bizzat cephede çarpışırken göğsüne aldığı şarapnel parçasından, kendi saatinin parçalanması ile nasıl kurtulduğunu ve bu saati, cephede bizzat savaştığını ispatlarcasına Mareşal Liman Von Sanderse hediye eden Mustafa Kemal Atatürk’ümüzle ne kadar övünsek azdır. Onun, olayları nasıl sezdiğini, hangi önlemleri aldığını ve ordusunu nasıl yönettiğini merak ediyorsanız sizlerin de DİRİLİŞİ okumanızı isterim. Ordumuzu, Almanların emrine veren ve onların insafına terk eden Osmanlının, savaşa girmekle ne kadar büyük hata yaptığını anlayacaksınız. Bu hata sonucu on binlerce vatan evladı, şehit ve gazi oldu. Onları sevgi ve saygıyla anıyorum.


ÇANAKKALE DESTANI TANITIM MERKEZİ

Değerli arkadaşlar,

Şeker Bayramında Çanakkaleye gittim. Kabatepede, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yapılmış olan ÇANAKKALE DESTANI Tanıtma Merkezini de gezdim. Oldukça büyük bir yerleşkeye sahip olan merkez, 7 Haziran 2012 de hizmete açılmış. 8600 m2 büyüklüğünde olan bu yerde 11 gösterim salonu, 1 sergi salonu ve 1 konferans salonu var.

Bina girişindeki kayıt ve kabul salonunda 3 adet büyük fotoğraf panosu asılmış ama ne yazık ki bir tanesinde bile yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK yok. Merkezi gezenlere 11 salonda yapılan sunumların sadece 1 tanesinde, Mustafa Kemalin, 10 Ağustos 1915 de 263 rakımlı tepede Anafartalardaki tarihi emri “Ben size saldırı emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir başka komutanlar egemen olabilir” dile getirilmektedir.

Oysaki bu sunumlarda,

Yüce önderimizin, Tekirdağda toplanan ve Çanakkaleye takviye amaçla gönderilen 19 Tümenin komutanı olarak bu savaşın kazanılmasındaki önemini, düşman askerinin nereye çıkarma yapacağını tahmin ederek, ne gibi önlemler aldığını ve bu savaşı nasıl yönettiğini,

Çanakkale’yi denizden geçemeyen İngilizler, karaya çıkarma yapmak zorunda kalmışlardır. Bu kez kara savaşlarını başlatmışlar ve karşılarında Mustafa Kemal’i bulmuşlardır. Büyük kumandan, onları önce Conkbayırı’nda durdurmuş ve bir gün önce atandığı Anafartalar Komutanlığında ön saflarda savaşı bizzat yöneterek İngiliz ordusunu mağlup etmiştir. Böylece 10 Ağustos 1915 de Mustafa Kemal ordumuza Anafartalar Zaferi’ni kazandırmıştır. Anafartalar Zaferini diğerleri takip etmiş ve İngilizlerin 19 Aralık’ta Çanakkale’den nasıl sessizce kaçıp gitmelerini,

Atamızın göğsündeki saat sayesinde ölümden kurtulduğu savaş Anafartalardadır. Buradaki çarpışmalara bizzat katıldığını ve bu sırada göğsüne gelen şarapnelin, saatine isabet ettiğini ve de Çanakkalede ordumuzu yönetmekle görevlendirilen ama cephelere gelmeyen Alman Mareşal Liman Von Sanderse bu saati neden hediye ettiğini,57. Alayın becerisini ve komutanlarıyla birlikte ne kadar fedakarlık göstererek, kendi sancaklarını taşıyan erine kadar nasıl şehit verildiğini,

Çarlığın yok edilmesini engellemek ve Romanoflara yardım etmek amacıyla Çanakkaleyi geçip, Rusyaya gitmek isteyen emperyal güçlere karşı kazandığımız bu savaşın sonunda ne kadar şehit ve gazi verdiğimizi,Savaş sırasında cephelerin inşasında, düşman cephelerine neden bu kadar yakın cepheler kurulduğunu ve bu organizasyon sayesinde, yüzlerce gemiye sahip İngiliz ve Fransız düşman donanmasının kendi askerine ateş desteği veremediğini,

Ve bence en önemlisi, İngiltere Başbakanı azılı Türk Düşmanı Lloyd George, İngiliz Meclisi’nde Çanakkale ve Kurtuluş savaşımızda yaşadıkları hezimetleri izah ederken “İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dahi yetiştirebiliyor. Şu talihsizliğimize bakınız ki dünyanın beklediği son dahi bir anda Türkiye’de çıktı. Hem de bize karşı. Elden ne gelebilirdi” dedi. Tarihe geçen bu yorum icin de bir sunum yapılmasını beklerdim.

Değerli arkadaşlar,

Orman Bakanlığınca yaptırılan bu merkezde, ziyaretçilere yapılan sunumlarda yüce önderimiz neden bu kadar yetersizce anılıyor, bunları kim hazırladı ve kimlerden yararlandı bilemiyorum. Umarım yetkililer yukarıdaki uyarılarımı dikkate alırlar ve Osmanlının son 150 yılda kazandığı tek savaş olarak anılan Çanakkale savaşını bizlere de kazandıran ve bir destan yazan yüce önderimizin hakkını en kısa sürede verirler.

Sevgi ve saygılarımla (7.09.2012)
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR


NOT:
Çanakkale anıtlarını 48 farklı yerde 3600 lik çevre bakış açısıyla izlemek isterseniz:
http://www.360tr.com/17_canakkale/gelibolu/
adresinden yararlanabilirsiniz. Bu yapımı hazırlayanları kutlarım.
This entry was posted in ATATURK, Tarih, TARİHE - AYDINLANMAYA - CUMHURİYETE NOT DÜŞENLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *