BİR ÖYLE BİR BÖYLE, HANGİ ERDOĞAN? * Suriye’liler Lokantalarda yemek yiyerek “Bizi Erdoğan çağırdı” “hesabı bizi çağıran ödesin” diye para vermeden çıkıyorlardı.

Naci Kaptan / 02.08.2019

BİR ÖYLE BİR BÖYLE, HANGİ ERDOĞAN?


Suriyeli’lerin ilk göç dalgası geldiğinde, Suriye’liler şöyle diyorlardı;

Lokantalarda yemek yiyerek “Bizi Erdoğan çağırdı” “hesabı bizi çağıran ödesin” diye para vermeden çıkıyorlardı. Ama öyle olmadı; hesabı Erdoğan değil Türk halkı ödemeye başladı.

Erdoğan acaba neden Suriye’lilere kapıları ardına kadar açmış, Kimlik ve sağlık kontrolu yapılmadan, insanlar salgın hastalıklara karşı aşılanmadan, karantina uygulanmadan Suriye’liler hurra ülkemize girmişlerdi. Aralarında birçok terörist, istihbarat ajanı da gelmişti. Dünyada hiçbir ülkenin yapmayacağı sığınmacı kabul işlemi hesapsız, kitapsız tek kişinin buyruğu ile yapıldı.

Buna yanıtı değerli araştırmacı, programcı yazar Banu Avar üzerinden verelim.
Avar yazmış olduğu “Zemberek” adlı kitabında “Harvard Üniversitesi’nde yapılan ‘Bir savaş silâhı olarak tasarlanan göç olgusu’ (Strategic Engineered migration as a weapon of war) konusunu dikkate getirdi.

Konuyu biraz daha açarsak Türkiye planlı bir istikrarsızlaştırma operasyonun odağında idi. Amaç Türkiye’nin demografik yapısını değiştirerek, Suriye’li ve Araplar vasıtasıyla Türkiye’de kaos yaratmak idi.özetle GÖÇ OLGUSU stratejik bir silah olarak namlusunu Türkiye’ye çevirdi.

GÖÇÜN SORUMLUSU ERDOĞAN

VOA / 05 Temmuz 2016

Pazar günü Kilis’te Suriyeliler’e vatandaşlık verilebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kalifikasyonu yüksek olanları değerlendirme imkanına sahibiz” diyerek iyi eğitimli Suriyelilere öncelik verileceğini ifade etti. Muhalefet ise Suriyelilere vatandaşlık verilmesine şu an için sıcak bakmıyor.

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı değerlendirmede Türkiye’nin ilk yapması gereken şeyin Suriyeli sığınmacıları mülteci olarak tanımak olduğunu söyledi.Bilgen, “Yakın tarihte Cumhurbaşkanı Erdoğan aydınları, akademisyenleri vatandaşlıktan çıkarmakla tehdit ediyordu bu sefer de vatandaşlık bahşediyor. Türkiye, önce mülteci haklarını tanımak ve hayata geçirmek zorundadır. Burada yapılmak istenen demografik planlamadır. Aleviler’in yaşadığı bölgelere Sünni Kürtler’in yaşadığı yerlere Arap yerleştirmek, onları hedef haline getirmek ve mağdur haline getirmek anlamına gelebilir. Mülteciler çift taraflı olarak araçsallaştırmak isteniyor” dedi.


CNNTÜRK / 06.01.2017

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Suriyeli mülteciler için önemli açıklama

“İçişleri Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor”
“Bu gelen Suriyeli, Iraklı, kamplarda, kampların dışında… Bunlar içerisinde şu anda İçişleri Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor ve bu çalışmayla bunların bir kısmını bütün incelemeler yapıldıktan sonra vatandaşlığımıza da alacağız.”


