KARANLIĞIN AYAK SESLERİ * İSLAM VE AHLAKSIZ YOBAZLIK * Profesörden skandal deprem yorumu: Çocuk yaşta evliliğin yasaklanması deprem getirdi

HABERE İLİŞKİN YORUMLAR

Atakan Mert

Sayın ilgililer – sözde Prof.Dr. Bedri Gencer’i kınıyorum.

Bu Gencer gibiler çok uzun yıllardır Laik Cumhuriyetimizin tüm kurum ve kuruluşlarına sokulmuş birer el bombasıdır. Sözde Prof. noktasına taşınan ve yıllardır gençlerimizin beyinlerini zehirleyen yobazların acilen görevlerinden azledilmeleri gerekmektedir. YÖK’ten başlayarak Rektöre ve Dekanına kadar görevini yapmayan kişi ve kurumlar Gencer gibilerin suçuna iştirak etmiş sayılmalıdır!

Kaygılı saygılarımla


Mehmet Boz / 29.01.2020

Sayın ilgililer – sözde Prof.Dr. Bedri Gencer’i kınıyorum

Rabia el-Adeviye bir elinde meşale diğer elinde bir kova su ile Basra sokaklarında gezinmekteydi.

“Biz zaten seni deli biliriz de, bu yeni deliliğin sebebi nedir?” diye sordular. İşte onun günümüze kadar ulaşan feryadı:

“Bize söylendi ki, eğer dinimizin kurallarını takip edersek, cennete gidip sonsuza kadar keyif içinde yaşayacağız. Eğer kurallara karşı çıkarsak, cehennemin kızgın ateşleri içinde yanacağız. O nedenle, herkes sadece kurallara uyup yeryüzündeki zamanını doldurmak peşinde.

İyi insan olmanın sebebi cennet için verilen söz oldu.
Kötülükten korunmanın sebebi de cehennemden korku.
İşte onun için cenneti ve cehennemi arıyorum.

Bir bulursam, elimdeki bu meşalenin ateşiyle cenneti yakıp yok edeceğim. Bu su ile de cehennemin ateşini söndüreceğim. Böylece, hepimiz, cennet rüşvetinden veya cehennem korkusundan değil, iyiliğin güzelliğinden dolayı iyi insan olacağız.” diyordu.

700’lü yılların ortalarıydı. Yani İslamın ilk yüz yılı. Rabia, erkek egemen Arap toplumu içinde korkmadan konuşan bir kadın yıldız oldu.Yoksul bir ailenin dördüncü kızı idi. Adını “Dördüncü” anlamına gelen “Rabia” koydular. Adı bile yoktu yani. O, ailenin dördüncü kızı idi sadece.Anne baba öldükten sonra kızlar köle pazarında cariye olarak satıldılar.

Sahipleri onu haremlerine kapattılar. Köleci rejim, köleleri, cariyeleri insan yerine koymuyordu. Köle sahibi, cariyelerini yatağa atmak için nikah yapmak zorunda değildi. İslamiyet de bu köleci kuralları onaylıyordu. Hassas ruhu her satıldığında, yeni sahibinin hoyratlıkları, tecavüzleri karşısında bir kere daha inciniyordu. Her türlü çileyi çekti. Çektiği acılar, ona toplumu, köleci dinci sistemi sorgulama yolunu açtı.(Ali Serdar Bolat’ın 13 Ağustos 2013 günlü yazısından

Tarih:28 Ocak 2020
Aradan 1300 yıl geçmiş de ne az şey değişmiş….


‘Ali ihsan Hasircioglu’ / 29.01.2020

Sayın ilgililer – sözde Prof.Dr. Bedri Gencer’i kınıyorum.


Akıl,mantık ve bilimin kelepçelendiği toplumlar, akıl, mantık ve bilimi dışlayanlarca yönlendirilirler. Bu sınıfa giren ülkelerden biri olan Türkiye’de toplumu yönlendirenler arasında, şeyh, şıh, gavs, mele gibi insanları ayrıştırıcı, kendi dışındakilere karşı kin ve nefret aşılayan tarikat ve cemaat liderleri olduğu gibi, devletin resmi kurumu Diyanet de bulunmaktadır.

Türkiye’de, toplum üzerindeki etkileri tartışılmaz olan din bezirganlarına özenen prof. sıfatlı sözde bilim insanları türemiştir. Bunlardan Prof. Dr. Bedri Gencer, 9 yaşındaki kız çocuklarının evlenmesinin engellenmesinin topluma azap getireceğini iddia etmekte ve “Az kaldı!” diyerek toplumu tehdit etmektedir.

Neye az kaldığını açıklamamış. Herhalde toplumun helak olmasına az kaldı demek istiyor. Aklınca Elazığ depremini uyarı olarak yorumluyor.

Prof. sıfatlı kişi biraz aklını çalıştırsa, gayretullahın (ne demekse?) sık sık şiddetli depremle sarsılan, üstelik de dinsiz olan Japonya’ya neden dokunmadığını, Türkiye’deki depremlerde neden hep fakir fıkaranın öldüğünü düşünür. Deprem ülkesi olan Türkiye’de, yönetimin deprem paralarını neden buharlaştırdığına kafa yorar. İstanbul’daki deprem toplanma alanlarınına neden AVM yapıldığını araştırır.

Ama düşünmek için aklın çalıştırılması gerekir. Akıl, mantık kelepçelenmişse, aklın işletilmesi de mümkün değildir.

Bizden kendisine tavsiye: Sayın Prof, sen bunlarla başa çıkamazsın. “Allahla konuştum, Manisa’ya gelecek depremi doğuya gönderdim!” diyen din bezirganlarının yanında pek hafif kalırsın.


From: naci kaptan
Date: 28.01.2020 15:24:55
To: fedfkl@yildiz.edu.tr; tdeblm@yildiz.edu.tr; tdeblm1@gmail.com
Subject: Sayın ilgililer – sözde Prof.Dr. Bedri Gencer’i kınıyorum.

Sayın ilgililer,

Ülkemizdeki aydınlanmanın ve bilimin kaynaklarından birisi olan Üniversitenizin kadrosunda bulunan, bilime, akıla ve çağdaşlığa aykırı olan açıklamalar yapan cahiliye devrini topluma saygısızca ve ahlaksızca dayatan, çocuk evliliklerini savunan, depremi ve Avustralya’daki yangınların Tanrının İLAHİ CEZALANDIRMA ADALETİNE bağlayan sözde Prof.Dr. Bedri Gencer’in Üniversitenizin öğretim kadrosunda bulunuyor olmasını kınıyorum.

Böylesi kişilerin yetiştireceği öğrencilerin topluma yarar sağlaması olası değildir. Laik Cumhuriyetin temelini dinamitleyen aydınlanma bilim ve akıl karşıtı bu şahsın görevden uzaklaştırılarak hakkında soruşturma açılmasını talep ediyorum.

Naci Kaptan

cumhuriyet.com.tr / 27 Ocak 2020 Pazartesi

Profesörden skandal deprem yorumu:
Çocuk yaşta evliliğin yasaklanması deprem getirdi


Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nde görevli Prof. Dr. Bedri Gencer, geçtiğimiz hafta cuma akşamı gerçekleşen Elazığ depreminin ertesi günü kişisel sosyal medya hesabı üzerinden afetleri çocuk evliliklerinin yasaklanmasına bağlayan bir paylaşımda bulundu.

Gencer Twitter üzerinden “Gayretullaha dokunmak edebiyat değildir. AIDS, ebola virüsü… Avustralya, Çin gayretullaha dokundu azap geldi. Maazallah, biz de zinayı, livatayı yasallaştırarak, Allah’ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak, mutlu yuvaları bozarak gayretullaha dokunmayalım. Az kaldı” mesajını paylaştı.

Gencer, daha sonra yaptığı paylaşımı sildi. YTÜ’de uzun süredir görev yapan Gencer, daha önce de katıldığı bir seminerde boşanan kadınların “hafif kadınlar” olduğu imasında bulunmuştu.

 

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1716702/

This entry was posted in DİN-İNANÇ, İrtica, ŞERİAT - İRTİCA - KARANLIĞIN AYAK SESLERİ, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *