Gönüllü kuşatma altındaki MEB
14 Ocak 2020 Salı / Prof. Dr. Necla Arat
Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı
2019, imam hatiplerin, Diyanet’in ve dinci vakıf ve derneklerin yılı oldu. 2019, aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın adı geçen kuruluşlara teslimiyet yılıydı da. Bu dönemde imam hatip ortaokul ve liseleri her açıdan kayırıldı. Bu okulların tüm masrafları devletçe karşılandı. Buna ek olarak, TÜRGEV, ENSAR, TÜGVA vb gibi vakıfların bakım, onarım ve donanımlarına yaklaşık 14 milyon lira harcandı. Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı, imam hatip okullarını “dindar nesli” yetiştiren “Türk tipi eğitim modeli” olarak kabul edip bütün dünyaya örnek olacaklarını dile getirdi.
Bakanlık, öğrencileri camilere taşımak için, hem Diyanet İşleri Başkanlığı ile hem de dinci kuruluşlarla protokoller yaptı. Çocukları tatillerde de tarikat ve cemaatlere emanet etmekten çekinmedi. Örneğin Server Gençlik ve Spor Kulübü Derneği ile yapılan işbirliği protokolünde 6-13 yaş arası çocukların 5 vakit camiye götürüleceği, projenin 81 ilde 2 bin 500 camide gerçekleştirileceği ve hedefin 50 bin çocuğa ulaşmak olduğu öğrenildi.
Dinci müfredat
Bir başka örnek, Yozgat’ın Sorgun ilçesinden.. Müftülük ve halk eğitim merkezi işbirliğinde, Salih Paşa Camii’nin bodrum katında açılan Güreş kursuna 10-12 yaş gurubundaki çocuklar katıldı. Çocuklar hafta içinde 5 gün okul çıkışında, hafta sonunda ise öğleden sonraları olmak üzere her gün kursa geldikleri gibi ders bitiminde de camide cemaatle namaz kıldılar.
İskenderun’da da gençlik ve spor müdürlüğüne bağlı gençlik merkezi tarafından “Namazda bereket, sporda hareket var” adlı proje başlatıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Dini Yayınlar Döner Sermaye İşletmesi, 2019 yılında Diyanet Aylık Dergi, Diyanet Çocuk Dergisi ve Diyanet Aile Dergisi’nin basım hizmeti için ihale açtı. Aylık dergi ve çocuk dergisi için 3 milyon 877 bin lira, aile dergisi için de 1 milyon 116 bin liralık sözleşme imzalandı.
Diyanet, 2013’ten başlayarak yürüttüğü 5-6 yaş gurubu çocuklara yönelik Kuran kursu projesini 2019’da da sürdürdü. Zorunlu din eğitimi 4. sınıfta başladığı halde, 48 ve 72 aylık çocukları camilere taşıdı.
Çocuk eğitimi(!)
Öte yandan Diyanet’in Kuran öğreticilerine uzaktan kumandalı “çocuk eğitimi” dersleri verilmekte. Bazı üniversiteler, imamlar ve özel (!) kreşlerde görevli personel için “sertifika programları” başlattı. Örneğin, Selçuk Üniversitesi “Okul-öncesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Sertifika Programı” adı altında uzaktan eğitim modeliyle özel kreşlerde görevli personele ve Diyanet’in 4-6 yaş gurubu Kuran kursu öğreticilerine sertifika verdi.
Diyarbakır, Yenişehir İlçe Müftülüğü, 4-6 yaş arası çocuklara akran (kendi yaşıtları olan) imamlar ile namaz kıldırıyor. Yaygın eğitimde çocuklar için yaş sınırı “5 yaşını doldurmuş olmak” koşuluna bağlandığı halde, 4-6 yaş Kuran kurslarında ısrarcı olan Diyanet, “dindar nesil” için “Çocuk İmam” gibi yeni projelere imza atıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, İnsan Vakfı’nın “Mescitsiz Okul Kalmasın” kampanyasını da onayladı. Bakanlık, Anadolu Gençlik Derneği’ne de resmi ve özel tüm ortaokul öğrencilerine “sınav düzenleme” izni vererek “sınav giriş belgesi” ile öğrenciyi derneklere taşımanın yolunu açtı. Derneğin hazırladığı “Değerler Eğitimi” kapsamındaki kitabın okullarda dağıtılması ve kitap üzerinden sınav yapılması planlandı. “sınav giriş belgeleri” dernek şubelerinden alınacak, böylece öğrenci derneğe gitmek zorunda kalacaktı.
Bazı illerde valilikler tarafından yasaklanmasına karşın, örneğin Peygamber Sevdalıları Vakfı ’na Türkiye genelinde okullarda “Din içerikli sınav düzenletildiği” de basında yer aldı.
Bakanlık, 2019’da proje okulla “hafız” yetiştirmek için Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul Bağcılar Belediyesi, Asım’ın Nesli Vakfı ve Asım’ın Nesli Kuran Kursu ortaklığıyla “Küçük Hafızlar Projesi” adı altında çocukları vakıflara teslim etti.
4 yaşında türban!
Kütahya’nın Altıntaş ilçesinde müftülük tarafından 4-6 yaş öğrencilere yönelik “Camiyi Seviyorum, Namaza Başlıyorum” etkinliği düzenlendi. 4 yaş, türbanla camiye girdi..
İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) binlerce okul ve sınıftan para toplamasına ilişkin şikâyetleri görmezden gelen Milli Eğitim Bakanlığı, vakıfla çalışmaya devam kararı aldı. İHH, 2020’de de öğrencilerden para toplayabilecek.
MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, ÖNDER ve Deniz Feneri Derneği arasında imzalanan protokol kapsamında bir “İyilik Okulu Projesi” de hayata geçirildi. Deniz Feneri Derneği, gittikleri okullarda öğrencilere “İyilik Kumbarası” ve “İyilik Günlüğü” dağıttıklarını, kumbaralarda toplanan bağışlarla açlık ve susuzluk çeken coğrafyalarda açtıkları 300’e yakın kuyuyla yüz binlerce Afrikalı’nın yüzünü güldürdüklerini, proje kapsamında 2019’da 35 okulda 5 bin öğrenciye “iyilik” kavramını anlattıklarını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı, yurt dışındaki FETÖ okullarının devredildiği Türkiye Maarif Vakfı’nın elinde bulunan 197’si FETÖ eğilimli 267 okulda 28 bin 970 öğrenci bulunduğunu açıkladı. Geniş yetkilere sahip ve AKP’li isimlerin yönettiği Maarif Vakfı’na aktarılan bütçe, milyar lirayı aşıyor.
Cemaat desteği devam
Bu arada, daha önce FETÖ okullarına verilen devlet desteği, 2019’da İstanbul Fatih’te İsmail Ağa cemaatine verildi. Fatih ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü, ilk, orta, lise öğrencilerini İsmail Ağa cemaatine ait kurslara yönlendirmek için talimat verdi.
2019’da çoğunluğu Nakşilerin kontrolünde olan medreselerin mezunları da devlete yerleşmeye başladı. Yasal dayanaktan yoksun medreseler, Diyanet çatısı altında faaliyet gösteriyor. Resmi geçerliliği olmayan “icazetnameler” alan medrese mezunlarının kamuda istihdam edilmelerinin önü imam hatip liseleri ve ilahiyat fakültesi “lisans tamamlama programı” ile açılıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 20 bin yeni sözleşmeli öğretmene ilişkin branş dağılımı ise, bakanlığın önceliğinin “din” olduğunu, fizik, kimya, biyoloji derslerinin toplam atama sayısı ile sanat, spor, kültür dersleri kontenjanlarının toplamının din dersi öğretmeni kontenjanının yanına bile yaklaşamadığını açıkça gösteriyor.
Kısacası, yüzlercesi arasından seçtiğim yukarıdaki örnekler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Diyanet, Dini Vakıf ve derneklerin kuşatmasını gönüllü olarak benimsediğini ve çocuklarımızın 2020 yılına da gittikçe daralan bu dinsel eğitim kıskacında girdiklerini belgeliyor.