3 Şubat 2018

Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıkladı: 3.5 Milyon
Suriyeli Göçmene Kalıcı Konut Verilecek

Bölgede güvenli alanların oluşturulmasının önemini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeyi, “Güvenli alanlar oluştuğunda çadır kentleri artık kurmayacağız. Hem kendi bölgemizde hem de sınırın diğer tarafında kalıcı konutlar kuracağız. Burada yaşayan Suriyeli vatandaşları da yeni oluşturacağımız kalıcı konutlara yerleştireceğiz. Artık evlerde yaşayacaklar”


Odatv.com / 30.03.2019

Ümit Özdağ yeni kitabının “Erdoğan Neden Suriyelileri Türkiye’de Tutmak İstiyor?” başlıklı bölümünde, Türkiye’de kayıtlı olan 3,8 milyon, kayıtsız olan 1,5 milyon Suriyelilerin, AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için bir proje ve koz olduğundan bahsetti.

Özdağ, Erdoğan’ın asıl amacının, Türk devletinin demografik yapısını değiştirerek millet kimliği yerine ümmet kimliğine dayanan yeni bir sosyoloji yaratmak olduğunu belirtti.

İşte “Erdoğan Neden Suriyelileri Türkiye’de Tutmak İstiyor?” başlıklı bölüm:

“Emperyalizmin Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalmasını istemesinin iki nedeni olduğunu yazmıştık. Burada tekrar altını çizelim. Birincisi, Suriye’nin kuzeyinde kurulması hedeflenen PKK-İSTAN için coğrafya oluşturmak amacı ile etnik temizlik gerçekleştirmektir. İkincisi ise önümüzdeki on yıllarda Türkiye’de çıkarılması hedeflenen iç savaş için Suriyeli Araplar aracılığı ile etnik sosyoloji oluşturmaktır. Emperyalizm, Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalmasını bu nedenler ile isterken Erdoğan da Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık vererek Türkiye’de kalmalarını sağlamak istemektedir.”

SONUÇ

Ümit Özdağ’ın  “Erdoğan Neden Suriyelileri Türkiye’de Tutmak İstiyor?” isimli yeni kitabında Türkiye’de toplam 5.3 milyon Suriye’li olduğu yazılmaktadır. İçişleri bakanı Süleyman Soylu Türkiye’de Kasım 2018 itibarıyla 405 bin 521 Suriyeli çocuğun doğduğunu açıkladı. Bu demektir ki; ülkemizdeki Suriye’li sayısı her sene 70 bin civarında artmaktadır. Bu sayı doğurgan yaşa gelenlerle birlikte daha da artacaktır. Suriye’lilerin kontrolsuz bir şekilde ülkemize alınmasının ardında Erdoğan’ın GİZLİ AJANDASI olduğu kanısı toplumda yer etmektedir.

Suriye’lilerin gelmesiyle;

  1. Türkiye’nin demografik yapısı , gen yapısı ve dokusu bozulmaya başlamıştır.
  2. Ülkemizin sosyal yapısı bu yoğun göçten etkilenmiş, Kilis gibi bazı illerimizde Suriye’li sayısı O ilde yaşayanlardan daha fazla olmuştur. Bu yerler demografik olarak Arap çoğunluğuna geçmiştir.
  3. Toplum güvenlik ve huzurunu bozan suçlar işlenmeye başlamıştır.
  4. Türkiye’de yok edilmiş olan salgın hastalıklar tekrar başlamıştır. Toplum sağlığı tehdit altına girmiştir.
  5. Bu göç dalgasının tüm ekonomik boyutlarıyla ve mülteciler için yapılmış olan harcamalar dahil Türkiye’ye 200 milyar dolar yük getirmiş olduğu açıklanmıştır.

Türkiye BOP/GOP uzantılı, insani yardım görüntülü, planlı bir göç dalgasının zoraki ev sahibi yapılmıştır. Bu da Dünyada görülen en büyük göç dalgasının başlatılmasıyla olmuştur. Siyasi tarif bağlamında bunun karşılığı  İSTİKRARSIZLAŞTIRMA (Destabilization) operasyonudur. Türkiye çok tehlikeli ve kalıcı demografik bir tehdit altındadır.

Var olan şartlar altında her bir Suriye’li göçmen minik bir patriot füzesi olmay adaydır.

Hangi akil ve liyakatli bir ülke yöneticisi kendi toplumunu, ülkesini böylesi ağır bir yükün altına sokar? 

Naci Kaptan / 02.08.2019

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, BOP, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, ORTADOĞU ÜLKELERİ, Politika ve Gundem, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *