Cahit Sıtkı Tarancı ve HAYDİ ABBAS şiirinin öyküsü

Cahit Sıtkı Tarancı ve
HAYDİ ABBAS şiirinin öyküsü


Cahit Sıtkı askerliğini yaparken başından geçen
bu ilginç öyküyü 1944 yılında bir gazeteciye anlatmış.

O da Cumhuriyet Gazetesi’ne yazmış.Karşıyaka Lisesi eski edebiyat öğretmeni Yücel İzmirli de bana göndermiş.Yıl 1941…Cahit Sıtkı Edremit Burhaniye’de yedek subay.

O dönemlerde görevdeki subylara emir eri verilmektedir. Cahit Sıtkı kendisine bir emir eri bulabilmek için bölük yazıcısından künye defterini ister. Defteri tararken Abbas oğlu Abbas adı dikkatini çeker. Eli sakat olduğu için çürüğe ayrılmış bir erdir Abbas…Askeri çağırtır. İçeri yiğit bir er girer, selam çakıp “Abbas oğlu Abbas, emret komutan!”der.

 

– Nerelisin Abbas?
– Memleket Mardin, kaza Midyat komutan.
– Abbas benim emir erim olur musun?
– Sen bilir komutan!

Abbas, Cahit Asteğmen’in evinin altındaki boş odaya taşınır ve kısa zamanda zekası vesıcakkanlığıyla komutanını etkiler.Sabahları erkenden kalkar, kahvaltısını hazırlar, kıyafetlerini ütüler, evin temizliğini yapar, yemeğini pişirir.

Akşam olunca çilingir sofrasını kurar, güzel mezeler yapar.Komutan zamanla bu saf ve temiz Anadolu çocuğunu çok sever.Akşamları demlenirken onunla dertleşir. Böyle bir keyif gecesinde Abbas’a şöyle bir soru yöneltir:

– Sen İstanbul’u bilir misin Abbas?
– Bilir komutan.
– Orda bir Beşiktaş var bilir misin?
– Bilir komutan. Ben orda acemi birlikteydim.
– Orda benim bir sevgilim var… Sen bana kaçırıp onu getirir misin?
– Elbet komutan.

Sabah olur, Cahit Sıtkı bakar Abbas yeni asker kıyafetlerini giymiş, tıraş olmuş, sorar:

– Hayırdır Abbas, neden böyle hazırlık yaptın?
– Ben İstanbul’a gidecek komutan.
– Ne yapacaksın İstanbul’da?
– Sen söyledi. Ben gidecek sana sevgiliyi getirecek!

Şair duygulanır. Gözyaşlarını gizlemek için arkasını dönüp evden çıkar.
Akşam eve dönünce rakı sofrasını kurdurur ve Abbas’ı karşısına oturtur.
Birlikte yer içerler ve Cahit Sıtkı alır kelemi káğıdı eline o sofrada ünlü şiirini yazar:

HAYDİ ABBAS, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumanı,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan;
YAŞAMAK İSTİYORUM GENÇLİĞİMİ YENİ BAŞTAN

Tufan TÜRENÇ

This entry was posted in EDEBİYAT - ANI - ÖYKÜ - ŞİİR, HAYATIN İÇİNDEN. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *